4. Bölüm

11 0 0
                                    

LSD - Genius

******
Yuşa'nın toplantısı yaklaşık bir saat sürmüştü. Bir saat boyunca lobide ki tüm dergilere bakmış sağa sola olta atmıştım. Can sıkıntısından patlamak üzere olduğum sırada nihayet gelebilmişlerdi. Hiç konuşmadan arabaya atlayıp geri döndüğümüzde Murat kendisine ve Yuşa'ya içki doldurup ofise geçtiklerinde bugünü burada sonlandırmak gerektiğini anlamıştım. Toplantıda olup bitenleri bilmesem bile yüzlerinden olumlu sonuçlar elde etmedikleri anlaşılıyordu. Haber vermeden oradan ayrılıp eve geçtim. Ortadan kaybolduğumu veya nerde olduğumu merak edeceklerini de sanmıyordum.

Günümü böyle bitirmiş ve ertesi gün okula gitmek için yola koyulmuştum. Sıradan okul hayatımın sıkıcılığı ile kampüsün bahçesinde dersin başlamasını bekliyordum. Önümdeki kitabı okumaya çalışsam da aklım dün olanlarla doluydu. Bir türlü odaklanamıyordum.

"Merhaba." Kafamı kitaptan kaldırıp sesin sahibine baktım. Güneş arkasından parlayıp yüzünü karanlığa gömmüştü. Kim olduğunu bilmiyordum ve onu net görebilmek için gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım. Nihayet çabalarımı anlamış olacak ki biraz sağa kayarak güneşin karanlığından sıyrılıp yüzünü görmeme izin verdi.

"Merhaba?" dedim sorarcasına. Benimle iletişime geçmek isteyen birinin olması tuhafıma gitmişti. Sanki görünmez adamı gören tek kişiymiş gibi davranıyordum kıza.

"Oturabilir miyim?" diye sorduğunda toparlanıp elimle oturmasını işaret ettim. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle karşıma oturdu. Gözleri tüm vücudumu tararken rahatsız hissettim. Bakışları o kadar dikkatliydi ki beni delip geçecekmiş gibi...

 Bakışları o kadar dikkatliydi ki beni delip geçecekmiş gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Muhtemelen neden burada olduğumu merak ediyorsundur. Konuyu uzatmayacağım. Uzun zamandır gözüme çarpıyorsun." Kaşlarımı çatmış sözlerini dinlerken bakışlarını benden alıp elindeki gözlüğe çevirdi. Oldukça güzeldi. Kusursuz denecek kadar temiz bir cildi vardı. Onun gibi olmayı isterdim.

"Moda ve tasarım öğrencisiyim ve bahar şenliklerinde küçük bir defile yarışması düzenlenecek. Ödül olarak bir aylığına Paris turu verilecek. Bunu gerçekten çok istiyoruz. Ve her grup kendi modelini bulmakla sorumlu." Gözlerini tekrar bana çevirirken gülümsemesi biraz olsun solmamıştı.

"Modelimiz olmanı istiyoruz." dediğinde bir süre öylece yüzüne baktım. Kahkahalarla gülüp şaka yaptığını söylemesini bekledim ama merakla bakmaya devam ediyordu.

"Benden mi?" diye sordum emin olmak için. Başını salladı. Ben ona o bana bakmaya devam ettik. Taki aramızdan biri bundan rahatsız olup konuşana kadar. Yani ben.

"Anlıyorum. Bu yarışma sizin için çok önemli. Paris turu reddilemez bir ödül sonuçta. Ancak model olabileceğimi sanmıyorum." Derin bir nefes verip bana doğru eğildiğinde geriye yaslandım. Sevecen tavrı yerini ciddiyete bırakmıştı.

"Bahar şenliklerine çok az kaldı. Bir veya iki ay. Bu süre zarfında yeni birini bulmak, onun ölçülerine uygun kıyafet tasarlamak, kıyafetin kumaşını ayarlamak, podyumda yürümeyi öğretmek, modelin yüzüne uygun saçı makyajı bulmak ne kadar zor olur bizim için biliyor musun? Zamanımız kısıtlı ve bizim tek umudumuz sensin. Lütfen reddetmeden önce etraflıca düşün."

SMERALDO ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin