#16 - Güvenmeli Miyiz?

120 41 120
                                    

Multimedya: Aras

Müzik: Simge - Üzülmedin mi?

Selamlar! Geçen bölümde yaşanan olaylardan sonra kızlarımızın kendi kabuklarına çekileceklerini zannediyorsanız yanıldınız. Olacakları öğrenmek için bir an önce okusanız iyi edersiniz!

Keyifli okumalar!!!

🌊

Öykü'nün Anlatımıyla

Son anda duran arabaya dehşetle baktım. Kalbim ağzımda atıyordu resmen, destek almak için arabanın tamponunu tuttuğumda dengemi kaybedip kolumun üstüne düştüm. Arabanın kapısının açılma sesini duysam da, derin nefesler almaya devam ettim. Az kalsın ezilmenin verdiği korkuyla kalbim deli gibi atmaya devam ederken birinin dokunmasıyla irkildim.

"Kızım ne işin var yolun ortasında ya?!" diye bağırdı gerizekalı. Sanki bana çarpan o değil! Öküz!

"Asıl senin yaya geçidinde bu hızda ne işin var?" diye cırladım. Normalde böyle bağırmam ama korktuğum için çok sinirliydim.

"Yol sürücüye aittir, yayaya değil! Önüne bakmazsan olacağı buydu!" Bak bak bak, hem suçlu hem güçlü beyefendi!

"Sen, olmaman gereken bir hızla gelirsen ben tabii karşıya geçemem. Burada bir tane suçlu var, o da sensin. Bana çarpmış olmanı saymıyorum bile!" dedim bir nefeste. Hala yerde olduğumu fark edince sinirle ayağa kalkmaya çalıştım.

Elimle kuvvet vermeye çalışmıştım ama kolumun ağrısından dolayı "Ahh!" dedim. Sanırım kolumun üstüne düştüğümde incinmişti. Peki bu kadar acıması normal miydi?

Çocuğun birden yüz ifadesi değişti. Çatılan kaşları havaya kalktı ve meraklı bir şekilde sordu.

"Ne oldu?" Telaşlanmıştı tabii! "İyi misin?"

"Sence?" diye bağırıp tekrardan ayağa kalkmaya çalıştığımda yüzümü buruşturdum.

"Bak gördün mü yaptığını? Kendi kendini incittin! Işığı beklesen ne olacaktı sanki?!" dedi çocuk.

"Hıh!" dedim şaşkınlıkla. Kolumu gösterip devam ettim, "Bu benim yüzümden mi oldu? Tabakhaneye bok mu yetiştiriyordun? Neydi o hız?!"

"Evet! Bir sorun mu var?" dedi küstahça. Gıcık!

"Var tabii, kol kadar bir problemimiz var!" diye bağırdım yine.

"Bak kızım, zaten derse geç kaldım. Uğraştırma beni! İyiysen söyle, değilsen bir hastaneye gidelim." dedi kendini sakinleştirmeye çalışır gibi.

"Diğer elim yardımıyla ayağa kalktım ve gözlerimi devirdim. Bana aynı hareketle -göz devirme- yanıt verince koluma dokunmaya başladım.

"Aah!" bileğime dokunmamla ağzımdan acı nidaları yükselmesi bir olmuştu.

"Tamam aldım ben cevabımı! Atla bakalım baş belası," deyip arabasına geri bindi. Şaka gibi! Bu çocuk kendini ne sanıyordu ya?

Kafasını camdan çıkarıp bana baktı. "Önümüzdeki yıl gelecek misin?"

Tek kaşımı havaya kaldırdım. "Sence daha demin kaza yapmış birinin arabasına biner miyim?" Araba demişken, bu araba değildi. Bir şaheserdi, orası ayrı. Siyah üstü açık bir Mercedes Benz. Ben hayranlığımı belli etmemeye çalışırken o, oturduğu sürücü koltuğundan kalkmış söylene söylene yanıma geliyordu.

"Biniyorsan bin, hastaneye gidelim ve masrafları karşılayım. Ha yok, sen ben inadımda kesinim dersen ne ala! Ne halin varsa gör!"

Kızgın bakışlarımı çocuğa yöneltip arabaya doğru ilerledim. Öksürdüğümde söylene söylene yerinden kalkıp arabanın kapısını açtı. Emniyet kemerimi takarken ekledim, "Sırf bu yaptığın yanında kalmasın diye biniyorum. Kendini haklı zannetme!"

GÜLÜMSE!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin