0.4

29 10 4
                                    

Gözlerimi araladığımda bir hastane odasında olduğumu anladım. Başımı çevirdim. Berkant yanımdaki koltukta uyuyordu. Kol saatime baktım. Saat 04.03
Kolumdaki serumu hızlıca çekip ayağa kalktım. "Aras...Aras nerede?"diye kendi kendime fısıldayarak odadan çıktım.
Hızlı adımlarla hastane koridorunda yürürken birinin kolumdan tutmasıyla durdum.

Berkant.

"N'apıyorsun ya?"

"Asıl sen napıyorsun gecenin bu saatinde?"

"Aras nerede? Çıktı mı ameliyattan? İyi mi?"

Berkant derin bir nefes aldı.
"Hadi gel bak sen çok yorgunsun."

"Neden cevap vermiyorsun? Kötü bir şey oldu değil mi?"

Cevap vermeden tekrar kolumdan tuttu.
"Berkant lütfen bir şey söyle."

"Eylül hadi dedim."
Omzumu yukarı doğru kaldırdığımda resmen sürüklemeye başladı beni.
Kolumu ne kadar çekmeye çalışsam da başaramadım.
Çıktığım odaya tekrar geldik. Kendimi hasta yatağına atmamla uykuya dalmam bir oldu.

______

"Hayır lütfen gitme Aras. Daha yapacak çok şeyimiz var. Bana söz vermiştin. Birlikte İzmir'e gidecektik..."

"Eylül"

Berkant'ın sesiyle gözlerimi açtım. Sanırım iğrenç bir kâbus görmüştüm.

Hasta yatağından kalktım.
"Berkant lütfen beni Aras' a götür."

"Götüremem Eylül."

Sinirle yumruk yaptığım elimi duvara geçirdim. "Neden ya ? Bir şey olduysa bana anlat!"

"Eylül şimdi sakinleş, sana her şeyi anlatacağım."

Başımı sallayıp tek kişilik koltuğa oturdum.

"Bak Aras kafatasından ciddi bir hasar almış. Buna tıpta deselerasyon diyolar. Bu kalp, karaciğer, böbrek gibi kısımlarda da görülüyormuş ama her neyse tam olarak bilmiyorum."

"Ee başka bir şey yok değil mi?"

"Eylül , Aras hiçbirimizi hatırlamayabilir. Hatta doktor bunun yüzde elli ihtimal olduğunu söyledi."

"Ne demek hiçbirimizi hatırlamayabilir? Ne diyorsun sen Berkant?"

"Ama geçici ."

"Ne kadar mesela?"

"Altı ay kadar. "

Koskoca altı ay. Altı ayda kim bilir neler olurdu?
"Peki şu an o iyi mi?"

"Yoğun bakımda. Bir iki güne çıkarırlarmış."

Burada oturup beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu galiba.

Efsun da Aras' ın kaldığı kısomda bekliyor olmalıydı. Ona  da bayağı sert çıkmıştım herhalde.

Telefonuma gelen bildirim sesi ile yüzümü buruşturdum. Kimdi bu ?

05*****: Aras iyi olacak merak etme. Hem ben ona çarpan şoförü buldum. Cezasını çekiyor. Çarpıp kaçmak ne demekmiş görsün gününü.

Eylül: Sen bu olanları nereden biliyorsun?

05*****: Aras kaza geçirirken oradaydım. Yani kusura bakma yetişemedim.

Eylül: Sana yetiş diyen olmadı zaten. Benim derdim bana yeter. Yine de yaptıkların için teşekkür ederim.

05*****: Eylül bu gece hastanenin karşısındaki parka gel. Sana  göstermem  gereken şeyler var. Derya ile ilgili.

(Görüldü.)

DONDURMA || t e x t i n gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin