Kur'an-ı Kerim Okumak

43 1 0
                                    

Kur'an-ı Kerim Okumak

-----------------------------------------------------------
Rabbimizin bütün insanlığa hitabeden bir kelâmı olan Kur’an, Arapça olarak indirilmiştir. Buna Kur’an’da şu ayetle işaret edilir. “İşte böylece biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik…” (Taha suresi, 113. ayet.) Kur’an’da olan mucizevî tatlılık, güzellik, etkileyicilik ve çok yüksek edebî zevk ancak onu dikkatle okumakla anlaşılabilir. Onu okuyan kimse doğrudan doğruya Allah’ın sözünü dinlemiş ve Allah ile muhatap olmuş demektir. Bu çok şerefli muhataplığı kazanabilmek için Kur’an okumayı öğrenmek gerekir. Sevgili Peygamberimiz (sav), “Sizin en hayırlınız Kur’an'ı öğrenen ve öğretendir” (Buhari, Fedailu'l-Kur'ân, 21) buyurarak Kur’an öğrenmenin büyük faziletine işaret etmiştir.

Kur’an’ın anlatış ve üslublarındaki güzellik, söz sanatlarındaki zenginlik, az sözle pek çok şeyler anlatması, kalp ve ruhu etkisi altına alan akıcı ahengi, harf ve kelimelerinin seçimindeki ruhu okşayan zevk gibi birçok özellikleri mucize derecesindedir. Bütün İslam âlimleri, Kur’an’ın bu belağat seviyesine insanların yetişemeyeceği konusunda görüş birliği hâlindedirler. Bundan dolayı, peygamberimizin en büyük mucizesi Kur’an’dır. Çok kimseler, sadece Kur’an’ı dinlemekle “Bu güzel söz asla bir insan sözü olamaz. Bu ancak Allah kelâmıdır.” diyerek Müslüman olmuşlardır. Elbette değil bir insan, bütün insanlar toplansalar Allah’ın sözü kadar güzel ve mükemmel bir söz söyleyemezler. Kur’an buna şu ayetle işaret eder: “…Andolsun insanlar ve cinler bu Kuran'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” (İsra suresi, 88. ayet.)

Peygamberimiz’in Kur’an okumanın fazilet ve değerine işaret eden pek çok hadisleri vardır. Onlardan bir kısmı şöyledir: “Kullar Allah’a ondan nâzil olan şu Kur’an’la yaklaştıkları gibi hiçbir şeyle yaklaşamazlar” (Tirmizi)

“Kur’an’ı okuyunuz Muhakkak ki o, kıyamet günü dostlarına şefaat edici olarak gelecektir.” (Müslim)

“Kur’an’ın acaiblikleri, hârikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah, onu okumanın her bir harfine karşılık (en az) on sevap verir.” (Hakim)

Üstad Bediüzzaman şöyle der:

Kur'an-ı Hakîm'in hadîsin bildirmesiyle her bir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on Cennet meyvesi getirir.

Fazl-ı İlahîden o harflerin sevabı sünbüllenir, bazan yetmiş,

Âyet-ül Kürsî harfleri gibi bazan yediyüz,

Sure-i İhlas'ın harfleri gibi bazan bin beşyüz,

bazan Berat gecesinde ve makbul vakitlere okunan âyetler gibi on bin sevab kazandırır.

Ramazan-ı Şerifte her bir harfin, on değil bin

ve Âyet-ül Kürsî gibi âyetlerin her bir harfi binler

ve Ramazan-ı Şerifin Cum'alarında daha ziyadedir.

Ve Leyle-i Kadir'de otuz bin hasene sayılır. Kadir Gecesi’nin bin aya mukabil olduğunun Kur’an’da bildirilmesinin işaretiyle, bir harfinin o gecede otuzbin sevabı olduğu anlaşılır.

Evet herbir harfi otuzbin bâki meyveler veren Kur'an-ı Hakîm, öyle bir nurlu bir tûbâ ağacı hükmüne geçiyor ki; milyonlarla bâki meyveleri, kazandırır. İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki: Bu harflerin kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir zararda olduğunu anla!"

Tarih boyunca Müslümanlar, Allah’ın kelâmı olan yüce Kur’an’a çok büyük önem vermişlerdir. Bir ibadet aşkıyla okumuşlar, ezberlemişler, dinlemişler, yazmışlar, öğrenmiş ve öğretmişlerdir. Bu gün de ülkemizde Kur’an öğretimi, Kur’an Kurslarında, camilerde ve özellikle yaz kurslarında yapılmaktadır. Kur’an bilen veya öğrenen kimseler bunun kıymetini iyi bilmeli, düzenli olarak mümkünse her gün okumaya çalışmalıdır. Ayrıca ömür boyunca Kur’an okumayı hiç bırakmamalı ve sürekli olarak başından sonuna kadar Kur’an’ı okuyup hatmetme gayreti içinde olmalıdır. Kur’anı hatmetmenin önemi hakkında Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: Bir defasında kendisine, "Ey Allah'ın Resûlü, Allah'a hangi amel daha sevimlidir?" diye sorulduğunda “Kur'ân'ı başından sonuna okuyup, bitirdikçe yeniden başlamaktır” cevabını vermiştir. (Tirmizî, Kırâat 4)

Kur'an’da, öyle bir tatlılık var ki, en tatlı bir şeyden dahi usandıran çok tekrar, Kur'an okuyanlar için söz konusu olmaz. Hatta değil usandırmak, belki kalbi çürümemiş ve zevki bozulmamış insanlara tekrar tekrar okumak tatlılığını arttırdığı, eski zamandan beri herkesçe bilinen Kur’an’ın bir harikasıdır.

Kur’an okuyan kişilerin ona olan saygı ve hürmetlerinin bir göstergesi olarak abdestli olmaları gerekir. Allah, bunu Kur’an’da şöyle emretmiştir: “Ona ancak tertemiz olanlar dokunabilir” (Vakıa suresi, 79. ayet.) Ayrıca Kur’an’ı güzel okuma kuralları demek olan “Tecvid Kaidelerine” uygun bir şekilde, yavaş yavaş ve mümkünse manalarını da anlamaya çalışarak okumak iyi bir davranış olur. Kur’an’ı özenle okumaya işaret eden bir ayet-i kerimede Allahü Teala şöyle buyurmuştur: “…Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.” (Müzzemmil suresi, 4. ayet.)

-Metafizik Uzmanı Aras Hoca.

Manevî NimetlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin