İlk Okul Günü

61 4 0
                                    

Yeni bölüm!!
İyi Okumalar...
* * * *

Alarm çalmaya başladığında elimi rastgele bir yerlere uzatarak alarmı susturdum. Yataktan hızlıca kalkıp lavaboya koştum. Hemen yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi seçtim. Mutfağa girip tostumu hazırladım,ısıtmaya koydum. Yine odama gidip üzerimi giydim.

Saçımı taradım küçük ve siyah bir toka ile bir tutamını arkadan bağladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçımı taradım küçük ve siyah bir toka ile bir tutamını arkadan bağladım. Parlatıcı,rimel ve allık ile bugün ki doğal makyajım tamamdı. Çantama eşyalarımı ayrıca telefonumu koyup yine mutfağa gittim. Dolaptan vişne suyu çıkarıp bardağa doldurdum. Bir tepsi alıp tostumu da koyunca salona geçtim. Hemen televizyondan haberleri açtım. Bir yandan kahvaltımı yaparken bir yandan gündemi inceliyordum. Sonunda kahvaltı bitmişti. Hemen dişlerimi fırçaladım ve son olarak parfümümü sıkıp okul çantamı aldım. Spor ayakkabılarımı alıp anahtarı cebime attım. Dışarı çıkıp ayakkabılarımı giyince kapıyı kilitledim. Derin bir nefesi içime çekerek bugün ki serüvenime başladım. Kulaklığımı takıp " All the good girls go to hell " isimli şarkıyı açtım.

...

Okulun önüne geldiğimde etrafa baktım. Bu güneşli günde herkes yüzünde ki masum gülücüklerle bankalarda oturuyor,bazıları çimlere oturmuş ilk günden ellerinde test kitapları veya hikâye defterleri bazıları ise okulun "Bad boy"ları olarak kendini belli ediyordu. Ya da ben öyle zannetmiştim. Kendini beğenmiş kızlar bir köşede 'Nasıl bir açlıktır bu?'dedirtenler masalara oturmuş hamburger yiyenler bir köşede takılıyordu. İlk önce ders programını öğrenip dolabımın anahtarını alacaktım. Okulun bahçesine ilk adımımı attım.
Bütün gözler bana çevrildiğinde hiçbirine karşılık vermedim. Sadece uzakta oturmuş 'Bad boy'lar bana dik dik bakınca bir kaç saniyeliğine gözlerim onların bakışlarına karşılık verdi. Fakat bunu umursamadan okulun aralanmış kapısından içeri girdim.
Geriye müdürün odasını bulmak kalıyordu. Ah bu okul neden gereksiz büyüktü ki?! Birine mi sormalıydım? Ya da bilerek ilk dersi kaçırmayı göze alarak kendim bulmaya çalışmalı mıydım? Aslında birine sormak ilk gün için daha iyi bir izlenim olurdu. Hem arkadaşta bulabilirdim böylelikle. Gözüme bir kaç kişi kestirdim. İyi arkadaş olabileceğim ayrıca geniş arkadaş çevresi olduğunu düşündüğüm bir yakışıklı ile göz göze geldim. Evet! Aradığım 'kanka' buydu!
İddialı adımlarımla yanına ilerlemeye başladım. Yanına vardığımda saçımı hafifçe omzumun arkasına attım ve konuşmaya başladım.

" Selam! Ben Lydia MARTİN galiba müdürün odasının yerini biliyorsun. Oraya gitmem lazım fakat bulamıyorum. Yardımcı olur musun?"gözlerimi büyülttüm ve sevimlice gülümsedim.

Henüz cevap vermemişti hâlâ tek kelime etmeden bana bakıyordu. Bir süre sonra gözlerini ovaladı ve kafasını hızlıca sallayıp "Iııııı... Ş-şey elbette." gülümsedi.

" Hadi gidelim."

"Peki."kısaca onayladım.  Biraz esmer, uzun boylu,çekik gözlü ve ne?! Çenesi biraz yamuktu. Birden sırıttım. Kahkaha atmamak için zor duruyordum.

ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin