Yangın Merdiveni

2. Bölüm

Dedemle konuştuklarımın ardından üç gün olmuştu.
O gün dedem gilde kalmıştım.
Bütün gece boyunca evde olması gereken şeyleri , hakim olması gereken renkleri söylemiştim.Zaten ertesi gün evi tutup tadilat, badana falan onları yaptırmıştı.

Tabi sadece ev hakkın da konuşmamıştık.
Okul.Okul konusun da nadihat verip durmuştu dedem.

Öğrendiklerime göre okulun ortağı varmış.
Alihan DEMİR. Bu gereksiz bilgiyi neden bildiğimi bile bilmiyorum.

Ha bir de şey var okulun ismi.
TOPRAK Koleji.
Komik.Babam utanmasa ismini de yanına eklicekmiş herhalde.

Ben bunları düşünürken valizi mi toplamıştım bile.Giysilerim toplam dört valiz tuttu.Ama daha ayakkabılarım çantalarım bir de ıvır zıvırlar da var.Ivır zıvır dediğim de kitaplarım falan.

Korumalar motorları mı arabalarımı ve kaykay paten gibi şeyleri önceden yeni evime götürmüştü.
Evet ehliyetim yok ama kısa mesafeli yerlere gidebiliyordum.
Zaten polisler yakalasa da soyadımı duyunca neredeyse üstüne para verip salıcaklar beni. Bu konu da şanslıyım diye bilirim.

İşlerim bitince bahçeye çıkıp arabaya bindim.Şöför valizleri bagaja koyup sürücü koltuğuna geçti.

Dışarı izlerken telefonumun çalmasıyla kafamı çevirip Güneşin aradığını gördüm.
Açtım ve;

"Efendim aşkım"dedim sevecen bir şekilde

"Şey ben naptın diye sorcaktım geçtin mi evine."dedi.

"Yok gidiyorum, bişey mi oldu."dedim şüpheci tavırla.

"Yok canım ne olsun öyle arıyım dedim neyse ben kapatıyım hadi bay bayyy"dedi ve yüzüme kapattı.

Buarada gelmiştik eve yani araba durduğuna göre hemen arabadan çıktım ve karşım da bana sırıtan dedemi ve Güneşi görünce şaşırdım.

Güneş birden üstüme koşup sarılınca ben de sarıldım ama hiç bişey anlmamıştım.

Güneş bunu anlamış olacak ki benden ayrılıp konuşmaya başladı.

"Şimdi sıkı dur anlatcaklarımdan sonra çok mutlu olcaksın"dedi

Bende;
"Bişey söyliyin yoksa meraktan ölcem"dedim.

"Birincisi aynı okula gidicez"dedi sevinçle

"Ne.Oha.Çüş."dedim şaşkınca.

"Daha dur artık senin komşunumm"dedi bağırarak.

"Neğ çüş.oha.nasıl.ama.dur.oha nasıl annen baban.nasıl..."dedim ve Güneş sözümü kesti.

"Evet hepsi canım dedem sayesinde"dedi ve dedeme sarıldı biz dedelerimize böyle seslenirdik.Ve benim dedemle Güneşin dedesi yakın arkadaş.

Ben de hemen yanlarına gidip sarıldım.
Ayrılarak;
"Benim bir tanecik dedem seni çok çok çok seviyorumm"dedim ve yanaklarından öptüm.

Dedem;
"Tamam kızlar yeter bu kadar benim toplantım var Güneş yerleşti zaten sende yerleş "dedi ve bişey dememize izin vermeden gitti.

Biz de kahkalarla eve doğru gidiyoduk.

Evin dışarıdan görünümü çok tatlı ve bir o kadar da lükstü.

Kırmızı tuğlalarla kaplı ve binanı çok şık gözüken mavi tonların da yangın merdivenleri vardı.

Toplam dört katlı bir bina ve her katta iki daire vardı.

Güneşin dediğine göre bizim evlerimiz karşı karşıyatmış üstümüzde bizim gibi iki kız oturuyomuş ve çok iyi birilermiş.

Altımizda ki iki katta da yine bizler gibi arkadaşlar oturuyomuş ama erkemlermiş.Dörtü de yakın arkadaşlarmış.

Ve en alt kattakiler erkekler bizim üstümüzde oturan kızlarla sevgililermiş.
Diğer ikisi de çapkın ve gecelerin adamıymış.

Ay bilemem bi tarafım.

Tabi Güneş bana bunları anlatırken ben yerleşmiştim bile.

Evin siyah renke sahip olmasını istediğim için dedem de öyle yapmıştım.

Ev iki katlıydı  bu nasıl oluyodu?

Neyse anlatıyım  içeri girdiğimizde büyük siyah duvarlı ve dekor eşyaları da siyahtı. Her neyse böyleydi köşe takımı tv büyük camın kenarın da hamak gibi salıncak vardı.

Mutfamta amerikan mutfaktı.

Salindan görünen puflarla dolu tarz bir teras var ve orda da hamak vardı.Çok güzellerr.

Ikinci katta odam vardi odam da baya büyüktü iki kişilik yuvarlar yatağım çalışma masam makyaj yapmama rağmennakyaj masası büyük pencerinin önünde salondaki gibi salıncak vardı.Okuma köşem vardı.
Bir de ebeveyn banyosu.

Odanın çıkışın bir oda daha vardı.Büyük ihtimalle misafir odası.

O odadan cıktıgımız da salon kadar bi oda vardı ve en sevdiğim yerdi.
Spor odası boks torbası kaykaylarım falan vardı.

Bu günlük bu kadar okunma sayılarına ve votelere bağlı yazmaya devam edicegim;)