NOT:1. BÖLÜM BİRAZ UZUN OLDU,UMARIM SIKILMADAN OKURSUNUZ.EMİN OLUN DİĞER BÖLÜMLER ÇOK UZUN DEĞİLLER♡İYİ OKUMALAR.
Hiçbir zaman çekilmeyen baş ağrısı kızı oldukça zorluyordu.Onun neredeyse hareket etmesine izin vermiyordu.Gözlerinin önünden milyonlarca kara böcekler uçuyor sonra birden yok oluyor ve bulunduğu ana geri döndüğünde kusacak gibi hissediyordu. Kendinde olmadığının farkındaydı.Ayakları- lütfen geri adım at- diye yalvarırken,sanki artık ona ait değilmiş ve birdenbire bir ton kadar ağır olan kafasını kaldırmaya çalışıyordu. Bu işi başardığında iki çift koyu renk gözle,göz göze geldiğinde sanki dünyadaki başka hiçbir şeyi göremez olmuştu.
Bir anda kulaklarından beynine giden yoldu acı içinde yanan bir ses çınlamaya başladı."Lütfen her zaman ki,özel spesiyelinizden alayım."
Diyen ses sadece bir kere pembemsi dudaklardan çıkmasına rağmen kızın kafasının içinde paramparça bir şeye dönüştü ve her yere saçılmıştı. Sürekli bu kelimeler yankılanıp beyninin sert duvarlarına çarpıp durdu.Bu süreç içinde ne ara olduğunu anlayamasa da gözleri tekrar karardı ve durmaya pes eden ayakları geriledi.
Karşıdaki dudaklardan sıkılmış kadın sesi tekrar duyuldu."Rica ediyorum her zamankinden!Hani şu püreli ola-"
Kadın sözünü bitirdi mi anlayamadan bir el daha da gerilemeye niyetlenen ayakları kesti.
O el beline dolandığında kızın kafasında bir dank sesi duyuldu. Hiçbir şey olmamış gibi kara böcekler gözünün önünden gitmiş,kafası ağırlığını kaybetmiş ve bir tüy misali hafiflemişti.Çınlamayı kesen sesler koyu kaşlarını V şekline soktu.
Artık bir ressamın bile dikkatli gözlerinden kaçırabileceği her şeyi çok detaylı bir hale getirirken kız şaşkına dönmüştü. Artık sadece koyu gözler ya da pembe dudaklar değil, biraz irice bedenini,sıkıntılı yüz ifadesini,ufak kusurlarını tam kapatmayan ucuz malzemeli bir makyajı, kafenin kahverengi sarı tonlarını,gelen kahkahaları,yemek yerken çıkarılan sesleri,sandalye çekişleri,oradan oraya koşturan beyaz gömlekli garsonları,birkaç ufak tefek çocukların onlara ayrılan köşesinde eğlenirken çıkardıkları sesleri,arka taraftan milkshake yapan aletin seslerini çok net duyuyor ve her şeyi çok net görüyordu.Bu kesinlikle normal değildi.
Belindeki el sırtına doğru yükselip tekrar aşağı indiğinde.Kızın bu sevecen hareketi yapan kişiye dönmesini sağladı. Lucas'a.Beyaz gömleğinin yakalarını biraz fazla açmış oradan da küçük siyah zar dövmesini biraz yanık teninde belli etmiş ve tabii ki kaslarının mükemmelliğimi sergilemişti.Kızın gözleri uzun boynuna sonra da yumuşak hatlarına,onu sevecen ve çekici gösteren çeneye,hafif çıkan sarı sakallarına ve karşıya bakan çok açık kahve gözlerinde takılı kaldı.
Sonra onun dudaklarından karşıdaki kadına,sevimli bir gülücükle:"Tabii efendim siz arkadaşımın kusuruna bakmayın kendisi bugün haliyle yorgun."Dediğinde boştaki eliyle dolu kafenin içini işaret etti. Bayağı bir doluyuz bugün demek istercesine.
Kadın Lucas'ın sevimliliğine fazla kaptırmıştı ki kızı unuttu.Ağzı da epey bir süre açık kaldı sonra kendi kendine silkindi ve "Önemsiz,siz bana yemeğimi getirin yeter,kurt gibi açım." dedi ve diliyle ağız kenarını yalarken kendinin Lucas'ın üstünde bir etki bırakabileceğini sanmıştı.
Ama bu kıza etkiden çok tiksinti hissi verdi.Lucas tekrar ama bu sefer daha büyük bir gülüş yaptı. Başını emredersiniz der gibi salladı.Onun hiç sıkılmadan sevimlilik yapması neredeyse kızı güldürecekti.
O sırada hala kızın belinde sarılı olan elini daha da sardı ve kendi ile beraber kızı döndürdü ve yürüttü.İkisi de garsonlar için olan kapıdan içeri adım attıklarında Lucas kapıyı kapamak için döndü. Artık eli kızın belinde değildi ve kız bir anda sebepsiz bir üşüme hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ ve GÖLGE
FantasyAdelina doğduğundan beri Erena Gezegeni'nde mahkumdu.Kraliçe Valerina yasak bir aşktan filizlenen torununu asla kabul etmemiş, torunununa ve kendi kızına acı çektirmişti. Erena'da mutlu mesut yaşayan halkın Gölge Eyaleti ve Erena arasındaki yüzyıllı...