21

1.9K 229 117
                                    

Bir Ay Sonra

(Bu kullanıcı tarafından engellendiniz. Mesajlarınız görünmeyecektir.)

damla: uzun zaman geçti

gerçekten benden nefret mi ediyorsun artık

benden intikam mı almaya çalıştın

ya da belki yalnızca üzülmemi istedin?

aslında bunların hiçbirinin önemi yok

öyle biri olmadığını biliyorum

bütün bu yaşananlar bana bunu gösterdi

zibidi

seni özledim

xxx

Birkaç Gün Sonra

Kapı zilinin art arda üç kez çalınmasıyla yattığım yerde ufak çaplı sinir krizi geçirdim. Bu saatte kim gelmişti? Evde benden başka kimse yoktu, kızların hepsinin dersi vardı. Bu da demek oluyordu ki kıçımı yataktan kazıyıp kapıya bakmam gerekiyordu.

Ben daha kapıya ulaşamadan bir kez daha çalınca topuklarımı yere vura vura kapıya gittim ve sertçe açtım. Ancak kapıda kimse yoktu, kapıda bir evcil hayvan kutusu vardı.

Gri kapaklı orta boy kutuya doğru eğildim. Demek ki biri apartman girişinden zile basmıştı, bu kadar hızlı tüymesi imkansızdı çünkü. Delikli kutunun içinden görünen kediyle göz göze gelince donakaldım. Simsiyah tüylü, yeşil gözlü bir kedi. 

"Pumanyak?"

İsmini sesli söyleyince durumun tuhaflığını unutup güldüm. Ne işi vardı bu hayvanın burada? Kutunun kapı kısmına bir mektup iliştirilmişti. Hızla aldım.

"Selam Damla! Yüz yüze tanışamamıştık. Ben Pumanyak, memnun oldum. Sahibim birkaç günlüğüne şehir dışına çıkıyor. Anlaşılan birkaç gün beraberiz güzelim? ;)

Dipnot: Kedi kumu, mamalar, kaplar ve oyuncaklarım kutumun yanında gördüğün poşette. Bana bolca sevgi göster lütfen! XOXO"

İki kez üst üste mektubu okuduktan sonra Pumanyak'a baktım. "Sen de sahibin gibi yavşaksın demek." Kendi kendime güldüm. Bu, Zibidi'inin beni affettiği anlamına mı geliyordu? Heyecanla karışık tuhaf bir hisle Pumanyak'ı ve eşyalarını odama taşıdım. Kutusunu açtığımda bana dümdüz bakıyordu.

"Merhaba Pumanyak. Ben Damla, memnun oldum," deyip elimi uzattım sanki sıkacakmış gibi. Ancak ben elimi uzatınca işaret parmağımı yalamıştı ve bu beni büyük bir şoka sokmuştu. "Vay canına. Ne akıllısın sen," deyip başını okşadım. İnanılmaz tatlıydı! Aslına bakılırsa tatlı demek hakaret olurdu, inanılmaz yakışıklı bir kediydi! (yazarnotu: benim kedim daha yakışıklı, hıh.)

Kızların kızma ya da korkma ihtimalini düşünerek kedi kumu dışında her şeyi odama koydum. Kedi kumunu da banyoya koyduğumda her şey tamamdı. Pumanyak odamda oyuncaklarıyla oynarken ben telefonumu elime almıştım. Ve... İşte! Engel kalkmıştı!

damla: kedini sevdim 

zibidi: güzel 

birkaç saat sonra dışarı çıkarabilirsin

dışarıda gezmeyi çok seviyor

ayrıca emrivaki yaptığım için kusura bakma

damla: artık bana kızgın olmadığına sevindim

zibidi: öyle bir şey demedim

onu sana bırakmaya mecbur kaldım 

iki gün sonra gelip alacağım

ve bitecek

damla: barlas

 bu konuyu konuşsak olmaz mı

zibidi: adım zibidi

size iyi eğlenceler

xxx

hellüüüü! 

Veeeeeeeeeeeeeee düşüncelerinizi alırsam çok mutlu olcaaaaaaam 

öpücük. -deniz.




zibidiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin