Bölüm 4:Eksik Parçalar

36 3 1
                                    

Furkan'ın başına gelen talihsiz olaydan sonra yaklaşık 1 hafta geçmişti. Olayın etkileri devam ediyordu. Arda paranoyaklaşmaya başlamış, Aziz ve Berat birbirlerinin suratına bile bakmıyordu. Grubun geri kalanının da onlardan aşağı kalır yanı yoktu. Her gün birbirinin aynısı gibiydi. Yine o günlerden bir gündü. Aziz herkesten erken kalkmış etrafta dolanıyordu. Karnında bir guruldama hissetti ve yemek almaya gitti fakat hiç yemekleri kalmamıştı. Aziz biraz düşündü ve tek başına yemek aramaya çıkmaya karar verdi. Hızlı ve sessiz bir şekilde çantalarını hazırlıyordu. O anda aklına Ardanın bir tabancası olduğu geldi ve Ardanın uyuduğu yere gidip çantasına uzandı. Ardayı uyandırmamak için sessizce çantayı kurcaladı ve silahı bulup pantolonuna sıkıştırdı. Herkesin uyuduğunu zanneden Aziz kapıdan çıktı. Fakat Berat, Aziz tabancayı almaya uğraşırken uyanmıştı. Berat Azizin çıktığını görünce çantasını kapıp Azizin arkasından yola koyuldu.

Aziz Beratın onu takip ettiğinden habersiz 10 dakika kadar yürüdü. Bu yürüyüşün ardından Azizin karşısına bir alışveriş merkezi çıktı. Azizin peşinden gelen Berat da avmyi gördü ve sessiz kalamadı "buraya mı taşınsak?" dedi. Aziz Beratın sesini duyunca tedirgin oldu ve belindeki tabancayı çıkartıp etrafa doğrultmaya başladı. Berat Azizin bu halini görünce ellerini yukarıya kaldırıp yavaşça yürümeye başladı. Beratı görünce derin bir nefes aldı ve tabancayı yerine koydu. Berat Azizin yanına geldi.

Aziz:

-Buraya taşınmak aptalca olur. 

Berat:

-Neden?

Aziz:

-Bu kadar büyük bir yeri nasıl korumayı düşünüyorsun?

Berat:

-Haklısın...

Berat kafasını aşağı eğdi ve elini Azizin omzuna attı.

Berat:

-O tabancayı nereden buldun?

Aziz:

-Ardadan aldım.

Berat:

-Ardanın tabancası mı vardı?

Aziz:

-Evet.

Berat:

-Peki sen nereden öğrendin?

Aziz:

-Sabahları erkenden kalkıp herkesin eşyalarını karıştırıyorum, ihtiyacım olan şeyleri alıyorum ve bir envanter listesi çıkarıyorum.

Berat:

-Benim kayıp çakmağım sen de mi ?

Aziz çakmağı cebinden çıkartıp Berata verir Berat Azize bakar ve güler. Aziz de gülmeye başlar ve birbirlerine sarılırlar.

Aziz:

-Onu kurtaramadım hepsi benim suçum.

Berat:

-Senin bir suçun yok kendini üzme.

Aziz Beratın omzuna başını yaslayıp ağlamaya başladı

Aziz:

-Her şey nasıl birden bu hale geldi

Berat:

-Bilmiyorum ama dünya liderlerinin bir bok yemesi sonucu olabilir ve ya bir deney.

Aziz Berata bakıp güldü ve omzuna yumruk attı.

Aziz:

-Fazla oyalanmayalım alacaklarımızı alıp gidelim.

Berat:

-Ne almamız gerekiyor ki?

Aziz:

-Ne demek ne almamız gerekiyor?

Berat:

-Sadece seni takip ediyorum dostum bilmiyorum.

Aziz:

-Yemeğimiz bitti ve yeni kıyafetlere ihtiyacımız var leş gibi kokuyorsun.

Birbirlerine bakıp güldüler ve sessiz adımlarla avm nin kapısına yaklaştılar. Etrafta ki her şey paramparçaydı. Avm nin kırık kapısından geçtiler mağazaların yağmalandığını gördüler ve dua ederek bir markete girdiler. İçeride fazla bir şey kalmamıştı ama elleri boş dönmemeleri gerekiyordu. Aziz market arabasını alıp raflarda kalan her şeyi arabaya doldurmaya başladı. Berat da Azizin hemen arkasından bir market arabası kapıp rafları boşaltmaya başladı. Azizin arabasında daha çok abur cubur varken Beratın arabasında konserve yiyecekler vardı. Aziz arabasını doldurduktan sonra çantalarını da doldurdu ve yandaki kıyafet mağazasına geçti. Berat da hemen arkasından onu takip ediyordu.

Kıyafet mağazasına girdiklerin de oradaki kıyafetleri deneyerek birbirlerine şakalar yapıp gülüştüler bu şakalar sırasında Aziz belindeki tabancayı düşürdü ve tabancanın çıkardığı ses avm de yankılandı. Avmdeki bir vahşi sürüsü üzerlerine doğru gelmeye başlamıştı. Sürüyü görünce hızlıca mağazanın içindeki raflardan birinin arkasına saklandılar. O sırada Azizin çantasından konuşma sesleri geldi. Aziz çantasını açtı ve telsizi kaptı konuşan Arda idi.

Arda:

-Nerdesiniz?

Aziz nerede olduklarından ve ne durumda olduklarından Ardaya bahsederek acele etmelerini istedi. Fakat telsizin sesleriyle vahşiler iyice yaklaşmıştı. Rafın arkasından çıkıp başka yer ararken Berat mağazanın deposunu gördü ve içeri girdi. Azizi çağırdı ve Aziz girer girmez kapıyı kapattı ama Azizin parmaklarını farketmemişti. Aziz öyle bir çığlık atmıştı ki avmdeki bütün vahşiler kapının önüne yığılmıştı. Berat korkuyla arkasını döndü ve Azize baktı. Azizin parmakları neredeyse kopmak üzereydi. Berat Azize baktı, Aziz hayır anlamında kafasını sallıyordu Berat elindeki baltayla tek hamlede kopmak üzere olan parmakları kopardı. Aziz acı içinde bir çığlık daha attı ve yolda yardıma gelmek üzere olan Arda Halil ve Kaan bile bunu duydu. Azizin sol elinin yüzük ve serçe parmağı artık yoktu. Berat ilk yardım eğitimi aldığı bir kurstan öğrendiği bilgilerle Azize yardım etti. Kesilen yeri çakmağıyla dağladı ve sardı.

Beratla Aziz arkadaşlarını beklemeye başladılar.Berat Azizin belinden tabancayı aldı ve kapıdan dışarı çıktı. O sırada vahşilerle uğraşan Arda, Halil ve Kaanı gördü. Yanlarına yardıma koştu ve 4 vahşiyi avladı geriye son vahşi kalmıştı Ardanın tam önündeydi Arda bir an için duraksadı ve karşısındaki vahşiye uzun uzun baktı. Bu Furkan idi. Tam Arda ısırılmak üzereyken Berat gözünü kırpmadan Furkanın kafasına sıktı. Ve Ardaya "malzemeleri taşımamıza yardım et." dedi. Avm den çıkıp sığınaklarına dönerken Aziz yolda bir araba gördü, bu araba Furkanın öldüğü gün gördüğü arabayla aynı idi. Araba biraz bekledikten sonra gaza basıp gruptan uzaklaştı. Kampa döndüklerinde herkes perişan ve yorgun haldeydi. Kızlar endişelenmişti. Berat olanları anlattı. Tüm gözler Azizin üzerinde idi. Aziz sol elini kaldırıp "eksik parçalar" deyip gülerek uyumaya gitti...

Ölü MedeniyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin