"Anne bıktım artık!"
Diye bağırarak Şura eve adımını atıyor.
"Bu okul beni yoruyor, akşama kadar okul üstüne bir de ders veriyorlar"
Diye söyleniyor. Annesi onu sakinleştirmek için her zaman ki strategie yi uyguluyor.
"Kızım az kaldı. Şimdi çekiyorsun ama ilerde çok rahatlicaksın"
"Ach annem hep aynısı. Neyse.. Ben yumurta kırıyorum kendime sende istiyormusun?"
"Yok kızım. Ama bir çayını içerim"
Şura Almanya da lise son sıfı okuyor ama istediği mesleğe yetmiyor. Aklinda Ilahiyat okumak var ama okulunda din dersi bile görmüyor. Nasıl hazîrlanacaktı Üniversiteye? Okulu birakmak ve Türkiye de okumayı istiyor. Ama onu destekleyen hiç kimse yok. Tam masa ya oturdukar Şura yine Üniversite konusunu actı.
"Anne bugün Esra la konuştum. Bu sene sınıfı geçersem oldu bu iş. Karnemi valiliğe çevirttikten sonra Üniversite için kayıtlara başlayabiliriz. Sonra bir sene Arapça -"
"Kızım yine mi. Bıktım artık şu Türkiye konusundan. Almanya da okursan ne olucak sanki. Artık seninle aynı masaya bile oturasım gelmiyor"
"Işte bende Almanya da böyle sıkılıyorum"
"Nasip Kısmet kızım. Fazla üsteleme ama sonra çok üzülürsün"
" Hep aynısı anne. Çok sağol çok yardımcı oluyorsun bana. En büyük destekcim sensin"
"Şura kızım Allah aşkına yapma"
"Tamam anne benim sınavım için çalışmam lazım"
Her zaman ki gibi Şura odasına çekiliyordu. Şura ağlamamak için zor tutuyor kendisino ama gözyaşları yanağından aşağa doğru akıyor. Almanya da çok darlanıyordu şura. Bir türlü sevemedi bu ülkeyi. Ezanı duymak için telefonuna Ezan sesi indirmişti ama o bile çalışmıyordu doğru dürüst vaktinde çalmiyordu. Şura hemen Namaza durdu ve Namaz dan sonra tesbihini çekip dua etti.
"Allahım. Ben burda yapamıyorum artık. Nasipse en kısa zaman da Türkiye ye gitmeme izin ver. Nasip değilse içimdeki bu sıkıntıyı al, burda kalmam için bu şehiri sevdir bana ya Rabbim"
Duasını ettikten sonra Kuran-ı-Kerimi okurken uykuya daldı. Ertesi gün olula gitmek istemiyordu. Canı çok sıkılmıştı. Annesini hastayım diye geçiştirerek dışarıya attı kendisini. Biraz hava almaya ihtiyacı vardı.
"Ah birde bir deniz kenarı olsa. Denizin kokusuni içime cekebilsem. Ezan sesiyle kulaklarımı dinlendirebilsem."
Diye düşünüyordu Şura. Ne yapabilirdi şimdi? Başka bir yol arıyordu ama çaresizlik içindeydi. Çok üşümüştü. Evin yolunu almıştı. Ne kadar bu konuyu düşünmemeyi çalışsada gözyaşları dinmek bilmiyordu. Yoldan geçmek için Işıklarda bekliyordu. Bir anda başı dönmeye başladı ve her taraf zifiri karanlık.
Devamı bi daha ki sefere :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasip Kismet Işleri
RomanceŞura artık bıktı almanyada ki bu ölmüş hayattan. O kadar dua etmesine rağmen duaları bir türlü kabul olmuyor. Az kalsın Isyan ederken bir mucizleyle karşılaşıyor..