KÖTÜ ŞANS

32 0 0
                                    

''Ben devlet tarafından görevlendirilmiş bir çalışanım.Size bugün beni tüm dikkatinizle dinlemenizi öneriyorum.Çünkü bir daha hiç bu kadar detaylı anlatmayacağım.Ama öncee...''

  Bunu dediği anda standın merdivenlerinden sarışın,saçları dalgalı,bileklerine kadar bol bir elbise giymiş olan çok güzel bir genç kız çıkmaya başladı.Saçındaki oldukça büyük kırmızı kurdale onu dahada zarif gösteriyordu.Elindeki hasır sepeti farketmem uzun zaman almıştı.Etrafa gülücükler saçıyordu.Sahneye çıktığı anda tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başamıştı.Belki de istedikleri bu olabilirdi.Sahnenin tam ortasında,Miss Martha'nın hemen yanında durdu.Gülüşünü biraz daha genişleterek elini hafifçe salladı ve selam verdi.Standın önü dolmuştu.Bende o kalabalığın içindeydim.

 Çok dikkatli bir şekilde sahnedeki olan biteni izlerken beni sarsan ceketimin kol kısmındaki dürtülme hissiydi.Kafamı çevirdiğimde bunu yapanın sekiz-on yaşları arasında bir erkek çocuk olduğunu gördüm.

 ''Hey.N'oldu bakalım ufaklık'' dedim dizlerimi kırıp yere çömelerek.Hiçbir cevap vermedi.Sonra avcunun yavaşça açıldığını gördüm.Avcunu tamamen açtığında içinde üç tane küçük silindir ve bir de kağıt parçası olduğunu gördüm.Elindekileri almamı istediği bakışlarından belliydi.''Bunlar ne peki?''dedim fakat yine cevap alamadım.Çabalarımın fayda etmeyeceğini anladım ve elindekileri aldım ve aldığım anda hızlı adımlarla kalabalığın ayak altından koşarak uzaklaştı.

 Kafamı standa çevirdim.Miss Martha'nın sözlerinden ve bakışlarından henüz ana konuya gelmediği belli oluyordu.Sahneye çıkan kızı övmekten başka birşey yapmıyordu uzun bir süredir.Kalabalığın içinden kendimi kurtarıp bir banka oturdum.Herkez sahnedeki iki kadına odaklanmıştı ve banklar sahneye uzak kalıyordu.Bu yüzden birkaç tanesi haricinde bütün banklar boştu.Tekrar elimdekilere odaklandım.Üç küçük borunun ilkini açtım ve içindeki kağıdı çıkardım.Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum.Büyük ihtimalle bir çocuk şakasıydı ama burada şakanın eğlencenin pek fazla olduğu söylenemezdi.ilk kağıdın üstünde sayıyla on iki yazıyordu.Bir anlam veremedim.İkinciyi açtığımda ondada sayıyla on sekiz yazdığını gördüm.Ardından üçüncü ve onda da yine sayıyla on dört yazıyodu.Kafam karışmıştı.Dizlerimin arasına kaçmış kağıt parçasını farkettim.Onuda hızlıca açtım.Görebildiğim tek şey kocaman harflerle ASLA! yazdığıydı.Hiçbirşey değiştirmemişti aklımda bu kağıt.Yine hiçbirşey anlamamıştım.

 Umursamayıp elimdekileri ceketimin cebine sıkıştırdım ve standın önüne gittim.Miss Martha sonunda asıl söze gelmiş gibi görünüyordu.

 ''Şimdi bu güzel kız size üstünde farklı sayılar yazan pinpon topları dağıtacak.Devletin isteği üzerine bu toplardan herkez bir tane almak zorunda.

 ''Peki ya evde olanlar?Burada olmayanlar?Onlar nasıl alacaklar?'' diye karşı çıktı bir adam.''Sadece dairenin içindekiler etkinliğe katılabiliyor''.Herkez atrafına bakınmaya başladı benim gibi ve gördüklerimiz karşısında şok olduk.Bulunduğumuz alan bantlarlarla çevriliyordu.Ne olduğuna bir anlam veremedim.

 ''Lütfen korkmayın,kötü bir amacımız yok kesinlikle.Şimdi herkezin beni dinlemesini istiyorum.Dediğim gibi herbirinin üstünde farklı sayılar yazan topların bir tanesi,onu alabilene çok büyük fırsatlar sunacak.Anladığınızı umuyorum.Evet,toplar dağıtılmaya başlansın o zaman!''

 Bu aptalca kandırmacanın bir parçası olduğum için kendimi salak gibi hissetmeye başlamıştım.''Bir an önce bitsinde şu saçmalık ben de eve gidip ceketimin içindeki ekmeği annemle paylaşayım'' diye geçiriyordum içimden.Herkez eline toplarını aldı ve sıra bana geldi.Sıkılmış bir yüz ifadesiyle elime bir top aldım.Üstündeki sayıya bakmaya bile tenezzül etmemiştim.Herkez birtane aldıktan sonra Miss Martha tekrar konuşmaya başladı.

 ''Eveet!Herkez topunu seçtiğine göre artık kazananı belirleme vakti geldi.Şimdi bu kutudaki bir kağıdı seçeceğim ve üstünde yazan sayı kazananı belirleyecek.''

 Kutuyu karıştırmaya başladı ve sonunda bir kağıt seçti.Onu nazikçe açtı ve okumak için hazırlandı.

''Kazanan sayı 44!''

  O anda bir sessizlik hakim oldu.Herkez birinin ''Ben ben!!'' diye bağırarak sahneye çıkmasını bekliyordu ama hiçkimseden çıkmıyordu.Yanımdaki adam yüzüme bakarak ''Bugün şanslı günündesin evlat'' dedi.Bütün kalabalık bakışlarını elime yoğunlaştırmıştı.Birşeyler olduğunu farkettim.Terlemiş avucumun içindeki topu evirdim çevirdim ve üstünde yazan rakamı buldum.

 ''44''

Tek ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin