0.1" YARALAR"

170 31 16
                                    


0.1 "YARALAR"

1 "YARALAR"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ACI

Üç harf tek kelime. Kimisine göre fiziksel kimisine göre de ruhsal acı vardır.

Ben her ikisinide tatmış bir insanım.

Fiziksel acıda canın yanar, ağlarsın. Bedenin de fiziksel olarak acı hissedersin. Ama yaralar çabuk geçer bir zamandan sonra canın acımaz ağlamassın. Çünkü bedenindeki yaranın acısı bir gün geçer. İki gün ağlarsın diğer günde unutursun.

Ama peki kalbindeki ruhundaki acı da bir gün geçermi?

Geçmez

Canın yanar unutmak istersin ama unutamassın. Ruhunda hep bir izi kalır o yaranın, asla kapanmaz üstüne bir daha eklenir. Daha da şiddetli bir acı hissedersin. Bu seferde ölmek istersin, ama beceremessin.

Acının tarifi yoktur. Acıyı yaşayan ve hisseden bilir...

***

"Kız kalksana öğlen oldu hâla uyuyormusun  kalk kahvaltıyı hazırla" diye sabahın köründe salondan  bağıran üvey annem şebnemin sesiyle uyandım.

Hemen kalkıp yatağımı düzenleyip lavabo da işlerimi halledip erkek kardeşim ali'nin yatağının yanına gittim.
Yavaşça yanına eğilip elimi saçlarının arasına daldırıp yavaşça okşadım.

"Ablacım kalk hadi sabah oldu okula geç kalıcaksın"

Yavaşça gözlerini kırpıştırıp esneyerek "kalktım abla "dedi.
Saçlarına küçük bir öpücük kondurup "tamam ben kahvaltıyı hazırlayayım sende üstünü giyin tamammı?" Yataktan doğruldu ve bana sıcacık bir tebessüm yolladı "tamam abla" bende ona tebessüm edip mutfağa geçtim.

Çaydanlığa su koyup ocağın üstüne koydum. Buzdolabından kahvaltılıkları çıkarıp masaya dizdim o sırada şebnem karısının mutfağa geldi."Hiç kalkmasaydınız nefes hanım kahvaltınızı ayağınıza getirirdik" bu laflarına her zaman ki gibi cevap vermedim çünkü cevap vermeyince sinirleri bozuluyordu. "Sana bir soru sordum duymadınmı anası kılıklı" bunu yapmayacaktı yine beni annemle vuruyordu her şeye göz yumardım ama anneme laf atılmasına asla, " tüh bak sana  şansa anası kılıklı dediğin insana mecbursun bir kahvaltı bile hazırlayamıyorsun"diye dişlerimin arasından tısladım sözlerime sadece güldü. Boyalı sarı saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp gözlerimin içine baktı"senin dilin fazla uzamış fırata söyleyeyimde bir kessin" babam denen pislik herife karşı beni dolduracak yalan iftiralar atarak beni dövmesini sağlayacaktı her zamanki gibi.

Sessiz kaldım o sırada kardeşim ali mutfağa girdi "hadi ablacım kahvaltını et bende üzerimi değiştireyim sonra seni okula götürürüm"
Canım kardeşim ali daha 8 yaşında bir çocuk annemi hiç tanıyamadan büyüdü. Annem  daha ali beş aylıkken bir trafik kazasında öldü. O zaman daha 11 yaşındaydım canım annem bir trafik kazasına kurban gitmişti. Babam denilecek adam annemin ölümünden 1 yıl sonra şebnemle evlendi. O sıralar içip içip gelirdi sarhoşken  hem beni döverdi  hem söverdi. Ama daha küçük bir yaşta bu acılara alıştım.

MADALYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin