Gece Kuşu

32 12 12
                                    

Saat: 00.15                      5 Haziran 2020
   
       Tık-tık

   "Uykumu bu saatte kim bozmaya kalkışır ki..." diye söylendim.

       Tık-tık

     "Yeterrrrrrr!!!!"

      Daha fazla söylenmek için kendimi tutamadım ve cama doğru yaklaştım.
    
  Onu tam olarak göremiyordum.
     
Siyah renkli kapüşonu ve kapüşonundan çıkan, yaz yağmurunda ıslanan saçları yüzünü kapatıyordu.

     Birkaç dakika boyunca sadece boş boş baktık birbirimize gerçi onun bana baktığını tam olarak göremiyordum.

      "Kimsin sen? Ve bu saatte camıma taş atıp neden uykumda engel oluyorsun???"

       Sesi çıkmıyordu... Ama birkaç saniye bekledi ve penceremden içeri bir not fırlattı. Şöyle yazıyordu:

*Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni, çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri...*

      "Ne demek şimdi bu"dedim. Ve bir ses  çıkmayınca bir şey daha ekledim:

" Her insan yağmur damlası gibidir; kimisi çamura, kimisi gül yaprağına düşer. "

Ve bir not daha ...

*Bazı insanlar yağmuru hisseder diğerleri sadece ıslanır...*

O an benim ben oluşum ile ilgili şüphelerim olmaya başladı. Çok etkileyici bir yazım tarzı vardı. Ve ben bunları düşünürken bir not daha:

*Yağmurda yürümeyi hep sevmişimdir; böylece kimse ağladığımı göremez*! yazıyordu notta...

         "Neden ağlıyorsun ki? Yani eğer söylemek istersen..." dedim ve bir not daha yazdığını gördüm:

*Yakın olmak istediğin insana uzaktan bakmak çok zor...*

       " Yakın olmak istediğin insanlar veya insan kim peki?" dedim, ah, inanmıyorum, sanane Arya sananee...

       "Çevremde sahip olduğum tek insan sensin zaten, bu soruda çoğul eki kullanmama gerek yoktu..."dedi, inanamıyorum,
"Çınar!!!" "Senin burada ne işin var!???"

        "Okul çıkışında beni bırakıp gitme sebebini öğrenmek için geldim asıl senin burada ne işin var?"

         "Nasıl yani burası benim evim, nasıl 'ne işin var?'?"

         "Şu anda benim yanımda olman gerekiyordu, benimle birlikte, yağmurun altında benimle, benim yanımda ıslanman gerekiyordu..."

       Ya, çok üzülmüştü evet, ama neden onun yanında olmam gerekiyor ki? Dayanamayıp sordum:

           " Peki neden?" Hemen bir cevap geldi:
     
           "Bana ne tek bir kelime söylemeyip
,beni orada öylece bırakıp gittiğin için!"

           "Şu hayatta tek sen varsın benim için ailem geçen sene trafik kazası geçirdi. Ben bu olay yaşanırken okulda 8.sınıf  mezuniyet töreni için resim çekiniyordum. Daha sonra bir telefon aldım. ' Merhaba, ben "____ Hastanesi"nden Doktor____ . Sizi annenizin telefonundan arıyorum telefonunda Canım oğlum Çınar diye kayıtlıydınız ben de o yü-' derken doktorun sözünü kestim. Anneme ne oldu, babamın haberi var mı? dedim
Doktor'bu size telefonda anlatılabilecek bir şey değil... Size konum atıyorum lütfen buraya gelin burada konuşalım.
Acilen bir taksiye atlayıp doktorun gönderdiği adrese gittim.
      Doktora bir mesaj attım:
' gönderdiğiniz konuma geldim, neredesiniz?'

'Yoğun bakım odası' dedi ve dediği yere geldim.

Bana sakin olmamı söylüyordu fakat o anda sakin olmam imkansızdı sonra..." Gerisini anlatırken ağlamaya başladı Çınar... Yazık ya içim parçalandı:(((
     
•°°°°°•°°°°•°°°°°•°°°°°°•°°°°°°•°°°°°°•°°°°•°°°°°•
         
Gerisimi anlatamayacak kadar kötü oldu tam cümlesine başlarken onu susturdum
...
"Dur, anlatmama gerek yok, bekle beni aşağı iniyorum."dedim.

"Ailen kızmaz mı?"dedi. Ne kadar da düşünceli:)

"Onlara doğruyu söylediğim sürece kızmazlar;) ^_^

Gülümsedi...

            Daha fazla ağlamadan aşağı indim. Annemlere durumu açıkladım. Aşağı inmeme izin verdiler.evin arka tarafına yani benim pencereme bakan tarafına doğru yürüdüm. Ve sonra onu gördüm ...
Oradaydı, beni bekliyordu...

            "Gelmene sevindim:>"
            "Ben de"
            Konuşmaya devam ettim:
           "Benimle daha bugün yani dün tanıştın ama bana nasıl bu kadar çok güvenebiliyorsun ?"
            Sessizlik...
            Sessizlik...
            Sessizlik...
    
          Konuşuyor, oh sonunda.
  
             "Belki bana inanmayacaksın ama benim gizli hislerim var. Evet sana saçma geldiğini biliyorum, bana inanmayacağını da biliyorum ama madem sordun sana cevap vermek zorundayım."

            "Sana inanmamak istemiyorum ama dediğin şeyi biraz daha açıklar mısın hiçbir şey anlamadım?"

            "bir insanı ilk kez görsem bile hatta canlı olarak değil, yani sadece fotoğrafını görsem bile, o insanın içini okuyup nasıl birisi olduğunu hissedebili-
yorum..."

            "Sana bunu söylemek istemezdim, evet, ama bana gerçekten saçma geldi. Yani... Peki hislerinin doğru olduğunu nereden biliyorsun???"

            "Daha önce birçok kez karşılaştım bununla, bir çok insan tanıdım, birçok insanı hislerimle değerlendirdim, sonra hislerimi dışarıya yansıttım, hiç hislerimle onu tanıdığım söylemeden, ve sonra ... Doğru olduğunu anladım."

            " Peki bu demek oluyor ki benim de içimi okuyabiliyorsun..."

             "Bunu sakın sihirli olarak algıla-
ma, sadece his... Umarım seni korkutmuyorumdur..."

              "Yok korktuğumdan değil dee...
İçimi okuyabiliyorsan..."

                "Ya sen beni çok yanlış anladın ama yanlış anlamakta da haklısın. Ama benim demek istediğim insanları daha tanışmadan karakterlerinin nasıl olduğunu anlayabiliyorum... Ya neyse boşver..."

              "Aynen, zamanla öğrenirim..." dedim ve konuşmaya başladık... O anlattı ben dinledim, ben anlattım o dinledi... Ve geceyi böyle geçirdik... Zamanın nasıl hızlı aktığını fark etmedik bile...

             "Aa saat 3 olmuşş!!" dedim.
      
             "Evet, ne çabuk geçiyor zaman seninle..."dedi. Gülümsedim...

         Sonra çok geç oldu dedim.
          "İyi uykular gece kuşum..."
Bana gece kuşum dediiii!!!!!

          "İyi geceler sana da..."dedim ve daha fazla uzatmadan eve geçtim. Annemleri öpüp yattım. İyi geceler bu satırları okuyan güzel kız veya yakışıklı erkek...

     "UMARIM SİZ DE BİR GÜN GECE KUŞUNUZU BULURSUNUZ..."

        

         

         
    

Şimdi Ya Da HiçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin