Eunha;
Umji ile bir plan yapmıştık. Sinb'den telefonumu alacaktım. Ah umarım Jungkook anlamıştır Sinb'nin yazdığını.
"Eunha, şimdi çıkıyorum. Umarım fark etmez."
"Sana güveniyorum Umji. Jungkook'un bir kalbi var. Bir kere kırdım. İkinci kez kıramam."
Kafasını salladı ve yukarı çıktı. Tanrım ne olursun...
Çok sürmedi. 5 dakika sadece. Umji'ye hayretle bakmıştım. Geldiğinde kalkıp ona sarıldım.
"Çok teşekkür ederim Umji."
"Sinb uyuyor. Gitmemiz gerek. Bu fırsat kaçmaz..."
"Nereye?"
Biraz düşündü. Gidecek bir yer yoktu.
"Biz gidelim. Bir yer buluruz hadi."
Hiç zaman kaybetmeden koştuk. Nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Yerin ve Yuju'nun kaldığı yeri biliyordum. Eğer taşınmadıysalar oraya gidecektim.
"Şey Umji... Eğer taşınmadıysalar ben bir yer biliyorum."
"Ah... O zaman hadi gidelim!"
Kafa sallayıp hızlı hızlı oraya doğru gittik.
Geldiğimizde büyük bir aile salıncağı vardı. En son bu yoktu. Yani hala burada olabilirler.
"Gel..."
Hızla kapıyı çalmak için evin önüne gittim. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Gözlerim doluyordu. 3 yılın sonunda onları görmek... Bu duyguyu tatmak çok kötüydü. Onları özlemiştim. Ayrıca utanıyorum. Çünkü onları ekmiştim.
Kapıyı Yuju açmıştı. Hiç değişmemiş. Sadece saçları düzdü. Bize gülümsemişti.
"Evet?"
Ne diyeceğimi bilemedim. Donup kalmıştım. Utancımdan yere bakıyordum. Umji durumumu anlamış olacak ki hemen lafa girdi.
"Ben Umji. Şey bu arkadaşımda..."
Dedi ve o da kaldı. Kimsenin gücü yetmiyordu.
"Eunha..."
Yuju'nun neler hissettiğini biliyordum. Yüzüne bakmaya çalıştım. Benim gibi donmuştu.
"Şey... Sen de Yuju olmalısın?"
Kafasını salladı. Üzgündü. Bakamıyordu bana. Bende aynı şekilde.
"Yuju... Bak Eunha ve ben iyi değiliz. Gideceğimiz bir yer yok. Eunha'nın yeni arkadaşları bizdik. Sinb ve ben. Fakat Sinb bizi oyuna getirdi. Nayeon ile iş birliği yaptı. Bugünde Eunha'nın telefonunu aldı ve Jungkook ile konuştu."
"Tamam."
Umji aydınlanarak Yuju'ya baktı.
"Tamam derken?"
"Gelebilirsiniz."
Umji gülümsedi ve teşekkür etti. Ayakkabısını çıkarıp içeri geçti. Ben hala orada bekliyordum.
"Eunha... Gelmeyecek misin?"
Yüzüme bakmıyordu. Kafamı salladım. Yavaş yavaş ayakkabılarımı çıkardım. Ve yine yavaş adımlarla salona geçtim.
"Hadi gel."
Dedi Umji yanını işaret ederek. Onun yanına geçtim. Ellerimi birleştip bacaklarımın arasına aldım. Burada olmak çok utanç verici.
İçeriden gelen Yerin'e baktım. Hayretle baktım ona. Saçını maviye boyamıştı. Bize gülümsemişti.
"Merhaba."
"Merhaba."
"Şey Yuju biliyor neden burada olduğumuzu."
"Yok sorun değil."
Dedi ve Yuju'yu alarak bilmediğim ve göremediğim odaya girdiler.
Her şeyi biliyorlardı. Yüzleşecektim onlarla. Özürümü dileyecektim. Yavaş yavaş girdikleri odaya gidiyordum. Kapı aralığından onlara baktım. Yerin mutsuzdu. Yuju söylemişti işte. Neden onları bırakmıştım ki. O anki beni öldürmek istiyorum.
Biraz daha konuştular. Yerin beni fark etmişti. Bana baktı. Sağ kolumu sol kolumu sıvazlayarak baktım onlara.
Yerin karşıma geldi. Uzun bir sessizlik oldu.
"Seni çok özledim.."
Dedi ve sarıldı. Gülümsemiştim. Bir şey yapmadılar. Kızmadılar... Ama ben hak ediyordum. Kızmaları gerekti.
Ağlıyordum. Çok kırdım onları.
"Ben... Özür dilerim..."
"Ağlama Eunha lütfen... Hata yaptın. Olabilir böyle şeyler."
Demişti... Sonra benden ayrıldı. Yuju'ya baktım. Gülümsedi ve bana sarıldı.
"Aşırı özledim. Keşke 3 yıl değil 3 ay olsaydı..."
Keşke Yuju keşke...
"Ay hadi gelin Umji yalnız kaldı."
Kafa sallayıp Umji'nin yanına gittik.
Bazı üyeler olmayabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
➳lie to me,, eunkook
Fanfiction"Saçlarını okşamakta zorluk çekiyorum Eunha..." ✦Eunkook FanFic✦