Boys ~ NCT '✓'

15. BÖLÜM

Yuta

Gelen soruya sadece yutkunmuştum. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum.

"İstemiyorsan söylemek zorunda değilsin tabii ki ama hyung hepimizden saklıyorsun. Her geldiğinde Winwin'e de kötü davranıyorsun yani tabi." demişti Lucas havuzun kenarına gelip.

"Şuan da bunu söyleyemem Lucas." dedim yavaşça. Söyleyemezdim.

"Tamam hyung. Sadece herkesin ne olursa olsun yanında olduğunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum." dedim fısıltıyla. Biliyordum.

Lucas sudan çıkıp yanıma oturdu. Beni teskin edeceğini düşünmüştüm ama o piç beni suya itti.

Boğuluyordum.

"Gerizekalıı!" diye bağırdım. Sonra tepkimi az buldum. "Şerefsiz misin kardeşim, ne yapıyorsun?"

"Çok düşünceli duruyordun." dedi gülerek sonra o da suya geri atlamıştı. Havuz da biraz itiştik.

İkimiz de çıktığımızda baya oyalanmıştık. Lucas bir ara Taeil hyung'a mesaj atmıştı. Akşam yemeğe ineceğimize dair. Tam o sırada Mark kapıya dayandı.

" Burası inanılmaz. Lucas ile kalmalıydım."

"Kaçtı fırsat. Oda arkadaşımı vermem."

"Verme zaten. Benim tek kişilik planlarım var. Gece ne yapıyoruz?"

"Hiçbir şey." dedim gülerek. Tabi ki de hiçbir şey değildi. Buraya sonuçta eğlenmeye gelmiştik.

"Beni dışlayamazsınız." dedi Mark kaşlarını çatıp. "Yoksa sizi Haechan'a söylerim."

Gözlerimi kocaman açtım. O küçük şeytan bizi hep bir şekilde tehtid ediyordu.

"Tamam efendimiz sen ne istersen onu yaparız." dedi Lucas bir yandan da Mark'ın önüne sahteden eğiliyordu. Güldüm bu hallerine.

"Yalnız farkında mısınız? Bu hepinizin reşit olduğu ilk tatilimiz." dedim hala gülmeye devam ederek. "Burada Jisung bile yetişkin sayılıyor."

"Ben çocuk bakıcılığı yapamam." dedi Mark, Lucas da onayladı. "Taeil hyung ve Taeyong baksın ya da Kun baksın. "

Akşama kadar oda da oyanmıştık. Hep beraber yemeğe indik. Tabağını tepeleme dolduran Jungwoo'ya baktım. Bu kadar yemeğe bu kadar zayıf olması çok değişikti.

" Az almışsın bir tabak daha al." dedim yanına giderek.

" Bu 2.tabağım zaten hyung. "diyip arkasını dönüp gitmişti.

Bu haline güldüm. Lucas yanımda sessizce arkasından bakıyordu. Kolunu dürttüm hızlıca bana dönüp kaşlarını çattı. Sonra dil çıkarmıştı. Biz de bi kaç değişik yemeklerden alıp masaya gittik. Hepimiz tamamlandığımız da Taeyong hepimize baktı.

"Bakın sakın azıtmayın. İpin ucunu kaçıran olursa hepinizi keserim. Herkes birbirinden sorumlu. Anladınız mı?"

"Ya sen ipin ucunu kaçırırsan?" diyen Haechan'a döndük. Ten kafasına vurmuştu bi tane.

"Ben kaçırırsam bana da Taeil hyung keser. Çocuk değilsiniz. Burda Jisung bile bara girebiliyor bu yüzden girme Jisung. Yapabiliyor olman yapacağın anlamına gelmez tamam mı?"

"Aman zaten benim sevgilim var hyung. Ne işimiz var bizim bar da." diyen Jisung'a gözlerimi kıstım. Yalancı.

"Gerçekten, bakın çoğunuzun dil engeli var. Yapacağınız her şeyi dikkatli yapın."