7.Bölüm

34 6 3
                                    

Sahilde oturup sinirim geçtikten sonra eve gittim.Üstüme beyaz üstümde siyah yazı baskılı uzun bir tişört giydim diz kapağımın iki karış üstündeydi.Altıma da kısa kumaş şort giydim ve telefonla ilgilendim.Gece ve Arthurla da oyun oynadım.Canım daha fazla sıkılıca Arthur ve Geceyle birlikte dışarı çıkma kararı aldım.
Üstüm iyiydi ayakkabılarımı giyindim ve telefonumla anahtatı alıp çıktım.Zaten tasma kullanmıyorduk.

Dışarı cıktık ve evin bahçesi büyük olduğu için bahçede durme kararı aldım.

Geceyle Arthur etrafta koştururken bende yaptıkları komiklere gülüyordum.

1 saat oynadıktan sonra arka bahçeye doğru gezmeye başladık.

Arthur ve Geceyle yanyana yürürken birden önden koşmaya başladılar arkalarından koşarken binanın Yangın Merdivenlerine çıkmaya başladılar.

Arkalarından koşarken bi andan da söyleniyordum.

Yangın merdivenlerini bitirmemize bir kat vardı.Bende düşmemek için kafam yerde söylene söylene Gecegile yetişmeye çalışıyodum.

"Hayır anlamıyorum ki birden alıp başınızı gidiyorsunuz bende arkanızdan at gibi koşuyorum yaa"diye söylenirken köpeklerin durduğunu fark ettim.Kafamı kaldırdığım da bide ne görüyüm.
Şu Kaya mıdır nedir o oturmuş merdivene Geceyle Arthurda yanlarına oturmuş birbirlerini seviyolar.Yani Gece ve Arthur Kayanın elini yüzünü yalıyo Kaya da başlarını okşuyo.

"Ne yani bula bula gidip bunu mu buldunuz etrafta o kadar yakışıklı insanlar var sizin sevdiğinize bakın"diye söylendim.

Ne yani filmlerde dizilerde öyle oluyor.Kız köpeğini gezdirirken köpek  yolda ki yakışıklı adamın yanına gidiyo.Adam gidip köpeği seviyo.Sonra adamla kız tanışıyo.Bende de ola ola bu olur zaten.

"Zaten sen çok güzelsin anlatamam"dedi.

"Tabi güzelim."dedim.Ve bi alt basamağa oturdum dinlenmem gerekiyor baya koşturdum.

"Niye oturdun."dedi.Allahım ben ne çektin bu çocuktan utanmasa niye doğdun dicek.

"Sabahtan beri peşlerinden koşuyorum kalbim ağzımda atıyo hem ne yap- bi dakika ben niye sana hesap veriyorum sanane ikidir sorup duruyosun. "dedim.

"Niye bi kız gibi davranıyosun yada bi kız gibi değilsin."dedi.

"Bir kız gibi olmam için her gece tanımadığım insanların altına mı girmem gerekiyor yada kıçımı zor kapatan etek mi giymem gerekiyor yada diğerleri gibi cırtlak sesle tanımadığım insanlara 'sevgilimm' mi demem gerekiyo?"dedim.Hepsini tek nefeste söylediğim için daha fazla yoruldum.

"O senin tercihin ama benim gözümde de sen diğer kızlarla da aynısın."dedi.Çok merak ediyorum benim neyimi gördü de bunları konuşuyo.

"Git"dedim.Ama ona bakmıyordum.

"Nedenmiş o gerçekler çok mu zoruna gitti."dedi.Ama sabrım taşıyo.

"Bildiğin hiçbir şey yok tamam mı neyimi gördün acaba bana o*o*p* demeye çalışıyorsun."dedim sinirle.

"Çok sinirlisin.Bi kız aile sevgisi görmeyince böyle oluyor herhalde."dedi.Hemen gözlerim doldu.Hemen ona döndüm ve bağırmaya başladım.

"Evet aile sevgisi görmedim tamam mı aile sevgisi görmeyenlerde böyle oluyo tamam mı sen aile sevgisi görmüşsünde ne olmuş şuna bak.Bana o*o*p* dedin bişey demedim ama bana aileyle ilgili tek bir şey daha söylersen seni birda deşerim tamam mı?"dedim.Bunları söylerken gözlerim iyice dolmuştu.

Hiçbir şey demeden Gece ve Arthuru 'gidiyoruz' komutu verip eve gittim.

Her kavgada bunu yüzüme vurması zoruma gidiyor.

Eve geldiğimde abimi aramadığım aklıma geldi ve abimi aradım.Hem kafam dağılır belki.

Abimle konuştuğumda sesi kötü geliyordu.Her ne kadar fark ettirmemeye çalışsada.

Telefon ekranındaki tarih dikkatimi çektiğinde birkez daha yıkıldım.

Yarın annemin ölüm yıl dönümü.
Hepsi babamın yüzünden annemi aldatmak gibi bir pislik yapmasaydı annem intihar etmicekti.

Cama bakıp bunları düşünürken göz yaşlarım benden habersiz akmaya başlamıştı.

Denizi sessizce izlerken saatler geçmiştim hiç durmadan anne özlemiyle ağlıyordum.

Saat gece ikiyi geçmişti.Uykum hâla gelmiyordu.

Hâla cam kenarında otururken bahçeden araba sesi gelmişti baktığım da abim olduğunu anlamıştım.

Ve elinde siyah bir poşet vardı.

Zaten üzgündü ağladığımı görünce daha çok üzülücekti.Beni böyle görmesin diye hemen yüzümü soğuk suyla yıkadım.

Cama doğru ilerlerken telefonum çaldı abimdi.

Konuştuğumda yangın merdivenlerinde beni beklediğini söyledi.Anahtarımı alıp hemen yanına gittim.

Gittiğimde merdivenin basamağına oturmuş elinde bira şişesiyle manzarayı seyrediyordu.Kendimi toplayıp sevecen şekilde yanağını öptüm ve "Abilerin en yakışıklısı benim özlemine dayanamayıp kardeşini görmeye gelmiş "dedim ve yanına oturdum.

"Bana rol yapmana gerek yok kardeşim.Uyuyamadım sende uyayamamışsındır diye geldim"dedi.

Rol yapmayı bırakıp konuştum.

"Evet uykum gelmedi.Annemi düşünüyorum."dedim.

Abimde siyah boşetten bira şişesini uzattı.İkimiz kalınca hep yapardık böyle ama ben başkasıyla alkol kullanmamı izin vermezdi.Her ne kadar içsemde.

Bira şişesini alıp kapağını açtım ve içtim.

"Bende."dedi kısaca.

"Sende her düşündüğünde o adama daha fazla kinleniyor musun? "dedim

Ikimizin de gözleri karşıda ki manzaradaydı.

"Fazlasıyla"dedi.

"Niye yaptı ki annem bunu biz onun için önemli değilmiydik?Demedimi hiç oğlumla kızım bensiz napar diye?"dedim ağlayarak.

Abim susmayı tercih etti.Bende kafamı abimin omzuna koydum ve hiç bir şey demeden sustuk.


Yangın MerdiveniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin