" Sen yaptın bunu, sen kırdın Ay'ın kalbini, ama o kaybetti yıldızını. O sadece yıldızı değil kalbinide kaybetti..."
Gün battı, hava karardı, o yıldızları izledi ben ise onu. Başını bana doğru çevirdi, gözlerimi kaçırmak istedim ama yapamadım. Aklımda tek bir soru vardı? Ya kaybedersem? Ya kayarsa ellerimden? Tutamaz kaybedersem yıldızımı?
"Bırakma beni Yekta." Dedim gözlerim doluydu.
"Bırakmam." Demişti, inanmalı mıydım? İnandım. Keşke inanmasaydım. Keşke gitmeseydim o gün oraya. Öğrenme seydim, inanmasaydım yalanlarına. Ama inanmıştım, ne kadar da aptalım!
O gitmişti, acil bir işim var diyip. Bende yürüyordum evime, keşke kalsaydım, gitme- seydim eve. Evimin olduğu sokağa girdim. Yürüdüm,yürüdüm, yürüdüm, sadece yürüdüm.
Çıkmıyordu aklımdan o görüntüler, acil bir iş diyip gitmişti, evimin sokağına varmadan önceki sokakta gördüm onları. Yekta ve siyah saçlı bir KIZ!! Öpüyordu Yekta'yı, Yekta'da karşılık veriyordu. Önemli iş! En önemli iş! İşte bu en önemli iş! Yekta benimle oynadı. Yekta Kaya benim duygularımla oynadı!! Ağlamıyorum, onun yüzünden ağlayamazdım.
Hızla yanına gittim."Allah kahretsin! Allah belanı versin!" Yekta kızdan ayrılıp şok içinde bana bakıyordu.
"Sude ben... Açıklayabilirim."
"Sus!! Sakın konuşma" suratına tükürüp sert bir tokat yapıştırdım. Ve arkama bakmadan yoluma devam ettim.
"Sude! Dur bekle!" Umursamadım. Arkamdan geliyordu koşarak geliyordu. Koştum ve hemen buğra'ya mesaj attım.
*Buğra benim evdeysen hemen apartmanın kapısına çık lütfen.
Buğra* Senin evdeyim hala. Tamam hemen çıkıyorum.
Buğra'nın mesajıyla sevindim. Yoruldum artık arkamdan ayak sesleri gelmiyordu. Arkama baktım yoktu yinede hızlı adımlarla evimin olduğu sokağa girdim. İşte bu yüzden keşke diyorum. Keşke gitmeseydim diyorum. Evime az kalmıştı. Tekrar ayak sesleri duydum, yine koştum apartmanın önünde Buğra'yı görünce sevindim.bir anda ayak sesleri beni yakaladı ve kolumdan tutup kendine çevirdi.
"Sude lütfen dinle." İstemiyordum. Aklıma Buğra geldi ve var gücümle bağırdım.
"Buğra yardım et!" Ardından Buğra'nın koşma sesleri ve sonra Yekta'nın yüzüne inen sert bir yumruk.
"Ne işin var lan senin burada!" Yekta yerde acıyla inliyordu.
"Eve gitmek istiyorum!" Diye ağlamaya başladım. Buğra Yekta'ya son bir tekme daha atıp beni kucağına aldı. Ağlıyordum hemde hiç durmadan. Buğra kapıyı açıp içeri girdi ayağıyla kapıyı kapattı ve beni yatağıma yatırdı, ayak ucuma oturdu ben hala ağlıyordum.
"Ne oldu? ne yaptı o p*ç sana? söyle gidip biraz daha döveyim." Buğra'ya olan biten herşeyi anlattım. Her söylediğim kelimede daha da sıkıyordu dişlerini, her ağladığım da daha da sıkıyordu yumruğunu. Biraz sonra sinir küpü olmuş Buğra ayağa kalktı 'Sen artık yat. Yorucu bir gün geçirmişsin' dedi ve odamdan çıkarken ışığı kapattı. Odamda ki tek ışık telefonumun parlayan ekranıydı. Bakıyordum, boş boş ekrana bakıyordum. Sonra telefonuma bir mesaj geldi. (Bilinmeyen numaradan 1 mesaj) baktım.
Bilinmeyen* merhaba neden uyumuyorsun?
* Kimsin sen?
Bilinmeyen* karşı binadaki komşun 😊
*Nasıl yani?
Bilinmeyen*cama bak😆
Hemen cama baktım. Perdem açık olduğu için anında gördüm onu. El salladı sahte bir tebessümle el salladım. Tekrar önüme döndüm ve yazmaya başladım.
*Numaramı nereden buldun?
Bilinmeyen* perdeni açık bırakmalısın😉 Ve tabi rehberinde hiç kıpırdamadan durduğun için orada 'ben' diye kayıtlı olan numaranın yardımı da oldu😁
*Gözlerin çok iyiymiş.
Bilinmeyen* Evet öyle derler 😆 bu arada ben Arda
*Bende Sude 😊
Sahte bir gülücük koydum. Çünkü şu an hiç mutlu değildim. Ve bunu başkalarının bilmesine gerek yoktu. Haksız mıyım? Neden bilmiyorum ama Arda' numarasını kaydettim.
Arda* Numaramı kaydettin 😊 sağol bende seni kaydettim.
*Neden bana mesaj yazmak istedin?
Arda* Bilmem sanırım içime doğdu 😂
* Olabilir 😊
Bu sefer benide gülümsetti.
Arda* Şey yanlış anlama ama biz şimdi mesaj arkadaşı falan oluyor muyuz?
*Bilmem galiba oluyoruz😝
Artık gülmek vardı benim için ve bunu sağlayan herkesi çağıracaktım. Aniden dışarıdan tanıdık bir sesin bana seslendiği ni duydum. Bu Yekta'nın sesiydi hemen camı açıp aşağıya baktım. Yekta içmiş bir şekilde bana bağırıyordu. Hemen karşı camdaki Arda'ya baktım. Ne olduğunu soran gözlerle bana bakıyordu.
"Suğdeee! Affet beniğğ!" Yekta çok sarhoştu.
"Defol buradan! Git o kızla birlikte dertleşin!" Diye bağırdım Yekta'ya. Gözlerim tekrar doldu. Kapının açılma sesi ile arkamı döndüm Buğra bana doğru geliyordu. Yanımdan aşağıya doğru sarktı.
"Bekle lan orada geliyorum!" Diye öfkeyle bağırdı Buğra ve hızla yanımdan geçip evden çıktı. Arda hala olanları bana soruyordu. Telefonumu alıp kısaca olayı anlattım, ona kanım ısınmıştı. Oda camdan çıkıp aşağıya Buğra'nın yanına indi. Arda Buğra'yı sakinleştirmeye çalıştı ama olmadı Buğra çok pis vuruyordu. Artık dayanamadım.
"Buğra! Lütfen yukarıya gel!" Dedim gözyaşlarımın arasından. Buğra yukarıya bakıp ağladığımı görünce koşarak yukarıya çıktı, Arda da arkasından koştu. Evin kapısını açtım ve kendimi Buğra'nın kollarına attım. Yine ağlıyordum, aslında artık ağlamak gülmekten daha güzel geliyordu.
Gülmek karın ağrıtır,
Ağlamak ise rahatlatır...
Tadaaaa yine bölüm sonu😆😆
Yine yorumlarınızı bekliyorum.
Her ne kadar kendim yazsam bile😞
Jdfjfjgjg modum düştü sandınız değil mi?
Zabağa kadar burdayım Zabağa kadar jxhfgjgj
Yazmasam olmazdı. Neyse çok uzattım
Sizi seviyorum 💞 ( bence inanmalısın 😉)
Lütfen oylamayı unutmayın. (Zorlama yok)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesizlerin Kimsesi
Teen FictionDaha 5 yaşında ailesini kaybeden Sude,19 yaşına geldiğinde ailesi olarak gördüğü arkadaşları ile yeni bir hayata başlar. Daha yeni tanıştığı arkadaşına aşık olur. Sevdiği ile arasına giren zaman onu bir uçurumun kenarına sürükler. Kalbi atla derken...