☆MINA&HYUNJIN☆

292 20 3
                                    

-Özel bölüm-
TANIŞTIKLARI AN...

-Mina'dan-

Hwanghon unnie'm ile buluşacağım cafeye doğru yürümeye başladım.

Yayalara yeşil ışık yandığında kaşıya geçmek için iki adım atmıştım ki sol taraftan bir araba sesi işittim.

Kapıyı açıp bağırmaya başladı.

"Bana bağırmaya hakkın yok yayalara yeşil ışık yanıyordu.Burda suçlu sensin."dedim.

"Sen de etrafına baksana.Tek suç benim mi?" dediğinde aldırış etmeden hızlıca yürüyerek cafeye girdim.

Cam kenarında oturan unnie'mi gördüm ve hemen karşısına oturdum.

Tabi yolda olanlarıda anlattım.

"BÜYÜK AŞKLAR KAVGA ILE BAŞLAR" dediğinde dilimi çıkardım.

"Unnie kes şunu o gerizekalıyı sevmem ben tipi bile yoktu."

"Bu ara da seni bir kaç kişi ile tanıştırmak istiyorum.Akşama bize yemeğe gelmek ister misin?"

"Tabi ki unnie."

Tatlılarımız gelmişti.Onları yerken okul hakkında konuştuk.

Geç olmadan ikimizde kalktık.Bende yurda gittim ve ilk önce duşa girdim.

__________________________________

Duştan çıktıktan sonra giyeceğim kıyafeti seçtim.

Üzerime de şal aldıktan sonra unnie'mi arayıp yurttan çıkacağımı söyledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üzerime de şal aldıktan sonra unnie'mi arayıp yurttan çıkacağımı söyledim.

"Sen yurtta kal ben hemen bizimkilerden birini yolliycam."

Aşağıya indim ve kapıda beklemeye başladım.

Sokağın orda bir spor araba gördüğümde onlardan biri olabilir diye düşündüm.

Araba önümde durduğunda ne bekliyor diye düşündüm.

Kapı açıldığında onu gördüm.Ilk önce boydan boya süzdü.

"Binmeyi düşünmüyor musun?"

Diger tarafa geçip bindiğimde arabayı çalıştırdı.

"Neden böyle giyindin?"

"Bu seni ilgilendirmez."

"Sabah ki daha iyiydi ."

"Sanane be!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sanane be!"

"Malikaneye girdigimizde Hwanghon sana düzgün bir şey versin."

"Yioo.Kiyafetlerim seni ilgilendirmez."

"Seni gözleriyle yemelerini istemiyorsan değiştir."

Kollarımi birbirine bağladım ve malikaneye kadar dışarıyı izledim.

=================================

"Geldik hadi in."

"Çok kabasın."

Onun dedigini dinlemeden kapıyı çaldım.

Kapıyı açan sincaba benziyen çocuğu gördüğümde hafifçe saygıdan dolayı eğildim.

"Hey!Eğilmene gerek yok bende senin bir oppanım artık."

Güldüğünde bende gülümsedim.

"Sincaba benziyorsun."

"ㅋㅋㅋ Herkes öyle diyor.Hadi içeri gel."

Içeriye geçtiğimde mutfaktan Hwanghon unnie'nin gülüşleri geliyordu.

Mutfağa girdiğimde birbirlerine un atan iki kişi beklemiyordum...

Bu ortam tam benlik...

"Unnie.ㅋㅋㅋNapıyorsunuz?"

Hwanghon unnie elindeki unu bana attığında gözlerimi kapattım.

Hiçbir şey hissetmediğimde yavaşça gözlerimi açtım.

Bana sarıldığını daha yeni fark ediyordum...

Benim önüme geçmişti.

"Hwanghon ona düzgün bir şeyler ver."

Hwanghon unnie ile onun odasına çıktığımızda merdivenlerden daha çok etkilendiğim kesindi.

"Bir ara eminim sende burda yaşayacaksın."

"Unnie sabah ki anlattığım çocuk bu çocuktu."

"Hyunjin mi?"

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Bana verdiği kıyafetleri giydim ve aşağıya indik.

Bana verdiği kıyafetleri giydim ve aşağıya indik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"En azından daha kapalı."

Dediklerine karşı sadece dilimi çıkardım.

__________________________________

-Bir ay sonra-

Hwanghon unnie ve oppalarla birlikte piknik yapmaya gelmiştik.

Hava karanlıktı ve bir kaç dakika içerisinde havai fişekler patlayacaktı.

Yanıma oturan birini fark ettiğimde ona döndüm.

Gözümün önünde ki saç tutamını alıp kulağımın arkasına koymuştu.Tabi ben de büyülenmiş gibi elini izliyordum.

"Çok güzelsin."

Küçük dilimi yutmuş gibi hissediyordum.

"Benimle çıkar mısın?"

Bu teklifi ettiğinde gözlerim dolmuştu.Bir aydır benimle konuşma çabasındaydı ve sürekli takip ediyordu.

Havai fişekler patlarken boynundan tuttum ve kendime çektim.

Ikimizde dudaklarımızı hareket ettirmiyorduk.

Masum bir öpücüktü...

__________________________________

-Lee_Soobin- bebeğim bu bölüm sana

YOU ARE STEAL MY HEART/Lee MinhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin