YAZIK O MİLLETE Kİ!
Yazık o millete ki inançlarla dopdolu ama dinden yana bomboştur.
Yazık o millete ki giydiği kumaşı kendi dokumaz, hasat etmez yediği ekmeğin buğdayını ve içtiği şarap kendi testisinden akmaz.
Yazık o millete ki zorbayı alkışlar kahraman diye ve şatafatı işgalcinin cömertliği sayar.
Yazık o millete ki rüyasında küçümsediği tutkuya uyanıkken eğer boynunu.
Yazık o millete ki bir cenaze alayında yürürken sesini yükseltmez, yıkıntılar içindeyken dahi öğünür ve ensesi kılıçla kütük arasına sıkışmışken bile isyan etmez.
Yazık o millete ki devlet adamı tilki, düşünürü hokkabaz ve sanatı kes-yapıştır ve taklitten ibaret.
Yazık o millete ki bandolarla karşılar yeni yöneticiyi ve yuhalarla uğurlar yine bandolarla karşılamak için daha yenisini.
Yazık o millete ki bilgeleri yıllardır sus pus ve güçlüleri ninni dinlemekte henüz.
Yazık o millete ki parça bölük olmuş ve her parçası kendini bir millet sanmakta.
***
Bu dünya yapıp ettiklerimizin yankılanıp bize döneceği bir dağdır. (Mevlana)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç nokta...
PuisiÜç Nokta Hayattır... Üç nokta; aşktır... Her nokta gizli bir (ah!)tır... Seviyorum diye haykıramamaktır... Boğazda düğümlenen iki çift sözdür... Dilin lal, gönlün melal olduğu andır... Gözlerden süzülemeyen iki damla gözyaşıdır... Hissedilen fakat b...