0.1

85 15 18
                                    

Telefonuma gelen bildirim sesi ile başımı okuduğum kitaptan kaldırdım.
Neden hep en heyecanlı yerinde böyle oluyordu?
Telefonu elime alıp kimden geldiğine baktım .

WhatsAPTALLAR bizim tayfadan gelmişti.

Efsun:Gençler, yarım saat sonra buluşalım mı? Ne dersiniz?

Eylül(ben):Kitap okuyordum ya. En heyecanlı yerinde kestin Efsun.

Berkant:Olabilir. Nerede buluşalım??

Eylül: Buluşmayalım aptallar.

Efsun: Sen bilirsin Eylül'cüm. Çok önemli, esrarengiz havadislerim vardı.

Eylül: Eee nerede buluşuyoruz?

Aras: Ben gelemem.

Efsun: N'oldu bebek mi bakacaksın? Jsjsjjsjs

Aras:Hayır. Derya ile buluşacağım.

Eylül: Ne? Çikolatalar aşkına. Sen barıştın mı o salak kızla?

Aras: O salak değil. Sadece pişman.

Eylül: Bence de o salak değil Aras ama sen aptalsın. Kız seni resmen kullanıyor.

Aras:Uzatma Eylül.

Efsun:Peki o zaman,  biz üçümüz yarım saat sonra "Gökküşağı Kafe"de buluşuyoruz.

Berkant: OK.

Onaylama mesajı yazmadan çıktım. En azından bir yirmi dakika daha kitap okuyabilirdim.

____

Efsun'un dediği kafeye geldiğimde ne Berkant'ı ne de Efsun' u görmüştüm. Anlaşılan yine oyalanıyorlardı.

   Bu ikisi ne zaman bir araya gelse saçma saçma şeyler yapardı.
Sandalyeye oturduğumda denizi izlemeye başladım. Burası gerçekten çok güzeldi.

Nereden bakarsan bak her yerden deniz manzarasını görebiliyordun.

O an gözüme bir adet Berkant ve onun sırtında bir adet Efsun'un koşarak geldiğini gördüm. Ama bu haksızlıktı. Berkant'tan ne zaman böyle bir şey yapmasını istesem her seferinde beni sinir etmek için reddediyordu.

İçeri girdiklerinde Berkant Efsun'u sırtından indirdi. Tabi ki ben de Berkant'a ters bakışlarımı yollamayı ihmal etmedim.

Efsun"Ne içiyoruz?"
Diye sorduğunda cevap vermedim. Çünkü canım bir şey içmek değil sadece çikolatalı dondurma yemek istiyordu.

"Dondurma yiyoruz."
Berkant gözlerini pardon âdeta o diken  saçan bakışlarını  üzerimde gezdirmeye başladı.

Dondurma sevmiyordu. Bu yüzden ben onun insan olup olmadığından şüpheleniyordum. Dondurma sevilmez mi be? Hem de çikolatalı dondurma.

Berkant gibi sığır olursan dondurmayı sevmezsin tabii ki ...

"Berkant?"
Bana bakarak"Eylül?" Dedi o da.

"Seninke tanıştığımızdan beri gerçekten hiç mi hiç dondurma yemedin. Bizden önceki hayatında da mı hiç dondurma yemedin?"

Soruma karşılık hafifçe gülümsedi, ardından cevap verdi:
"Annemler küçükken bir kaşık ağzıma vermişler ama ben de kız kardeşim Çilem'in suratına püskürtmüştüm."

Efsun" Yazık kıza yaa!" Deyince ben de onu onaylamak amacıyla başımı salladım.

Garson geldiğinde  Efsun ve ben dondurma, Berkan ise limonata siparişi vermişti. Gıcık şey işte ...

Efsun"Havadislerimi merak etmiyor musunuz?"

Berkant"Dökül bakalım.'

Efsun" Berkant kankim, bir kısmı seninle ilgili."dedi.
"Çatlatmasana  insanı kızım !"

Efsun" Eylüllerin sınıfındaki Eylem senden hoşlanıyormuş."

Berkant"Yok daha neler. Kızı tanımıyorum bile."

Efsun" Yemin ederim, tuvalette konuşuyorlardı. Aptallar beni fark etmediler herhalde  . Her neyse ve Eylül'ün de senden hoşlandığını düşünüyorlar."

Dediği anda ağzımdaki dondurma boğazımda kaldı."
Berkant ise gülmekten limonatasını suratıma püskürtmüştü.

Bahsettiği kişiler dershanedendi.

Dondurmayı nihayet yutabildiğimde
"N'apıyorsun be? Yapıl yapış oldum gerizekâlı ."

Berkant" Cidden çok komik değil mi?
Eylül ve ben? Düşünebiliyor musınız?"

Hayır . Grubun en anlaşmaz ikilisiyiz zaten. Tabii ki de düşünmüyorum.

Efsun gözlerini düşünür gibi yaparak havaya dikti  .
Sonra da" Yok, düşünemiyorum " dedi.
Sanki ben çok meraklıyım bu sarı kafaya.
Sırt çantamdan ıslak mendil çıkararak yüzümü sildim. En azından limonata saçıma bulaşmamıştı.

Bu düşüncelerimden kurtulmak için etrafı izlemeye başladım. Karşı masamızda bir çift oturmuş sohbet ediyordu. Kadın pastasından bir lokma aldığı anda boğazında kaldı sanırım, çünkü öksürüyordu. Dayanamayıp tükürdüğü anda kadının ağzından bir adet tek taş fırladı. Nereye biliyor musınız? Tam alnımın ortasına.

Berkant ve Efsun aynı anda gülmeye başladığında ben neye uğradığımı şaşırmış bir hâldeydim. Sonradan kendine geldiğimde
"Neden hep tüm saçmalıklar beni buluyor acaba?"

Diyerek alnıma çarpıp yere düşen tek taşı yerden alıp sahibine ulaştırdım.

Sandalyeye oturmadan "Gitsek mi artık ? Yoksa her an ölebilirim."

Berkant" Herkes her an ölebilir  . Kimse ne zaman öleceğini biliyor mu?"

"Ha ha ha ha ha çok komik Berkant Gümüş. Siz kalın o zaman ben gidiyorum."

Sandalyede  asılı olan sırta çantamı alıp  kafeden hızlıca çıktım.

Peşimden geleceklerdi. Adım gibi eminim.

______________________________________

İLK BÖLÜM.

SAÇMA OLMUŞ OLABİLİR.
GÖRMEZDEN GELİN.

EN SEVDİĞİNİZ KARAKTER HANGİSİ OLDU??

DONDURMA || t e x t i n gHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin