"Hoşt! Yaklaşma bak ben düşman değilim hem vejetaryenim hayvan severim yani dostuz biz. Niye hırlıyorsun ki şimdi asıl sana hır bak hala hırlıyor! Yaklaşma tamam abi büyüksün ne diyeyim hayır Allahım niye böyle yapıyorsun korkuyorum köpeklerden tamam ben kabullendim sen niye kabullenip onları benden uzak tutmuyorsun" diye kendi kendime konuşurken sevgili köpek kardeş bana gittikçe yaklaşmaya başlıyordu bu durumdan nasıl kutulacağıma dair fikirler üretmeye ve etrafıma bakınmaya başladım etraf bomboştu bende mecburen ve hayatta kalmak için korkusuzca (çığlık atarak) koşmaya başladım! Kahretsin bu köpek neden bu kadar hızlı! Ben bu şekilde koşmaya devam ederken birden başka bir çığlık sesi yükseldi bende geri çığlık atarak karşılık verdim hani o da çığlık atıyorya belki çığlıklarımızla telepatik olarak anlaşabiliriz falan diye düşündüm ama kızın çığlığı devam edipte ben hala bişey anlayamayınca bu tezim de çürümüş oldu. Ben böyle düşüncelere dalmışken aynı zamanda hala köpekten çığlık atarak diğer çığlığa doğru koşuyordum.Bunu nasıl yapabildiğim hakkında hiçbir fikrim yok ama olayın heyecanıyla aynı anda 1 kilo çikolatada yiyebilirdim gerçi her zaman çikolata yiyebilirim. Neyse ben sonunda çığlığın kaynağını buldum. Gördüğüm manzara doğrusu biraz şaşırtıcıydı benim yaşlarımda gözüken bir kız kocaman bir çöp bidonunun üstüne çıkmış tepinerek çığlık atıyordu ben onu gördüğümde hala çığlık atmayı kesmeyip koşmaya devam ettiğim için bi an ikimiz birbirimizi gördüğümüz için çığlık attık ardından attığımız çığlıklar biraz garip geldi ve bu yüzden sustuk sonra bu mal tekrar çığlık atmaya başladı çünkü o sırada kızın olduğu çöp bidonunun üstüne çıkıp kızı yere atıp çöp bidonunu açtım aynı zamanda kız çöpün kapağını kapatıp kapağın üstüne çıkmaya çalışıyor ama arkadaş çığlık atmayı ihmal etmiyor bizim bu savaşımız böyle devam ederken birden sokağın başından benim belalıyı gördüm bana doğru hızla koşuyordu. Dedim kızım bi git ölcez deyip, kıza omuz atıp bu çöpün kraliçesi benim kızım akıllı ol bakışı atıp, çöpün içine girip çöpün kapağını kapattım. Yaklaşık bir 15 dk geçti bizim kızın çığlık kesildi ses seda yok. Allahım dedim eğer köpek bunu yediyse ben bunu çöpe almadığım için katil sayılır mıyım ama yok yok bişey olmaz benim kalbim temiz hem ben orada bi çeşit kriz halimdeydim yani kendimde değildim kahretsin yine çok iyi bir insanım.Neyse ben bu iç hesaplaşmamı bitirip bi bakayım ölmüşse de en azından ceseti kalkan olarak kullanıp bi şekilde kaçarım dedim açtım çöpün kapağını.Yerde ceset yok tamam köpekde buralarda değil buda iyi eee peki nerde bunlar ? Oha bu ne acaba kızıda mı ısırıp insan avcısı bir katile mi dönüştürdü bunlar niye yan yana oturmuş bu kız niye bu köpeği seviyor WTF?! Sonra kıza çaktırmadan kaçabilir miyim diye düşündüm sonrada bunlar eğer vampir gibi bişeyse nasıl kaçmayı düşünüyorsun diye sordum kendi kendime sonra çaresizlikten kıza seslendim "Bak kardeş içinde hala biraz insanlık kalmıştır ben sana inanıyorum, yemezsin sen beni! hem bak söz ben hep boş zamanlarımda seninle çığlıklaşırım hem biz aramızda telepatik bi bağ kurduk yemezdin dimi?" kız kahkaha atmaya başladı Allahım olamaz kız iyice cani bişey çıktı "Manyak mısın dalga mı geçiyorsun ben seni niye yiyeyim" dedi bende "O zaman o yanındaki caniyle aranda ne var ?"dedim kızın kahkahası daha da şiddetlenince benim sinirlerim patlama noktasına geldi ve bi anda sinirimden gelen gazla çöp bidonun içinden dışarı atladım neysen nesin yanlış kişiye bulaştın ben eve gidiyorum aq dedim ve bu gazla 2 sokak falan ilerlemişim hatta bir baktım bizim yeni ev! Bir an kendimle gurur duymamı kısa kesip eve girdim. Yeni evimiz gayet güzeldi sahil kenarındaydı yürüyüş yapmaya bayıldığım için evin bu özelliğine hayran kaldım. Eve girdiğimde annem hemen sorguya başladı. Kızım noldu sana ne bu halin bu pis koku ne diye devam ederken her şeyi anlattım anneme sonunda tek söylediği senin bu köpek korkun yüzünden başına gelmeyen kalmadı bide vejetaryensin bla bla bla lardan sonra babama da iyi geceler dileyip odama çıktım . Gerçekten kötü kokuyordum bu kokunun gitmesi için 3 kere duş almak zorunda kaldım sonra hemen uyuyakalmışım. Sabah uyanmak bir çin işkencesi olmalı hele o gün pazartesi salı çarşamba perşembe yada cumaysa . Yeni formalarımı giydim saçlarımı kuruttum kahvaltı yaptım ve ardından babam beni yeni işkence kulübüne yani okula bıraktı kaydımı falan daha önceden yaptırdığımız için bana kalan sadece sınıfı bulmaktı.Bütün katları gezdim ve sonunda buldum 11-D TM sınıfı yani sınıfımız gevezelerle dolu tamam bende biraz gevezeyim ama neyse...
Tamam sınıfı bulmak kolaydı. Şimdi geldik en zor olan bölüme içeri girip hiç garip bir durumda kalmadan boş bir yere oturabilmek. Ne yazık ki bu o kadarda kolay değil. Sınıfa girdiğim de sınıfın neredeyse yarısı doluydu ayakta bir sürü kişi duruyordu birbirleriyle konuşuyor gülüşüyorlardı geri kalan bazıları uyuyor bazıları da telefonlarına gömülmüştü yani öyle ben sınıfa girer girmez bütün ilgi üstüme toplanmamıştı . Bende bunu fırsat bilip tek başına oturan bi kızın yanına yaklaşıp kızı uyandırmaya çalıştım kafası eğik olduğu için yüzünü bilemem ama saçları gayet samimi birine ait gibiydi o yüzden onu uyandırıp sınıfta oturabileceğim bir yer var mı öğrenecektim. Sonra bu kız kafasını bi kaldırdı uykulu uykulu tam gözleri açamadan. Sonra bi baktım benim gözler şaşkınlıktan pörtledi sonra kıza bağırmaya başladım beni buradada mı buldun psikomanyak cani ! Ben Bella mıyım ayrıca yavrucuğum sen lezbiyen misin niye takip ediyon beni! Derken kız bana tokadı geçirdi sonrada ben de ona Jackie Chan edasıyla refleks olarak geri tokat attım. Biz böyle devam ederken durumun saçmalığını anlayıp tokat atmayı kestim. Sonra kıza bakıp gülmeye başladım kızda önce bir durdu yüzü bi garipleşti sonra o da manyak gibi gülmeye başladı biz bu sefer kaptırmış gülerken bi baktım bütün sınıf kafaları çevirmiş bizi izliyor. Sonra onlara dönüp "Ben yeni öğrenci adım Doğa merhaba !" dedim sırıtarak sonrada "Oturbileceğim boş bir yer var mı?" diye sordum. Tabi herkes bi kafa karışıklığı yaşadı ama bunu üstünden ilk atabilen kişi bir metaor yavrucak oldu "Benim yanım boş cam kenarı 4. sıra" dedi tabi o konuşurken heyecandan kanatlanıp bir anda dünyadayım lan ben diye bir aydınlanma yaşasamda sırıtışımı bozmadan teşekkür edip dediği yere oturdum. Öyle mükemmel bir zamanlamayla gelişmiş ki ben bile şaşırdım çünkü tam ben yerime oturduğumda orta yaşlarda sevimli bir bayan sınıfa girdi edebiyat öğretmeniymiş hemen beni merak etti adın ne?nereden? ne zaman ?neden? geldin? babanın adı ?TC numarası ?..... derken dersin nasıl geçtiğini anlayamadım. Tenefüste o cani kız yanıma geldi ve selam sakin ol ben dostum ve tam bir köpek hastasıyım dün akşam ki durumum gerçekten garipti ben senin sayende fareden kurtuldum sende benim sayemde "cani köpeğin gazabından" dedi gülerek. Bende gülmeye başladım " Tamam böyle söyleyince biraz abartmış gibi duruyor ama her neyse ben unutmaya hazırım ama öncelikle merak ettiğim başka bişey daha var tamam sen beni köpekten kurtarmış olabilirsin ama ben seni fareden nasıl kurtardım?" "Sen çığlık atarak koşuyordun ve arkadan gelen köpek benim bi saattir uğraştığım fareyi yedi o yüzden dolaylı yoldan da olsa beni fareden kurtardın yani saol ve sanırım bu sır bizi arkadaş yapar ." dedi . "Valla haklısın ne diyeyim hem zaten yeni kız olarak demin yaşanan tokat ve gülme krizinden sonra arkadaş edinme olayında biraz zorlanacağım gibi yani arkadaşız ." sonra biz böyle gayet samimi olmuşken bi baktım benim taş Ege geliyor benim yakın arkadaş (hala adını bilmiyorum) birden ayaklandı Ege nin boynuna atlayıverdi noluyoruz be o benim "Bu da Ege zaten tanıştınız sevgilim kendisi bu arad seni çok sevdim ama hala adımı bilmiyorsun ben Ceren" dedi ben dışımdan sırıtsamda içimden bu da mı gol değil diye halay çekiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz Platonik
ChickLitKomik, eğlenceli ve bir o kadar samimi bir hikaye . Hikayede tipik liseli bir kızımız pek de tipik olmayan bir liseye başlar. Ve bam! İlk görüşte aşk peki bu aşkı bizim kızın başına ne belalar açıcak ? Sanırım bunu hep birlikte öğreneceğiz !!!