Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
JİMİN'İN AĞZINDAN:
gün batımını izlemeye bugün jungkook'la birlikte gidicektik aslında o göremiyor ama onun bunu hissetmemesi için elimden geleni yapacaktım.
Elimdeki cips ve çikolataları bankın üstüne koydum,jungkook'u babası almaya gelmiş ve onunla birşeyler konuşması gerektiğini söyleyip onu götürmüştü ama jungkook gelicekti öyle değil mi?Belkide gelmiyicekti. Tâm ümidi kesecekken arkamdan gelen hapşırma sesiyle oraya döndüm.
Anlaşılan jungkook dünki geceden sonra üşütmüştü. Ayağa kalktım ve jungkook'un koluna girip banka oturmasına yardım ettim.
JİMİN:iyi misin jungkook-ah?
JUNGKOOK:Evet sadece biraz*hapşırır*üşüttüm.
Onun bu hâline kıkırdayıp sarılmaya yeltenmiştim ki jungkook tekrar konuştu.
JUNGKOOK:nefesin yüzüme çarptı eğer bana sarılıcaksan sarılma çünkü sende hasta olursun.
JİMİN:SORUN değil eğer birlikte sıcak çikolata içmeye gidiceksek seninle seve seve hasta olurum.
JUNGKOOK:ama sen hasta olursan ailen sana kızar bu yüzden sadece ben hasta olabilirim ama birlikte sen hasta olmasanda sıcak çikolata içmeye gidebiliriz.
Onun bunları söylemesiyle sıkıca sarıldım jungkook'a.
JİMİN:teşekkür ederim jungkook-ah.
Sonra ani bir hareketle yanağına masum bir öpücük kondurdum. Utandığım için başımı yere eğip göz ucuyla ona baktım mutlu görünüyordu,belki onu daha fazla mutlu ederim diye tekrar yanağına yöneldim ama bu sefer oda bana döndüğü için kısa bir dudak teması yaşamıştık.
Daha fazla rezil olmamak için ona cipsi uzatıp dudaklarına yaklaştırdım.
JİMİN:ağzını açar mısın jungkook-ah?
Dediklerimle ağzını açmıştı ama galiba parmağımıda yuttu. Acıyla tısladığımda az önce ısırdığı parmağımın başına küçük bir buse kondurup geri çekildi.
JUNGKOOK:özür dilerim jimin-shh.
JİMİN:sorun değil jungkook-ah.
Bu olayı da atlattıktan sonra ikımizde çimlere uzanmıştık.başım jungkook'un kolunun üstündeydi o yüzden biraz rahat hissediyordum.
Jungkook'a sürekli buranın nasıl göründüğü ile ilgili şeyler söyleyip duruyordum ve oda beni pür dikkat dinliyordu. Tekrar konuştuktan sonra jungkook'a bakmıştım ki kulağıma gelen düzenli nefes sesleriyle onun uyuduğunu anlamıştım ona biraz daha yaklaşıp yüzünü inceledim. Açık ağazından belli olan tavşan dişleri,uzun kirpikleriyle tapılası gözüküyordu ona biraz daha yaklaştım. İşte yine oluyordu kalbim dört nala koşuyordu sanki özgür olmak ve kafesindeki güvercini serbest bırakmak ister gibi hızlı ve sabırsız.
Daha fazla ona bakmama kararı alıp yüzümü göğsüne sakladım ve kokusunda tekrar yaşadığımı hissedip gözlerimi huzurla kapattım.
ERTESİ GÜN
gözlerimi açtığımda kendi odamda olmadığımı anlayıp hemen doğruldum ayağa kalkacağım sırada kapının açılması bir oldu bakışlarımı oraya çevirince jungkook olduğunu gördüm.
JUNGKOOK:jimin-shh kahvaltıya gelecek misin?
JİMİN:jungkook benim gitmem gerek yoksa babam kızar.
Deyip kalktım gitmeden önce jungkook'un yanağına masum bir öpücük bıraktım.
Ve o gün tekrar babam tarafından şiddete maruz kaldım tabi birde jungkook'un ruhu yine beni sarıp sarmaladı.
