LANETLİ GÜN

211 1 0
                                    


《Multimedia ~ Başak》

Ben Başak, yazılmış olduğu kaderini yaşamaya hükmedilmiş sanki bu hayata yüz tutulmuş daha hayatının en güzel yıllarındaki fakat öyle olmayan acılarına mahkum yaşayan Başak.

Ben Başak, annesine anne demeye utanan ben. Annesi zevkine düşkün bir kadın olan zorlada olsa genel evde çalışan başka erkeklerin odalığı olan ve parasıyla her erkeğe haz veren Güllü Meral'in kızı Başak.

Ben Başak, üvey babasının içki kumarından sonra birde kadınlara tecavüz edip ırzına gecen sonrada ben erkeğim diye geçinen karısını bile zorla satan bir üveyde olsa baba demeye iğrendiğim bir adamın himayesi altında olan ve yaptığı pislikten sonra ırzına geçtiği kadının hamile olduğunu öğrenip hiçbir şey yapmayan bir adamın üvey kızı olan Başak!

Ben başak canından çok sevdiği babasını 6 yaşında kaybetmiş olan 9 yaşında üvey babasının yaptıgı pisliğe şahit olan ve zorla susturulan hayatı berbat olan Başak!

~1 Yıl Önceki Lanetli Gün~

~Rauf'un ağzından~

Yine tüm paramı alkole yatırmıştım bes kuruşum kalmamıştı. En son paramla bir kaç meze alıp evin yolunu tuttum. Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Apartmanın merdivenlerini zorlana zorlana çıktım. Kapıyı çaldım ama açan olmadı. Çok sinirlendim ardından anahtarla açıp girdim. Koridordan 1 metre yürüdükten sonra mutfağa ulaştım. Mezeleri bir tabağa koydum mutfak penceresinin yanındaki masanın üzerine bıraktım ve bir 70 lik rakı almıştım. Tek başıma içmeye başladım. Ne olduysa rakı beni çarpmıştı.

Kapının önüne çıkıp hava almanın iyi geleceğini düşündüm ve kapının önünde oturdum. Saat 2 buçuk civarıydı Meral hala gelmemişti zaten bu saatte gelmezdi. Oturmaya devam ettim. Aynı apartmanda oturduğum alt komşumuz Güler bir meyhanede bulaşıkçılık yapıyordu. Dul bir kadındı.

Benim içkili oldugumu görünce apar topar merdivenleri hızlıca çıkmaya başladı. Ne olduysa benim gözüm döndü. Peşinden çıkmaya başladım. Ona yetişmiştim ve tam kapıyı kapatacakken ayağımı kapının arasına koydum. İçeri daldım ve kapıyı örttüm. Güler bana ne yapıyorsun Rauf abi diye bağırdı.

Çılgına dönmüştüm resmen. Güler'in üzerine atladım ve üzerindeki çiçekli elbiseyi üst taraftan yırttım. Hiç vakit kaybetmeden boynunu öpmeye başladım. Beni deli ediyordu. Kendimi tutamadım ve kalçalarını sıkmaya başladım. Üzerindeki tüm kıyafetleri yırtıp bir kenara attım bir tek külodu ile kalmıştı.

Göğüsleri açıkta kaldığı için yalamaya başlamıştım. Kendimi durduramıyordum. Güler bağırıyordu ama bir elimde ağzını kapatıyordum. Sonunda paltalonumu indirdim ve Güler'in içine girdim tam boşalıyorken seslerimizi duyan Başak kapıyı çalmaya başlamıştı.

Ne yapacağımı şaşırdım hemen Güler'in üzerinden kalktım ve kapıyı zorlanarak açtım. Başak bizi o halde gördü. Güler yerde baygın sekilde yatıyordu.

Başak çığlık atarak eve koştu bende peşinden koştum. Başak tam odasına girip kapıyı kitleyecekken yakaladım. Saçından tutup salona sürükledim ve yüzüne iki tokat attım. Ona bu gördüklerini birine anlatırsa onu annesinin yolundan götüreceğimi, onuda hayat kadını yapacağımı söyledim. Gözünü baya korkutmuştum.

Odama gittim ve biraz kıyafet aldım. Ortadan kayıp olmam gerekiyordu. Valizimi hazırlayıp çocukluk arkadaşımın Ankara Mamak'ta ki gecekondusuna gidip biraz orada vakit geçirsem iyi olucak.

~Başak'ın ağzından~

Yaşadığım şoktan nasıl çıkacaktım, elim ayağım titriyordu. İstemsiz ağlama krizine girdim. Hem ağlıyor, kendıme vuruyor, küfürler ediyordum. Bok vardı duydum sesleri, bok vardı indım aşağı. Lanet olsun keşke kör olsaydımda görmeseydim o manzarayı. Bu hayatta neden hep ben anlam veremiyordum.

Mutfağa gittiğimde leş gibi rakı kokuyordu. Pezevenk adam! Bir bardak soğuk su doldurdum kendime. Sonra birazda olsa kendime geldim ve Güler ablaya bakmalıydım. Korkarak merdivenleri teker teker indim. Güler ablanın kapısı aralıktı yavaşça kapıyı ittim ve içeri girdim. Güler abla yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Üzerindeki tüm kıyafetleri yırtık ve yerdeydi. Güler abla hiç hareket etmiyordu. Çok korkuyordum biraz onu sarstıktan sonra yüzüne hafifçe tokat attım.

Güler abla kendine geldi beni gördü ve biraz irkildi sonra üzerine baktı ve çırılçıplaktı. Biraz doğruldu ve bana sarılarak hıçkıra hıçkıra ağladı. Ne yapacağımı bilmiyordum onu banyoya götürdüm ve onun odasına gidip ona kıyafet çıkardım.

Banyoya döndüğümde banyonun bir köşesine sinmiş ağlıyordu. Sonra onu yıkamaya başladım. Bir güzel temizledikten sonra odasına götürüp onu giyindirdim ve yatağına uzandırdım.

Güler abla gözlerimin içine baktı. Yalvarır gibi bakıyordu. Gözleri dolu dolu sanki zamanı geri alabilmek için her şeyi yapabilirdi. Sonra bana tam bir şey diyecekti dudaklarını oynattı ki bir şey demeden sustu. Tekrardan üveyde olsa baba dediğim insanın böyle bir pisliği yapmış olması beni kendimden bile iğrendiriyordu.

Güler abla elimi tuttu ve

"Kocama ihanet etmiş oldum şimdi" dedi bir şey anlamamıştım. Bildiğim kadarıyla Güler ablanın kocası yıllar evvel ölmüştü. Güler ablaya bir şey diyemedim sustum. Oda hayatına lanet edercesine yavaş yavaş göz yaşlarını akıtıyor. Sanki her damladan birer birer yılların vermiş olduğu yorgunlukla umutsuzluk damlıyordu.

Bir şey konuşamıyordum. Hakkım yok gibiydi. Güler abla onca kalabalık arasında yanlızlığı oynuyordu en azından bunu bana yansıtıyordu. Güler abla hakkında pek bişey bilmiyordum tek bildigim dul olduğu ve üvey babamın yaptıgı pislikti ve belkide niceleri vardı ama benim bildiklerim sadece bu kadardı. Güler abla elimi sıkarak uyukuya daldı ve bende evime çıktım.

~Güler'in ağzından~

Uyandığımda yatağımdaydım. Gözlerimi tavana dikmiştim. Olan biteni kafamda canlandırdım keşke silebilme şansım olsaydı. Kendimi kullanılmış gibi hissediyordum. Gözlerim tekrardan doldu ben bunu ona nasıl anlatırdım. Ne yapacaktım bilmiyorum ama kanımı yerde bırakmicaktım.

~1 Yıl Sonra~

~Başak'ın ağzından~

Bulutlu bir Ankara sabahında güne uyandım. O kadar müsibetin sonunda nasıl kazandıysam Gazi Üniversitesi Türk Edebiyatı bölümünü kazanmıştım. İçimden gitmek gelmiyordu ama bir heyecanda vardı.

İçimde belki yeni bir sayfa, yeni bir başlangıç olabilirdi ama olanları düşündükçe benim normal bir yaşantım olmayacağı gerçeği geliyor aklıma. Zorlanarak yatağımdan kalktım annemin odasına baktım ve annem hala gelmemişti. Ama Rauf köpeği uyuyordu.

Sonra odama gittim. Giyecek kıyafet çıkardım. Fazla uzun olmasada 1.70 boyundaydım. Kahverengi saçlarım ve ela gözlere sahiptim. Dolabımdan siyah yırtık bir dar paça, üzerime siyah bir bady ve deri ceket giymiştim. Altıma gucci ayakkabılarım, bolca bileklik ve kolye takmıştım.

Okula gitmek için metroya bindim. Üniversitenin önüne geldim ve girişi büyük ve gösterişliydi. Hayran hayran etrafa bakındım ve panoda duran ismime ve sınıfıma baktım. Sınıfımı ararken epey okuluda gezmiş bulunmaktaydım. Sonunda sınıfı bulmuştum. İçeri girdim ve en arka sıranın bir önüne oturdum. Başımı sıraya yasladım ve hocanın gelmesini bekledim.

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin