bölüm bir,
ıslık×
2013
Hızlıca çevirdiğim pedal neredeyse yerinden fırlayıp uçurumdan yuvarlanacaktı. Bisiklet daha yeni yeni sürmeye başlamıştım, dengemi zaten sağlamakta güçlük çekiyordum birde üstüne üstlük hızlanmam gerekiyordu.
Haksızlık!
Ama acelem vardı işte... Ana caddedeki dev süpermarkete gidecektim. Çok güzel bir binaydı ve gıcır gıcırdı. Bembeyaza boyanmıştı dış cephesi. Baya da dayanıklıydı.
Geçen sene yapımı bitmişti,bu sene ağustos ayının sonlarında açılmıştı. Yani yeni açılışa özel indirimler oluyordu.
Külliyen yalan.
Aynı fiyatlar lakin;göz boyayan afişler, maskotlar, palyaçolar... ve nicesi. Kandırmaktan başka bir şey değildi.
Yağmur o kadar şiddetlendi ki, kapşonlumu delip geçen yağmur damlaları canımı yaktı. Fırtınaya inat aheste aheste bisikletimden inip lacivert bisikletimi zincirledim.
Her zaman olduğu gibi kasiyere kafa selamı verdim ve cebimdeki listeyi çıkarttım.
"Un, kakao, kabartma tozu, çikolata ve süt.. Imm annen bununla ne yapmayı düşünüyor?"
Önümde aniden bir çocuk belirince neredeyse tuttuğum çişim parçalarımdan akacaktı. Korkuyla tırnaklarımı avuç içlerime batırdım.
"Söyle annene de yapsın sana Erdem."
Erdem çok bilmiş bir tavırla kollarını göğüsünde birleştirdi daima olduğu gibi.
"Annem yerine sen yapsan daha lezzetli olur bence."
Sinirle kasılan gözümle ona baktığım da amacının zaten beni sinir etmek olduğunu hatırlayınca omzumu ona çarpıp kasaya doğru ilerledim.
Sıradaki kalabalık beni o kadar sinirlendirdi ki, sakinleşmek için biraz daha koca marketin içinde dolanmaya başladım.
Okul çıkışı olduğu için çoğu öğrenci burada dolaşıyordu. Çoğu da zorba çocuklardır.
Kitapların olduğu bölüm o kadar büyüktü ki şaşkınlıkla kitapları incelemeye başladım, elimdeki malzemelerle.
Gözüm kapağı simsiyah ve üstünde fosforlu pembe ile yazan "Tutkular" adlı kitaba kayıp kayıp duruyordu.
Yanıma birisi yaklaşmıştı fakat umursamadım, kitaba utançla uzandım. Yanıma gelen çocuk bir anda elimi kavradı.
Üzgünüm kitapcık.. Bizi biri yakaladı.. Ama unutma ki, seni kesinlikle alacağım!
"Aksel, böyle kitaplar için çok küçük değil misin?"
Şansımı sikeyim.. Ah bu küfürü 16 yaşında bir kızın etmesi sizi rahatsız etmiştir..
Pekâla, şunu söylemek isterim ki ;sizi ilgilendirmez.
Her şeyde özgürüm sonuçta değil mi?
Her şey olmasa da bazı şeylerde özgürüm.. Dışarı çıkmak gibi, o da sadece sabah sekizden öğlen yediye kadar. Ah...Tamam dışarı çıkmak konusunda özgür değilim. İstediğimi giymek konusunda? Bu konuyu hiç açmayalım.Karşımda Umman'ı görünce yalan uydurmaktan başka bir şey yapamazdım. Anneme ispitlerse...
Elim kalbime gitti..