0.2

349 26 8
                                    

Baekhyun gözlerini yavaşça açıp etrafa bakındı. Gözleri koltuğa döndüğünde koltukta kıvrılmış uzanan bir dev görünce onun bu haline gülümsedi. Dev bedenini sığdırmaya çalıştığı koltuk dizlerinin iyice karnına doğru gelmesini sağlamıştı. Üşüyor gibi görünüyordu. Üzerine aldığı pike ona yetmemiş gibiydi. Baekhyun yatakta doğrulup bir süre adama baktı. Dev gibi vücuduna tamamen ters olan şirin suratı onu daha çekici yapıyordu. Yavaşça yerinde kıpırdanan Chanyeol'le kafasını ondan çevirip dün gece kahve yaptığı yere doğru ilerledi. Kahvaltı hazırlamak için küçük buzdolabına bir göz attı ama elinde domates ve salatalıktan başka bir şey yoktu. Dışarıda ufak bir ses duyduğunda irkilip o yöne doğru baktı. Ardından bir kaç silah sesi duyduğunda yaklaştığı kapıdan uzaklaşıp Chanyeol'ün yanına gitti. Silah sesleri daha yakından gelmeye başlarken o daha da çok korkuyordu.

"Chanyeol..."

Uyandırmak amaçlı biraz dürttü ama hiçbir şey olmadı. Tekrardan daha yakından sesler duyduğunda deponun metalden olan kısmının bir tarafı içeri göçtü Baekhyun küçük bir çığlık attı. Chanyeol yerinden sıçrayıp karşısında ona sığınmış Baekhyun'u gördüğünde ne olduğunu anlamazcasına ona baktı. Tekrar silah sesleriyle göçen yerin biraz yanında başka bir göçük oluştu. Chanyeol kaşlarını çatıp Baekhyun'a sarıldı ve sakinleştirmek için başını okşadı. Baekhyun önce bir yerinden sıçrasa da Chanyeol'ün "Benim." diyen kalın sesini duyduğunda ona daha çok gömüldü. Tekrar bir ses duyduğunda kalkıp masada duran silahı aldı ve kapıyı sertçe açıp havaya iki el sıktı. Bunun üzerine ateş sesleri durmuş Baekhyun onun arkasından gelse de sırtının hemen ardından daha da kaybolabilecekmiş gibi ona sokulmuştu. Chanyeol karşısında duran iki adama baktı ve bağırmaya başladı.

"Hey siz iki siktiğimin orospuları ne yapıyorsunuz burada?!"

Baekhyun duyduğu küfürlere mi şaşırsa yoksa Chanyeol'ün bağırınca iyice kalınlaşan sesine mi hayran kalsa bilemedi.

"Size diyorum minik orospular! Ne yapıyorsunuz siz burada?!"

"Dostum sakin ol. Atış denemesi yapıyorduk."

Yanındaki diğer adam da onu onayladığında Chanyeol konuşan adamın hemen yanına sıktı. Ayağını sıyıran mermiyle adam çığlık atıp yere çömeldi.
"Ah pardon benim de atış denemesi yapmam lazım sanırım." dedi Chanyeol çakma bir üzüntüyle. Arkadaşı onun yanına gidecekken Chanyeol onu durdurup silahıyla uzaklaş diye işaret yaptı.

"Sana da sıkmamı istemiyorsan uzaklaş." Chanyeol arkasında donup kalan Baekhyun'a bir bakış atıp ondan uzaklaştığını farketti ve ona yaklaşıp kollarının arasına aldı.

"Bir daha buraya gelecek olursanız sadece birinizin ayağıyla kalmaz ikinizin de o küçük çüklerinize birer el sıkar sizi felç edip doğmamış çocuğunuzu elinizden alırım." Adamlardan bir tepki gelmediğinde Chanyeol Baekhyun'a kulağını tıka diye fısıldadı. Baekhyun kulağını tıkar tıkamaz bir el ateş etti yine.

"Cevap verin lan!" Adam yaralı arkadaşının yanına gidip onu kaldırdı ve başını sallayıp oradan yavaşça uzaklaştı. Silahını kilitleyip beline koydu ve Baekhyun'a baktı. Baekhyun ona dokunan elle sıçradığında Chanyeol ateşten canı yanmış gibi hızlıca elini çekti.

"Hey. Tamam. Korkuttum sanırım seni." Baekhyun bir şey demeden yavaşça içeri girdi ve az önce Chanyeol'ün uyumakta olduğu koltuğa kendini bıraktı. Chanyeol silahı belinden çıkardığında onu izleyen Baekhyun yerinden sıçradı.

"Hey. Sakin ol. Kilitledim." Chanyeol gülümsediğinde Baekhyun hafiften kendine gelmiş gibiydi.

"B-biz... Biz ne yaşadık az önce?" Chanyeol bir kahkaha attığında boş gözlerle ona baktı Baekhyun.

CRIMINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin