2.3

132 17 23
                                    

"Şimdi seninle çok güzel bir yere gidicez." Dediğinde ona sorgularcasına baktım ama o sadece gülümseyerek arkasını döndü ve durağa ilerlerken benide sürükledi. Durakta bir süre bekledikten sonra gelen otobüse bindik, Chankyun'a nereye gideceğimizi sürekli sormama rağmen asla söylemiyordu ve bu daha çok merak etmeme sebep oluyordu. Sonunda pes ederek ellerimi göğüsümde bağlayıp sessizce yolu izlemeye karar verdim, yirmi beş dakikalık yolun ardın durakta indik ve yürümeye başladık.

"Cidden nereye gidiyoruz?" Diye sorduğumda omuz silkti "bu bir sır" dediğinde dudaklarımı büktüm "ama merak ediyorum" diyerek üzgün bir yüz ifadesiyle ona baktığımda dudaklarıma bir öpücük koyup "beni kandıramazsın" diyerek yürümeye başlamıştı ama ben hala bir anlık gelen öpücüğün şokundaydım, kendime gelerek peşine geri takıldım. On dakikalık yol yürüdükten sonra bie kafenin önünde durmuştuk ama kafe kapalıydı ve yarın açılış günüydü.

"Yarın açılıyormuş işte boşuna geldik" dediğimde Chankyun elimi tutarak beni ilerletti ve içeri girdi. İçerden "kapalıyız " diye bir kadın sesi geldiğinde Chankyun "ben geldim" diye cevap verdi, mutfak tarafından bir kadın çıkıp bize gülümsedi.

"Merhaba" çok güzel bir kadındı ve yüzü bir Chankyun'u andırıyordu ama çok benzemiyordu. "Merhaba anne" dediğinde yüzümde oluşan ifadeyi tarif edemeyecektim, resmen şu an annesi karşımdaydı.

"Sen yerim olmalısın, Chankyun senden bahsetmişti" dediğinde gülümsedim "evet efendim, Kim Yerim" diyerek zaten beni tanıyan kadına kendimi tanıtım. Şu an aşırı gerilmiştim çünkü eğer buraya geleceğimizi bilsem kabul etmezdim, sanırım bu yüzden dememişti. Annesi arka tarafa giderken Chankyun'a döndüm.

"Seni adi, bilerek demedin di mi?" Dediğimde gülerek kafasını salladı "söylesem gelmezdin" diyerek omuz silkti. Sinirle karnına yumruk geçirdiğimde acıyla eğilsede hala gülüyordu. "Hadi gel içeri yardım edelim" dediğinde ona ayak uydurdum.

Annesine mutfakta yardım edip sonrasında kafenin iç dekorasyonununda bir kaç değişiklik yaptık, babası ve kardeşi geldiğinde onlarla beni tanıştırdı ve günüm tamamını Chankyun'un ailesi ile geçirmiştim, ne kadar utansam ve bu yüzden en fazla beş cümle kurmuş olsamda çok güzel vakit geçirmiştik ve çok mutlu olmuştum.

Şimdi ise Chankyun beni eve bırakıyordu, elimdeki poşette ise annesinin yaptığı yemek vardı, çıkmadan önce pirinç toplarının çok güzel olduğunu söylediğim için bir kaba koyarak elime tutuşturmuştu.

"Annen çok tatlı bir kadın, aslında baban ve kardeşinde öyle" diyerek gülümsedim. "Kısacası çok tatlı bir ailen var" dediğimde gülümsediğini gördüm.

"Seninde ailen sayılır artık" dediğinde bende istemsizce gülümsedim. Söylediği her söz kalbimin dahada hızlı atmasına sebep oluyordu. Chankyun'ın söylediği her söz kalbimin normalden bin kat hızlı atmasına sebep oluyordu.

Evin önüne geldiğimizde kapıyı açan annem beni ve Chankyun'u gördüğünde şaşkınlıkla baktı çünkü bilirsiniz ben hiç arkadaşı olmayan bir insanımdır.

"Merhaba Bayan Kim" diyerek selam veren Chankyun'a annemde şaşkınca selam verdi. "Ben Yerim'in erkek arkadaşı Chankyun" şokla açılan gözlerim ile Chankyun'a baktım, annemde aynı benim gibi şok olmuştu.

"Senin erkek arkadaşın mı var?" Dediğinde başımı onaylar manada aşağı yukarı salladım. Annem gülümsedi, aslında mutlu olmasına şaşırmamıştım çünkü uzun zamandır bırakın bir erkek arkadaşı ,normal arkadaşım bile yoktu ve bu annemi istemsizce üzüyordu. Annem Chankyun'u eve davet etsede işi olduğu için kalmayıp gitmişti bense annemin 'yakışıklı çocuk' diyerek beni utandırmasına katlanamayarak kendimi domates gibi kızarmış yüzümle odamdaki yatağa fırtlatmıştım.

Kim Yerim'in erkek arkadaşı. BENİM ERKEK ARKADAŞIM

Chankyun hayatıma girdiği günden beri beni gülümsetiyordu, bazen hiçbir şey yapmadan yapıyordu bunu ama yapıyordu işte , ölümü dileyen yapayalnız kıza hayatı sevdiriyordu.

ee finalde ne yazcam ben? neyse text olabilir byü

distances in the heart ➳ changkyun+yerim✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin