yuvarlak pizzalar neden kare bir kutuda gelir? ↬ woosan

üç

wooyoung şok.
wooyoung iptal.
wooyoung wefat.

telefonun ardında öyle saf saf etrafına bakarken içinden kendine de sövüyordu. hangi akılla birini işletmeye kalkışmıştı ki zaten?

bilinmeyen numara
vay efendim,
nasıl da bildiniz hemen sorunun cevabını!
ödülünüzü biz kapınızın önüne koyarız.
hadi, iyi günler.

telefonunu hemen kapatıp yatağının en uzak köşesine koymuş öylece ona bakıyordu. ağlasa mı gülse mi bilememişti. ne var yani, sadece bir soru sormuştu. hem cevabı kendisi de merak ediyordu ve cevabı bulamayınca başkalarına sormak faydalı olur diye düşünmüştü.

o, öylece telefonuna bakmaya devam ederken odasını tanıdık melodi doldurduğunda kendine gelebilmişti.
bu sefer o arıyordu işte. korkarak telefonunu eline almış ve derin bir nefes vermişti. bindik bi' alamete gidiyoruz kıyamete..

bilinmeyen numara
efendim, buyurun?
ödülünüz gelmedi kapınızın önüne galiba.
eğer ulaşım sorunları yaşıyorsanız sizi başka birine yönlendireceğim.

wooyoung iyice saçmalamış giderken sadece bu olaydan kurtulmaya çalışıyordu.

san
başka birine gerek yok,
sen konuşmaya devam et.
hatta şöyle yapalım,
sen bana ordan sizin şu uzun sözleşmelerinizden birini oku.
ben de gün boyu seni dinleyeyim.

wooyoung'un dudaklarında tatlı bir tebessüm oluşurken iyice yumuşadığını fark etmesi uzun sürmüştü. aslında karşıdaki kötü biri de olabilirdi, hırsız, sapık, mafya..
liste uzundu yani, fakat o hiçbir zaman kötüyü düşünmezdi, iyimser biriydi.

san
hey, susmasana.
ben seni dinlemek istiyorum,
kenan bey'in çakma versiyonu..

san, güldü kendi kendine.
bugünü güzel geçecekti anlaşılan.

san
bana kim olduğunu söylememekte ısrarcısın.
tamam o zaman,
ben de sorunun cevabını söylemiyorum.

wooyoung, anında konuşmaya başlamıştı bunu duyunca.

bilinmeyen numara
ya!
bak o sorunun cevabını açık açık söylüyorum ki, iki hafta boyunca düşündüm.
o cevaba ihtiyacım var,
ne olur cevabı söylesen?

san
hm..
ona bakılırsa, benim de sesine ihtiyacım var, ne olur kim olduğunu söylesen?