Altıma mavi mom jean, beyaz convers ve gezegenlerin olduğu çoraplarımı üzerime; Kırmızı bol bir tişörtü bağlayarak giymiştim. Bunları anlatmamım nedeni aşırı heytcanlı olduğum için kafamın başka şeylerle meşgul olmasını istediğimdemdir.
Platonik olduğum çocukla lunaparka gidiyordum. Bence heyecanlanmam gayet normaldi. Dünki konuşmamızda bana adresimi sormuş ve ona söylemiştim. Ve asrın 18 yaşında olduğu için büyük ihtimalle arabası ile gelecekti. Saat 5'i 55 geçe kapının önüne çıktım ve kapıdaki benden ölümüne nefret eden 10 yaşındaki melek yüzlü şeytan olan Berk veletini gördüm. Topla oynuyorlardı. Beni görünce topu eline aldı. Sinsi bir bakış atarak sırıttı. Ne yapacağanı fark etmiştim. "Berk, sakın." dedim ama bana doğru birkaç adım atmaya başlamıştı bile. Birkaç adım attıktan sonra topu kafama fırlattı. Beynimin zonkladığını hissediyordum.
Beyni varmış arkadaşlar.
Boyno vormoş orkodoşlor.
Sinirle kafama çarptıktan sonra yere düşen topu aldım ve "Berk, bittiniz lan siz. Patlatayım topunuzu da bir daha neyle oynuyosunuz göreyim. Bakma be bana öyle benden nefret ettiğini de biliyorum. Hem geçen anneme İmge abla bana vurdu demişsin. Bir ton azar işittim senin yüzünden. Lan ben sana ne zaman vurdum hayırsız. Ben hiçbir zaman çocuklara vurmam. Pencereme atılan boyalı balonu senin attığını da biliyorum. Şimdi bak topunu patlatayımda gör. " diyerek sivri korkuluklara doğru giderken arkama bakarak numaradan ağlak bir şekilde,"Abi, bu kötü abla topumuzu patlatacak ve sonra hepimizi dövecekmiş. Nolur kurtar bizi abii." diyerek arkamda kalan kişiye doğru koştu. "Ya ne yalan söylüyorsun?Ben sadece topunuzu patlatıcam." diyerek arkama dönünce Asrın'ın bacağına yapışmış Berk'i gördüm.
Asrın gülümseyerek bir bacağındaki velete bir de bana bakıyordu. Bana eliyle gel işareti yaptı. Elimdeki topla tıpış tıpış yanına gittim."Bak Asrın açıklayabilirim şimdi bu şeyt- ay Berk benim kafama top attı o yüzden şey ettim yoksa dövmeyecektim. Valla bak." Hala gülümserken, "Biliyorum. Birkaç dakikadan beri burdayım." dedi. Sonra elimdeki topu alıp Berk veledine verdi. Bir elini sırtıma koyarak beni de arabaya doğru yönlendirdi. O sırada arkama dönüp Berk'e dil çıkardım. O da bana dil çıkarınca sinirle önüme döndüm. Asrın'a bakarak "Bıraksaydın da patlatsaydım topunu oracıkta."
"Çocukla çocuk oluyorsun İmge."
"Yoo hiçte bile."
Kafasını gülerek 'hı hı aynen aynen' der gibi salladı. Arabaya binince lunaparka kadar konuşmadık. Ben hala topu patlatamamanın pişmanlığını yaşıyordum.
Lunaparka gelince dehşet güzel bir ortam olduğu için büyülenmiş gibi her yere özenle bakıyordum. Genelde lunaparkta extrem şeylere binmeyi severdim.
Ekşın olsun.
Asrın'la lunaparktan içeri girince bana 'Bir dakika bekle hemen geliyorum." dediği için bekledim ama bir dakikadan uzun sürünce karşımdaki pamuk şekerci tontiş amcaya gidip "Kolay gelsin amcacım, şurdan bana iki tane pamuk şeker verir misin?" Tonton amca iki tane kocaman pamuk şeker verince parasını ödeyip beklemem gereken yere doğru gittim. Benimle aynı anda elinde biletleri tutan Asrın da geldi. Bir tane pamuk şekeri ona uzatıp diğerini hayvan gibi yememeye çalışarak yemeye başladım.
Bakın arkadaşlar pamuk şeker yemek gerçekten çok zor. Bunu ben beceriksiz bir insanım diye söylemiyorum asla.
Kesinlikle.
Elime yüzüme pamuk şeker bulaştırmıştım. Ve içimden pamuk şekerin bozuk olduğunu ve bende bir sorun olmadığını söylüyordum. Asrın bu halimi görünce kahkaha attı. Yürümeyi kesip karşıma geçti. Cebinden peçeteyi çıkarıp bana yaklaştı, boy farkından dolayı biraz eğilerek yüzümü silmeye başladı. Gerçekten çok yakınımdaydı. Ilık nefesini suratımda hissedebiliyordum. Gözlerimi kocaman açmış ona bakarken dikkatle yüzümü siliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Anonim Belası!/Texting (TAMAMLANDI)
ЮморBakın şimdi bir tane çocuk var benim yavuklum olur kendisi, Bir tane de arizona kertenkelesi var. Maalesef iç sesim olur kendisi. Terfi istiyor başka birinin iç sesi olmak için ama işte yeteneği olmadığı için almıyor kimse onu. Bana kaldı anlayacağı...