Kapı çalıyordu.
Evinin kapısı, kelimenin tam anlamıyla alacaklı gibi çalınıyordu ve lanet sesle uykusundan uyanmış olmak Baekhyun'u bayağı sinir etmişti.
Kim olduğunu tahmin ederek kapıyı açtı ama karşısındaki yüzü görmesiyle geri çarpması bir olmuştu.
"Sehun yok!"
Seslendikten sonra gelecek cevabı dinlemeden salona geri döndü. Kris'in gelmesini bile tercih ederdi şu anda, Park Chanyeol ne alâkaydı?
Kapı çalınmaya devam ederken masadaki telefonunun ekranının aydınlandığını görüp eline aldı. Sehun'dan mesaj vardı.
*
Hun:
Chanyeol'ü eve al
Senin için orada
Ona ihtiyacım yok Sehun
Hun:
Biliyorum Baekhyun ama lütfen itiraz etme
Sadece bugünlük tamam mı
Bugün işler biraz kirli
Senden ve işlerinden nefret ediyorum
En azından Jeon'u yollasaydın
Hun:
Onunla iyi anlaştığını biliyorum
Ama en yakınında Yeol vardı
Tanrım
Sehun
O kadar ciddi mi
Yine mi
Hun:
Üzgünüm
Hemen hâlledip gelmeye çalışacağım
Kendine dikkat et
Hun:
Sen de
*
Salonun ortasında öylece dikildiğini fark ettiğinde gözlerini devirip oflayarak geldiği yolu geri döndü ve kapıyı açtı.
Park Chanyeol bahçe duvarına yaslanmış, uğursuz bir sırıtışla kendisine bakarken sigarasının dumanını havaya üflüyordu.
"Evime onunla giremezsin." Kollarını göğsünde çaprazlamış Chanyeol'e bakarken söylediğinde uzun olan "Elbette tatlım." dedi, sigarayı bahçedeki çöpe atarken. Baekhyun onun duvarın üstüne duran silahı alıp beline yerleştirdiğini de fark etmişti bu sırada. Seslenme şekline yüzünü buruştururken kapıyı aralık bırakıp içeri girdi.
Birkaç saniye sonra da adım sesleri duyulmuştu, ardından kapı kapandı.
Şimdi koskoca evde yalnızca ikisi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna Be Yours //св
Fanfiction"Aradığın iyi çocuk olamam ama seni sonuma kadar sevebilirim."