"Deni, bekle olurmu?. İyileşiceksin ,seni iyileştiricem..."deyip ayağa kalktım göz yaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu.
Arkamı döndüm bir adım atım, ikinci adımı atamadım. Gözlerimi sıkıca kapatım, gidemiyordum onu bırakamıyordum. Korkuyordum çok korkuyordum.
"Sen bu hale nasıl geldin Deni. Ben sana bakmaya kıyamazdım, sana kim kıydı. Deni, biliyorum iyileşiceksin ama çok korkuyorum. Beynimin içinde dönüp duran bin tane korkunç düşünce var ve o düşünceler beni çok korkutuyor. Ve sen Deni, sen beni çok korkutuyorsun. Böyle durma, böyle bakma, konuş benimle lütfen."dedim ve yanına uzandım gözlerimi sıkıca kapatıyordum. Sanki tüm bunlar yok olucakmış gibi. "Özür dilerim, özür dilerim sevgilim, şimdi gidiyorum ama tekrar gelicem."dedim ve hemen oradan ayrıldım.
Elim kan,olmuştu, üzerim olmuştu, yüzüm kan olmuştu ve gözlerim kan rengine bürünmüştü . Öpmek istiyordum kan kokan dudaklarını, ellerini tutmak istiyordum, yüzüne doya doya bakmak istiyordum, Ona sarılıp zamanı durdurmak istiyordum ama, yapamıyordum ona dokunduğumda, öptüğümde , sarıldığımda kendime engel olamıyordum. Gözlerim renk değiştiriyor,vampir dişlerim çıkıyordu...
Belkide bir insana aşık olmanın onunla evlenmek istemenin en kötü yanı buydu. Ona doya doya sarılamasın, doya doya öpemesin, onunla uyuyamaz uyanamasın, bir yeri kanadığında yaralarını temizleyemez yaralarını saramasın aksine kanayan yeri emek için çan atarsın. Deni'nin biryeri kanamadı belki, ama ona daha kötü birşey oldu ona asla sarılamayacagım, öpemeyecegim birşey oldu... O öldü...
----
Titreyen ellerimi kontrol edip kapıyı çaldım. Saniyeler sonra Roze,kapıyı açtı beni süzdü ve Dehşete düşmüş gibi yüzüme bakıyordu.
"Noldu, bu halın ne !?" dedi ona sıkıca sarıldım göz yaşlarım omuzlarını ıslatıyordu.
"Roze,Deni...Deni ölüyor."
"Ne... ne saçmalıyorsun sen !? " dedi ondan ayrılıp göz yaşlarımı silip hıçkırarak herşeyi anlatım.
Kafamı ellerinin arasına aldı buğulanmış gözleriyle, gözlerimin içine bakıtı.
"Korkma! O, iyileşicek söz veriyorum." dedi ona inanmak istiyordum belkide inanmaktan başka çarem de yoktu...
----
Saniyeler sonra eve gelmiştik Roze, Deninin yanına gitmişti. Ben merdivenin orada yığılıp kalmıştım gitmek istiyordum, belkide onu son kez görecektim. Ama onu o halde birkez daha görmeye dayanamazdım.
Saatler dakikalar birbirini kovalıyordu Roze hala gelmemişti iyi düşünmeye çalışıyordum ama içimdeki bir ses hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını söyluyordu.
Saatler sonra Roze yanıma geldimişti hiçbirşey söylemiyiyordu bende soramıyordum. Roze, Başını omzuma koydu "Özür dilerim..."dedi derin nefes alıp devam etti "Deni öl..."sözünü kestim duymak istemiyordum kulaklarımı ellerimle kapatım. Titreyen sesimle avazım çıktığı kadar bağırıyordum. "Hayır ! hayır! Roze. Deni, beni bırakmaz. Yapmaz Roze, bunu bana yapamaz!.."dedim gözlerimi sıkıca kapatım. Bu olanların bir rüya olmasını diliyordum. Korkuyordum, çok korkuyordum. Gözlerimi açarsam herşeyi bir rüya değil gerçek olmasından. Hala aynı yerde ve hala Deni'nin,o halde olmasından çok korkuyordum.
"Roze, onu dönüştür!.."
"Yapamam Olivya."
"Neden !?"
"Çok üzgünüm Olivya, Deni dönüştürülemez . Onu lânetlemişler ve bu laneti sadece Avriler ve Reyzınlar biliyor. Ben dahil hiç-bir cadı bu laneti etkisiz hale getiremez. Onu dönüştürürsem bu ne benim nede senin için hiç iyi olmaz.!"dedi elimi tutu gözlerinden yaşlar süzülüyordu... Gözlerimden yaşlar süzülüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜRLÜ
VampireBir ölümsüzün hikayesine tanık olmak isteyenler Okuyun ve bu macerada sizde yerinizi alın