Gözlerimi açıp tavana baktım. Bu kez olacak mı? Bu sefer olacak mı ?
İçeriden seslenen annemle tekrar gözlerimi kapadım. Bitmişlik mi ? Bıkmışlık mı ? Bilmiyorum.
=Kübra , Faruk geldi.
- Tamam anne geliyorum. Kalkıp üzerimi düzeltikten sonra salona geçtim.
- Hoşgeldin.
Hoşbuldum
- Çıkalım mı? Başımı olumlu anlamda sallayıp
Müsadenizle
+ Müsade senin oğlum. ayakabılarımı giydikten sonra arabada yerimi aldım. bugün evin tüm işi bitiyordu. Her şey güzel görünüyordu. Faruk bana verdiği sözü tuttu ve o günden beri hiç sınır aşmadı.kıskançlıkları tam anlamıyla devam etsede kendini tutmak üzerinde çalışıyordu.
Kübra ?
- Efendim?
Gelinlik bakmak için ne zaman gideriz?
-Ben gelinlik istemiyorum. Beyaz bir elbise yeterli olacaktır.
Nasıl istersen. Ne zaman çıkalım ?
-Benim için fark etmez. Sen ne zaman müsaitsin?
Biliyorsun ki her zaman
- Öyleyse yarın gidelim. Senin içinde bakarız.
Tamam. Bak , istersen biraz daha bekleyebiliriz. Kendini iyi hissetmeni istiyorum. Önemli olan sadece bu.
Bir anlık başını dönünce gözlerine baktım. Faruk düşünceli bir adamdı. Sadece biraz ölçüyü aşabiliyordu.
- Ben iyiyim Faruk.
Kübra bu olayın seni ne kadar üzdüğünü görebiliyorum.
- İyiyim. Gerçekten. Düğünümüz zamanında olacak. Sen neden bu kadar gerginsin?
Gergin değilim. derken bile sesi titriyordu. üstelemedim. evin önüne geldiğimizde inip kapıya ilerledim. anahtarla açıp içeri girdiğimde değişik hissediyordum. burası artık bizim evimizdi. her şey bizim zevkimize göre düzenlenmişti ve muhteşem görünüyor. evin tamamına göz atıp salonda durduğumuzda Faruk avuçlarını pantolonuna siliyordu.
Kübra biraz oturalım mı?
-Tabii geçip koltuğa oturduk.
Ben. Ben bir şey yaptım. hayır ama ya... tam mutlu olucak derken neydi şimdi bu? Sessiz kalıp onu dinlemeye devam ettim. Yutkunduktan sonra etrafa baktı ve cebinden bir kağıt çıkarıp bana uzattı. O kağıdı açmak istemiyorum. bir kağıda bir ona baktım. Başımı iki yana salladım. tamam sakinim. Ayağa kalkıp anlımı ovuşturdum. derin bir nefes aldım
- bak, ben.ben her neyse görmek istemiyorum... Tamam... Evet... Görmek istemiyorum.
Kübra sakin ol. Lütfen aç
- Hayır. Hayır açmayacağım.
Tamam öyleyse. Kübra , Hacca benimle gider misin? Ne! Ben aldattım , evlenmek istemiyorum, başka biri var falan beklerken şaşkına uğradım. Hemen eski yerime oturdum
- Ne?
Ben senin balayına gitmek istemediğini biliyordum ve bunu çok istediğini de biliyordum. Ve özel bir şirkete başvurdum. Bu yüzden de evliliğin erken olması için ısrar ettim.