Üvey kardeşcilik

2.5K 70 12
                                    


İyi okumalar canlarım
Multimedia: Ateş

SUDE'DEN

Savaş,Ateş ve Larin yukarı çıkınca mahçupça annem ve cici babama baktım. Tam ağzımı açıp konuşacakken cici babam gelip bana sarıldı.

İçimde bir burukluk hissettim canım yanıyordu ama ağzımı açıpta tek kelime edemiyordum. Sarılmaktan nefret ederdim ama bu güzel gelmişti.

Odun gibi kaldığımı hissederek bende ellerimi yavaşça onun beline sardım. Bu huzur vericiydi gözüm dolduğunda kafamı yukarıya kaldırdım.

Geri çekilince gülümsedim ve kafamı anneme çevirdim bize gülümseyerek bakıyordu. İzin isteyip merdivenlere doğru ilerledim.Ağzımı açsam ağlicak durumdaydım.

Aslında çok duygusal bir yapım var. Bazen tek kelime bile canımı yakabiliyor ama bu yaşıma kadar kimsenin yanında ağlamadım. Birinin yanında ağlamak utanç verici birşey gibi geliyor.

Yavaş adımlarla merdivenleri tırmanıp banyo olduğunu düşünerek merdivenin 1-2 metre solundaki odaya daldım ama karşımda ateşi üzerini çıkarırken göründe sessizce 'siktir' çektim.

Karın kaslarına bakmamaya çalışarak yutkundum. Kafasını hayırdır dercesine sallayınca acelece konuştum.

"Ben banyo sanmıştım" üzerine siyah bir t-short geçirip alayla güldü.

" Buna inanmalı mıyım?" şaşırarak ona baktım.

" Ne demeye çalışıyosun" İki elini havaya kaldırarak "bilmem"dedi

Mavi gözlerini gözlerime sabitledi. Beni baştan aşşağı süzerek ıslık çaldı ve kendini yatağa attı. Göz devirdim ve odadan çıktım.

Önüme çıkan sürt- pardon hizmetçiye çarptım. Alayla beni süzüp iki adım geriledi.

Göz devirdim ve odamın nerde olduğunu sordum. Ateşin hemen karşısındaki odaydı. Teşekkür edip içeriye girdim. Oda çok büyüktü.

~~~~~~~~~~Sude'nin odası~~~~~~~~~~

Bavullarım kapının yanında duruyordu. 25 dakika içinde bavulları boşaltıp dolaba yerleştirdim.
Kapı çalınca kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım Larin gelmişti. Yapmacık bir gülümseme ile ayağa kalktım.

"Selam"

"Selam şey..ben seninle tanışmak için geldim"
Yatağa oturup elimle oturmasını işaret ettim. Çok tatlı bir kızdı ve çoook güzel. Biraz fazla güzel. Beynimde yankılanan cümleyle kendi kendime güldüm ' Sen kötüsün sude, sen yanlızsın, sen gülemezsin'. Başımı iki yana sallayıp bir kere,sadece bir kere beynimi değilde kalbimi dinleyip bu sefer gerçekten gülümsedim. Yanıma gelip oturdu ve yemeğe kadar onun masum ve heycanlı sesiyle küçüklüğünden bir kaç anısını dinledim. Çok temiz kalpliydi sevdim bu kızı.

Ona dövüşçü olduğumu söyleyince baya bir şaşırsada birşey demedi.
Şimdide sofrada oturmuş Ateş'i bekliyorduk.

Sonunda oda gelince tam karşımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Ciddi anlamda dibim düşmüştü yani. Onur abi yani cici babam baş köşede ,annem hemen sol tarafında,ben ve savaş annemin yanında ,ateş ve larinde annem ve benim karşımda oturuyordu.

Sofrada koyu bir sohpet dönerken savaşın ayağımı dürtmesiyle ona döndüm. Kulağıma eğilip larini gösterdi.

"Lan varya çok gıcık kaptım bu kızdan o ne öyle yapmacık hareketler"

Kendimi tutamayıp kahkaha attım. Masadakiler bana dönünce mahçupça gülümseyip savaşa döndüm.

"Savaş mal mısın ya kız çok tatlı ve hiçte yapmacık değil" göz devirip yemeğine döndü.

Yemek yerken izlendiğimi hissediyordum ama umursamıyordum. Arada bir kafamı kaldırıp bakıyordum ama insan bir utanır mk kafasını çeviripte gözlerini üstümden çekmiyordu.

Yemeğimizi bitirip salona geçtik. Annem ve Onur abi komşuya kahve içmeye gitmişlerdi.

Larine döndüm." Buralarda spor salonu varmı ya" Larin tam ağzını açmış birşey söylicekken Savaş konuştu." Sude?"
" Efendim?"

" Biz ne konuştuk" dedi mavilerimin en içine bakarken.

"Savaş napiyim vallahi dayanamıyorum ya" üzgünce ona baktım.

Sinirle kolumu sıktı." Hayır dediysem hayır artık dövüş yok sude!" diye tısladı.

Savaş sinir hastası olduğu için pek üstüne gitmedim ama ciddi anlamda canım yanıyordu.

Dışardan bakılınca çok mutlu bir abi kardeş gibiydik ama birde bir asıl nasılız görseler. Birbirinden nefret eden ama malesef mutlu abi kardeş rolünü üstlenmek zorundaydık.
Annem için.

Ateş ve larin pür dikkat bizi izliyorlardı. Gözlerim dolarken yukarıya baktım. Zorda olsa gözyaşlarımı geri gönderip gri duvara baktım. Kolumu ondan kurtarıp ayağa kalktım.

" Ben senin isteklerine göre yaşiyamam! Beni zorla dövüşçü yaptın ağzımı açmadım şimdide bırakmamı mı söylüyorsun." Çıldırmış gibi gülüyordum. Savaş sinirle bana baktı.

" Kes sesini ben ne dersem o olucak"

" Sen kimsin ya ha sen kimsin bana bu güne kadar ne yararın dokundu da bana karışabiliyorsun?" Sesim bütün salonda yankılanıyordu. Savaş sinirle yere bakıyordu.

" Bana karışma!"

Larin yanıma gelip koluma dokundu.
" İyi misin?"
Başımı sallayıp gülümsedim. Kafamı çevirip ateşe baktığımda sinirle savaşa bakıyordu göz devirip elimi larinden kurtardım ve dış kapıya ilerledim. Kimseden çıt çıkmıyordu.

Hızla dışarı çıktım o arada bahçe kapısından içeriye 2 çocuk giriyordu. Birisi sarı saçlı mavi gözlü diğeri ise ona karşıtın siyah saçlı ela gözlüydü. Fit vicutlara sahiplerdi.

Onları takmayıp aralarından geçtim ve hızla ordan uzaklaştım. Nereye gidiceğimi bilmeden uzaklaştım...

Evveeetttt canlarımm yeni bölümle karşınızdayım
Eminim beğenmişsinizdirr🌸🌸🌸

•ATEŞ VE SU•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin