3

3.2K 233 111
                                    

Süt beyazı renginde olan yorganı, yatağın ortasına kadar indirip, sırtımı yatağın başlına vererek bağdaş kurmuş bir şekilde oturmuştum. Bakışlarımı karşım da ki gri renkli duvarda gezdirirken kollarımı göğsümün altında birbirine doladım. Jimin'in sevgili olduğumuzu söylemesinin ardından herkes ufak çaplı bir şok geçirmiş sonra ise jimin beni hızlıca bu odaya getirmiş ve bir çift kelime bile edemeden hemen aşağıya geri inmişti.

Ona çok kızgındım. Yaptığı şey doğru değildi. Sadece bir gün için kuzenlerine ve üvey abisine söylediği yalan fazlaca abartıydı. Alt tarafı bir gün kalacak sonra buradan gidecektim. Yalan söylemesi hiç iyi olmamıştı. Benim yüzümden ailesi ile arası bozulacaktı. Derin bir nefes aldım. Bağdaş kurduğum bacaklarımı ayırarak, boylu boyunca uzatıp yorganı belime kadar çekip bacaklarımı örtmüştüm. Hala yatakta oturur pozisyondayken kafamı arkaya eğip, yatak başlığını üst kenarını yastık olarak kullandım.

Yarın ilk işim sokak sokak dolaşıp kendime iş bakmak olacaktı. Aslında çocuk bakıcılığı ve ya hizmetli olsam daha iyi olurdu. Sonuçta zengin oldukları için ayrı oda bile veriyorlardı. Bu yüzden ev tutmama falan gerek kalmazdı. Tabi bunlar bittiğinde jimin'e bir teşekkür borcumun olduğunu kafama yazmıştım. Şu an benim için ailesi ile kavga bile ediyor olabilirdi. Gerçekten iyi niyetli birisiydi bana böylesine sahip çıkıp, destek olması.... babam bile yapmamıştı bunu.

Yirmi iki senelik babamın yapamadığı babalığı, yirmi iki saat önce tanıştığım adam yapmıştı. hayat cidden çok garipti. Sizi nereden şaşırtıcağını nereden vuracağını çok iyi biliyordu. neyse ki hayatın sürprizlerine çok iyi alışmış birisiydim. artık o kadar da etkilemiyordu.

Çok geçmeden odaya yayılan kapı gıcırtısı sesi ile jimin'in geldiğini anlayıp, bakışlarımı ona çevirdim. İçeri girip odanın kapısını kapattığın da yatağımın kenarına oturdu.

"İyi misin?" dedi. Yüzünde anlayamadığım bir telaş ve heyecan vardı. Beyaz teni mümkün olurmuşçasına daha da beyazlamışken, gözleri hafif irileşmişti. İnip kalkan göğsü ile sık sık kırpıştırdığı kirpiklerinin arasından bana bakıyordu.

"İyiyim?" dedim. derin bir nefes verdi.

Ellerini yorganın üstünde duran ellerime getirip tuttuğunda ellerimi kızgın demire değmesi misali geri çektim. Abartmaya başlamıştı artık. Bu hallerine anlam veremiyordum.

"Ne yapıyorsun sen? Abartmaya başladın artık." Aniden kaşlarımı çatıp ellerimi yorganın içine sokmuştum. Onluk bir şey değildi ben sadece gereksiz temastan hiç haz etmezdim.

"Birazdan duyacağın şeylerden sonra beni boğmaman için önlem alıyordum."

hafif irkildim. Onu boğmamı isteyecek kadar ne yapmış olabilirdi ki? Tek kaşım istemsizce havaya kalkıp bağımsızlığını ilan ederken, sorgular bakışlarla onu izliyordum.

"Bak ben sadece senin iyiliğin için yaptım tamam mı? Bana kızma lütfen. Biliyorum taehyung biraz zor bir insandır ama-" duraksayıp yutkundu. "yaparsın bence."

"Sen ne boklar yedin?"

Alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Bakışlarını benden çekip duvara odakladı.
"Şey ben sana iş bulmuş olabilirim."

Gözlerim irice açıldı. Ben hemencicik buradan gitmeyi planlıyordum ki, o bana hemde -taehyung'un yanında- iş buldum diyordu. o adam buz gibi soğuktu. Ondan çok korkuyordum.

"Jimin ben yarın buradan gidicektim. Niye bu kadar uğraşıyorsun?" Yüzüm istemsizce hafif sinirle kasılmıştı. Tamam yardım etmesi güzel bir şeydi. Ama bu kadar fazlasını ben ondan istememiştim ki... bu sadece başkasının işlerine burun sokmaktan başka bir şey değildi.

Mafia | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin