üçüncü bölüm•

3.5K 81 7
                                    

Adada ki birçok insanla sohbet etmeye başlamıştık, müthiş bir enerji vardı. Sürekli bana kokonat veriyorlar ve şarkı söylüyorlardı. Yarın konsey vardı, bu yüzden herkes neşeli olmaya çalışıyor diye düşündüm. 

Gece olmuştu ve herkes uyuyordu. Fazla korkmasam da uyumaya çalışıyordum. Sesler biraz rahatsız ediciydi, içimi huzursuz eden bir şeyler oluyordu. Ama gözlerim yavaş yavaş kapandı.

"Hey,Barış! beni bekle"
Barış: "Beni rahat bırak, lütfen"
dedi ve sahile doğru gitti.
İçimden "Hah! Seni rahat bırakacakmışım" diye bir ses geçti ve yanına koştum.
Güneş batıyordu, hava ne karanlık ne de aydınlıktı.
Barış: "Gelmeni istemediğimi söyledim"
"Ben gelmek istiyorum, hem ne oldu sana?"
Barış: "Ne olmuş bana?"
"Neye sinirlendin bu kadar? Adada oturuyorduk ne güzel işte."
Barış: "Nisa, sen adada konuştuğun şeylerin farkındasın yani?"
"O ne demek pek anlayamadım?"
Barış: "Boşver, gerek yok"
"Ne demek gerek yok? Var tabiki gerek yani gerek var yani olmalı?" Ne diyorum ben diye içimden geçirdim ama o denize bakıp konuşuyordu, suratıma bile bakmıyordu.
Barış: "Bu kadar merak etmemelisin"
"Barış lütfen söyle, neden böyle çekip gittin bir anda? Sinirlenmişsin bu çok belli."
Kafasını döndürüp gözlerime baktı.
Barış: "Anlamıyorsun değil mi? Barakada konuşurken gözünün içine bakıyorum ama asla anlamıyorsun, sadece oyun kazandıktan sonra değil ben sana hep sarılmak istiyorum. Beni kendine aşık ettin, nasıl yaptın bilmiyorum ama artık içimde tutarak dayanmak istemiyorum. Lütfen beni anlamaya çalış ya da boşver, çalışma."
O an beş saniyeliğine düşünmüştüm, barakada Sercan meselesini konuşuyorduk. O anda Barış barakadan gitmişti. Allah kahretsin nasıl anlamadım? Barış bana bakıyordu ben cevap vermeyince gitmeye çalışırken kolundan tuttum. Bir şey yapmalıydın Nisa. Ben de içimden geleni yaptım.
Barış: "Zorlamaya gerek yok Ni-"
Boyu uzun olduğu için ona çok yanaşıp onu öptüm. Hayattımda yaptığım en saçma ama en güzel şeydi. Onun dudaklarını öpüyordum. Uzun bir öpüşme olmasa da yaklaşık bir dakika öpmüşümdür herhalde. Dudaklarımı dudaklarından ayırmaya cesaretim yoktu fakat dakikalarca öpüşemezdik. O an aklıma hemen kameralar geldi. Birden ani bir hareketle geri çekildim.
"Barış, inanmıyorum! Nasıl böyle bir hata yaparım "
Barış: "Beni öpmen hata mıydı?"
"Hayır hayır, kameraları diyorum. Bizi gördükler inanmıyorum!"
Barış: " Yani beni öptün ve pişman değilsin?"
O an etrafta kamera arıyordum.
"Tabiki pişman değilim, şey yani amaan boşver."
Güldü. Yanıma geldi.
Barış: "Seni hiç bir şeye karşı zorlamam ama seni seviyorum bunu bil yeter."
Gözlerim ona takılı kalmıştı ve o barakaya gitti.

Gözlerimi birden açmıştım. Allah kahretsin rüyaydı. Ben rüyamda resmen Barış'ı görmüştüm. Yani üzüldüm sayılır çünkü çok güzel bir rüyaydı. Tekrar uyusam da aynı rüyanın devamı görsem olabilir miydi? Uyandığımda üç kişi hala uyuyordu. Bugün iyi uyuyamamıştım. Ama Survivor zor bir yerdi ve benim alışmam gerekiyordu. Ayrıca bugün Konsey vardı. Benim ilk konseyim olacaktı.

Oyun alanına gittiğimizde kameralar açıldı ve ödülleri getirdiler, tabikii ödül şuan kapalıydı. Acun abi parkurda nasıl yarışacağımızı anlattıktan sonra ödülü açtı. Hayatımda böyle iyi bir yemek görmedim, en azından karnım ilk günden çok açtı. Ödül, 2 Dilim Lazanya ve yanında istediğin bir içecekti. Herkes çok hırslıydı ama Barış'a bakmak istiyordum, sürekli. O bana bakmıyor, yemeğe deli gibi bakıyordu. Sanırım asla beni fark etmeyecekti. Ne? Beni fark etmeyecek miydi dedim? Nisa sen iyi misin? Hayır, aşk maşk yok. Saçmalama sakın.

Oyunu ünlüler almıştı. Bir yandan üzgün bir yandan Barış yiyeceği için mutluydum. Nisa yine mi Barış? Şuan iç sesim bir savaşa hazırlıklıydı galiba.
Ünlüler yemeğe biz de adamıza gittik. Barış yüzüme bile bakmamıştı, ya ne yapıyorsun Nisa? Niye düşünüyorsun şu çocuğu?

Konsey zamanı gelmişti ve hepimiz sırasıyla oturduk. Acun abi önemli bir haberi olduğunu söyledi. Bu haberi birkaç kişi konuştuktan sonra söyleyecekti. Önce ünlüler takımına ödülün nasıl geçtiğini sordu. Sonra sakatlananlara sorular sordu ve asıl mevzu geldi.
Acun Abi: " Ünlüler takımından bir kişi, gönüllüler takımına geçecek."
Ağzım açık kalmıştı, ben yeni gelip zor alışmışken kim buraya gelip alışacaktı ki? Takımdaki herkes birbirine bakıyordu. O, ise bana...

Suskun Adam  •NisBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin