Bölüm -2-

182 34 7
                                    

Evet sonunda evimdeydim. Canım babam herşeyi hazırlatmıştı. Çok büyük olmasada benim bir evim vardı. Okuluma yürüyerek  sadece 15 dakika uzaklıktaydı. Bu benim için avantajdı tabi.

Bavulumdaki eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Ev zaten döşenmişti. Odamda geniş bir yatak vardı. Üstünde sade bir beyaz nevresim takımı örtülüydü. Mor renkli bir gardrobum ve yine mor renkli çalışma masam vardı. Odamın içinde küçük bir banyo saklıydı. Duvarlar ise beyazdı. Yani güzeldi işte. Tüm eşyalarımı yerleştirince çok yorulmuştum. Ve direk yumuşacık yatağıma yatıp mis gibi bir uykuya daldım.

...................................

Sabah erkenden kalktım. Gece geç yatmama rağmen. Büyük başarı yani. Bugün ilk gündü ve iyi görünmeliydim. İlk olarak kısa bir duş aldım. Banyodan çıktıktan sonra  saçlarımı kurutmadım. Zaten saçlarım renkli olduğu için kurutmak iyi olmuyor.  Kendi kendine kuruması daha iyi oluyor. Dolabımın karşısına geçip ne giyebileceğime baktım. Fazla düşünmedim kıyafet konusunda. Siyah bir tayt, beyaz baskılı bir tişört, siyah bir ceket ve siyah botlarımı giydim. Kahvaltı yapmadım çünkü asla yapmam. Çantamıda alıp çıktım.

.........................

Burası çok güzeldi. Yani üniversite. Kendimi büyümüş ve olgunlaşmış hissediyordum. Büyük bir bahçe vardı. Banklarda ve çimenlerde bir çok öğrenci vardı. Ben de gidip boş bir banka oturdum ve etrafı seyretmeye koyuldum.

"Kalk oradan " arkamdan ses duyunca korkuyla irkildim. Arkamı döndüm ve

Oha

Yok daha neler

Taş resmen

Bu dünyalı olamaz

Bu çocuk acayip yakışıklıydı. Hatta yakışıklı kelimesi bunun yanında hafif bile kalırdı. Best model falan mı bu ?

Koyu kahverengi gözleri büyülüyordu beni. Kirli sakalları ayrı bir hava katmıştı ona. Hafif dağınık saçları çok yakışmıştı. Hele bir de o kasları... Siyah tişörtünden bile çok bellirgindi. Tam bir erkeksi duruşu vardı. Çok güçlü..

" Ne o ? Çok baktın. Dikkatini mi çektim yoksa? Ayarlarız bişeyler. " dedi yamuk bir sırıtışla. Bir dakika ne diyor bu ya ??? Kendine gel Nazlı. Al şu lanet gözlerini o meteordan.

" Sen ne dediğini sanıyorsun? "sonunda dilimi bulup konuşabilmiştim.

"Sağır değilsen eğer duymuş olmalısın yada çok aptalsın " ukala çok biliyor kendisi.

" Dediğinı duydum " dedim sakin olmaya çalışırak.

" O zaman kalkmalısın" dedi gözleriyle bankın işaret ederek. Öküz ne sanıyor bu kendini?  Acayip ultra yakışıklı diye onun dediğini yapacağımı mı?

"Hayır kalkmıyorum, kolaysa sen kaldır" diye karşılık verdim sinirle.

Ben böyle der demez beni kucaklaması bir oldu. Anı bir çığlık attım.

" Napıyosun be?!! Bırak beni dağ ayısı "

Sırtını yumruklamaya başladım. Eminim şuan herkes bize bakıyor. Ahhh öküz!!

Sonunda beni yere indirdiğinde, halâ yumrukluyordum. Beni durdurmak adına sert bir şekilde kollarımı tuttu.

"Kapa çeneni " dedi dişlerinin arasından.

"Bırak kolumu" dedim sesimin sert çıkmasını umarak. Ama pek başarılı olamadım.

Kolumu aynı tuttuğu sertlikte bıraktı ve az önce benim oturduğum banka yayılarak oturdu. Sinirle bakıyordum ona. Ukala öküz..

Ağzımı açıp bir şey söylemek istedim. Ama tek yaptığım suratına tükürmek oldu..

"

BELALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin