bölüm dört

3.3K 229 20
                                    

Jungkook,
evinden geldiği gibi annesinin yanına gitmek istemişti ama hastane sahibi Lalisa'yı annesinin odasının önünde gördüğünde uzaktan izlemeyi seçti.

Lalisa'nın
gidişini izlemişti. Ama yürüyüşünde bir gariplik vardı. Annesinin içtiği ama sarhoş olmayı reddettiği anlar gibiydi. Yardım edip etmemek arasında kalmıştı.

Jungkook,
dayanamayıp kadının peşinden gittiğinde asansörü beklemişti. Asansör geldiginde ön üçüncü kata bastı. Asansörden inip koridora baktı. Dışardan çok güçlü, buzlar kraliçesi diye seslenilen kadını duvara yaslanmış yürümeye çalışmasını gördüğünde kalbi acıdı. Her insanın kendine özel acıları vardı, biliyordu.

Hemen yanına gidip koluna girdi.
O kadar halsizdi ki yabancı birinin ona dokunmasına bile ses edemiyordu. Daha öncede bulunmuş olduğu odaya girdiklerinde Lalisa odanın görünmez tarafında bir kapıyı gösterdi. Kapıya ulaşıp açtığında uzun bir koltuk, koltuğun baş ucunda bir yastık ve battaniye gördü. Koltuğun yanında ona benzer bir tane daha koltuk vardı ama küçüktü. Oda neredeyse hiç ışık almıyordu. Duvarda asılı bir beyaz tahta ve yanında ki bölmede bir kaç kalem ve silgi vardı. Oda ne kadar karanlik olursa olsun sanki iki saat öncesinden koyulmuş bitkiler vardı, tazeciklerdi. Beyaz tahtanız yanında bir askılık gördü Jungkook. Beyaz bir doktor önlüğü, yakasında da büyük haflerle 'Pro. Dr. Lalisa Manoban' yazıyordu. Askılığın ucunda da pembe, tüylü bir şapka vardı. Rahatsız edecek kadar gösterişli olmayan, hoş bir şapkaydı. Bu şapka ona liseden arkadaşı Chaeyoung'u hatırlattı. O da böyle şapkalar takardı ve hayatınızda gördüğünüz en tatlı kişi olurdu.

Jungkook,
düşüncelerinden sıyrılmak için kafasını iki yana salladı ve Lalisa'yı koltuğa yatırmak için yardım etti. Sonrada üstüne koltuğun baş ucundaki battaniyeyi örttü. Bu kadını tanıyordu. Ama nereden? Çok eskiydi. Beyninde çok eskiydi.

Doctor - LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin