Bara gittiğimiz de Güneş ,Elis ve Mavinin sevgilileri de gelmişti.
Güneşin sevgilisi Tuna o çocuğu hiç sevemedim çok itici ve bakışları başka bişeyler istiyormuş gibi.Tabi böyle düşündüğümden Güneşin haberi yok. Cünkü üzülmesini istemem.
Elis ve Mavinin sevgilisi bizim binanın en alt katında oturuyormuş.Onların üstünde oturanlar Kaya ve Ege . Çok iyi arkadaşlarmış aynı zamanda okulun çetesiymiş.
Pars Elisle sevgiliymiş, Bora da Maviyle. Açıkcası çok iyi çiftlerdi.
Dörtüyle de iyi anlaşmıştım.
Açıkcası barda çok sıkıldım.Ege ve Kaya denen şahıslar ileri saatlerde gelceklerini söylemişti Bora.
İleri saatler dediğini göre başka şeyler için geliyorlardı buraya.
Bir saat durduktan sonra ben kalktım.
Tabi Güneşi ikna etmek biraz zor oldu ama.Eve geldiğim de bir saatlik duşun ardından yatmaya hazırlanıyordum ki kapı çaldı.
Güneştir diyip birden açtım ve gördüğüm görüntü beni telaşlandırmıştı.
Güneş karşımda ağlamış hatta ağlamtan rimeli akmış bi şekilde birisinin kucağında sarhoş bi şekilde duruyor.
"Hay aksi evinin bura olduğunun söylemişti.Pardon"dedi çocuk.
"Yok burası yani arkadaşıyım karşı daire evi ama burda kalsa daha iyi olucak sanırım"dedim.
"Tamam çok içmişti ve birden kucağıma düşünce kalkmadı."dedi.
"Adına özür dilerim yine naptı acaba?"dedim o arada Güneşi salona yatırmıştı bile.
"Önemli değil ama sanırım sevgilisin basmış"demesyle gözlerimi pörtlettim.
Alt kattan birisinin "Hadisene Egee!"diye kükremesiyle;
"Ben gidiyim"dedi ve Güneşe bakıp gitti.
Güneş zaten olduğu yerde sızmıştı ben de direk yattım.
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○
Sabah Güneşin ağlamsıyla uyandım.
Akşam baya kötüydü.Yanına gidip ;
"Duman,beni aldattı pislik herif.Seni dinlemeliydim baştan hataydı "diyip daha çok ağlamaya başladı.Hiç üstelemeden sırtını sıvazlıyıp geçtiğini söyledim.
Bir saat sonra Güneşi ikna ettim ve kaldığı yerden başlamasına ikna ettim.
Kendini toparlamaya evine gitti.Ben de dedemi özlediği mi fark edip yanına gitmeye karar verdim.Ama ilk arasam daha iyi olcak sanırım toplantıdaysa gün boyu dedemi beklemek sıkıcı geçiyor.
Dedemi aradım ve açtığın da konuşmaya başladım;
"Efendim kızım bişey mi oldu yoksa?"
"Alo dedecim seni özledim de seni görmeye geliyim diyorum"dedim
"Ben de seni özledim dedem ama senin okula gitmen gerekmiyor mu?"Ben bunu tamamen unutnuşum.
"Dede zaten okulun ilk günü ben de bu gün kendimi yorgun hissediyordum Güneşte pek iyi değil bu gün gitmeyelim dedik"diyip hızlıca kıvırdım.
"Tamam ben de okuldan sonra gelicektim madem gitmedin ben geliyorum hem sana hediyem de var"dedi dedem.
"Peki tamam beliyorum dedecim."
Dedim ve kapattım. Güneşe de haber verdim ve etrafı topladım hazırlanmaya başladım.(Alevin giydikleri;)
Üstümü giydim ve üstüme abimden arakladığım gömleği giydim.
Takılarımı taktıktan sonra kapı çaldı.
Açtığım da karşımda Arturu görmemle gözlerim doldu.
●○●○●○●○●○
Artur gelmişti Güneşle tanışmadan önce en iyi arkadaşımdı.
Yani köpek ama çok iyi anlaşıyoduk.Artur bir Sibirya Kurdu. Bizim yani babamla dedemin ünlü birçok yerde veterinerleri var. Bir gün dedem ve babam veterinerleri kontrol edicekti.
Dedem burda ki yani İstanbuldaki kliniklerinizi kontrol edicekti. Babam denen adamda başka şehirdekileri.
Ben de dedemle gitmrye karar verdim ve son klinikte Arturla karşılaştık.
Veterinere karşı çok sertti ve sürekli uğulduyodu.Dedem şansını denedim ama Artur kimseyi kendine dokundurmuyordu.Ben de şansımı denedim başını okşadığım da elimi yalayım oyun oynadı, kimsenin sözünü dinlemiyordu sadece benimkini dinliyordu.Hala da öyle ben o gün Arturu çok sevmiştim o da beni dedemde dayanamayıp sahiplenmişti.
Bir ay bizimle kalmıştı.Bir ayın sonun da babam şehir dışındaki işlerini bitirip eve dönmüştü.Arturu görünce ise kovmuştu. Dedem de Arturu alıp bir çifliğe vermişti.Şimdi benimle ve hep benimle olucakmış.Artura burdan ben bakıcam artık.
Dedem gittiğin de Arturla birlikte hasret giderdik.
Artur ismi gibi her yerde lider gibi davranır. Beni herkese karşı korur ve kıskanır.Ve sadece benim sözümü dinler.Ve cinseyeti erkek.
En sonun da Arturla sıkılınca dışarı cıkmaya karar verdik.
Tasma almadık çünkü benim komutlarımı dikkate alır.
Aslında Sibirya Kurtları aksi,söz dinlemez ve eğitilmesi zordur. Artur da öyle ama bana karşı değil.Evden çıkarken dışarıdan havlama sesi geldi ve Artur biden binadan aşağı inmeye başladı.Artur önden ben arkadan koşarken binanın kapısını birisi açtı Arturda bundan yararlanıp dışarı çıktı.
Kapıyı tutan kişeye bakmadan itekleyip Arturun peşinden koştum arkamdan 'Oha yavaş be yavaş kız gibi davran biraz' dediğini duydum durup yanına gittim ve "Bu sana mı kaldı"dedim.
Tam bişey demek için ağzını açtı o an Arturun uğuldamasıyla bahceye atlayıo Arturu bulmaya gittim.
Bu da ARTUR.
Bu bölüm bu kadar yaorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın Merdiveni
DiversosAilesinden hiç sevgi almamış.Alev'in en büyük hayali BİYOLOJİK babası ve ÜVEY annesiyle yaşadığı evden çıkıp gitmekti. Değer verdiği sadece üç kişi vardı dedesi,abisi ve kardeşi gibi olan arkadaşı.