7 - şimdiye kadar öyle miydin?

3.2K 358 419
                                    

BTS - Autumn Leaves  (Sen ne güzel şarkısın öyle?)

- Bakalım bölüm sonunda, bana sövecek misiniz yoksa dans mı edeceksiniz ;) Sınır, 150 oy ve 180 yorum.

'Ruh eşlerinin kaderi kendilerinin elinde değildir. Öncesinde de, sonrasında da kırmızı ip serçe parmaklarını sarıyorsa kaderleri çoktan varolmuş demektir. Yaşam, tekrar eder ve insan hayatı eninde sonunda biter ama, bağ kaybolamaz.'

|kuruyup uçuşan yapraklar gibi, güçsüz bir şekilde savruluyor benim sevgim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|kuruyup uçuşan yapraklar gibi, güçsüz bir şekilde savruluyor benim sevgim. Kalbin daha da uzaklaşıyor. Seni yakalayamıyorum, artık yakalayamıyorum.

"Tanrı aşkına, Yoongi," demişti kız sarı saçlarını karıştırıp odaya girdikten sonra. Pahalı olduğu oldukça belli olan çantasını yatağın yanındaki koltuğa bırakmış, yatağın ucunda ona yorgun gözlerle bakan adama göz devirmişti. "Hiçbir seansın parasını vermezsin ama beni Seul'dan buraya kadar özel jetinle getirtirsin. Ne tuhaf adamsın sen ya?"

"Bu kadar abartma. En fazla üç ya da dört seansı ödemedim." Yoongi'nin ellerinden biri yeni uyandığı için aylak halde yatağın soğuk beyaz çarşaflarında geziyordu. Altında beyaz bacaklarının çoğunu gösteren bir açık renk bir şort, üstünde de basit bir kısa kollu vardı. Odayı ferahlatmak için Jungkook sabaha karşı tüm pencereleri açtığı için yatağın nevresimleri tenini oldukça serin kılıyordu. Yoongi uykulu gözleri altından gülüp saçlarını karıştırmıştı. "Arkadaş arasında para olayı olur mu Byul?" 

Kız da aynı Yoongi gibi gülümserken çantasından birkaç eşya çıkarmış ve steteskopu boynuna geçirirken, "Güya arkadaşız ama beni çağıran bile sen değildin." diye yatakta oturan bedene doğru ilerlemişti. "Seokjin beni aradığında çıldırmıştı neredeyse. Senin ve onun yüzünden karımı yatakta bırakıp geldim."

Siyah saçları dokunmasıyla daha da karışan Yoongi, gülüşünü dudaklarından ayırmazken yüzünün sızlamasıyla nefes vermişti. Dün, Jimin'in abisi gerçekten sert vurmuştu. "Seokjin erken kırışacak bu gidişle. Hem Solar'dan iki saniye ayrı kalsan ölmezsin, ama benim sağlık durumum gecikse belki öleceğim?" derken parmaklarını yumruk yediği yerde gezdirmişti. Abarttığının farkındaydı. Kimse böyle bir şeyden dolayı ölmezdi. Burnu ve dudağının arasındaki boşluk dokunuşuyla sızlamış, ağzından kısık bir inleme çıkmıştı. Aslında kesinlikle canı tatlı bir adam değildi ama, hem karşısındaki çok yakın arkadaşı olduğu için şımarmak da çekinmiyordu, hemde yediği yumruk gerçekten afilliydi.

Moonbyul gözlerini devirip yüzünü izlemiş, yarada gezinen ellerini tutup ittirmişti. Yoongi yaptığıyla yüzünü buruşturduğunda, "Erken yaşlanacağını söylüyorsun ama senin yüzünden adam gelecekse o hale gelecek. Şu adamı çıldırtmayı bırak. Her aramasında bana bağırıp duruyor sonra." demişti. Yoongi'nin çenesinden tutup yüzünü kaldırırken, gözleri yarada dikkatle geziniyordu ama konuşmaya devam ederken sesine bulaşan alay oldukça rahattı. "Ve hatırlamana sevindim, hani bizi de Solar tanıştırdı ya. Hala kıza ona Solar deyip durman da başka ironi. Üstelik Yongsun hamile Yoongi farkındaysan eğer." İncelemesi bittiğinde Yoongi'nin gözlerine bakmıştı bıkkın ifadesiyle. "Tabi umurunda mı bilmiyorum, bir ara onu aramalısın." 

Heartbeat | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin