SiYAH LEKE / GxG

02- B&Ç Alfa

(: iyi okumalar :)

●○•°•○●○•°•○●

...

Ben içimden kelime-i şahadet getirsem mi diye düşünürken telefonundan gelen sesle nihayet simsiyah gözlerini üzerimden çekti kadın. Alnımda bir iki damla ter oluşmuş olabilir belki. Kızgın ve dik bakışları insanı baya ürkütüyor ben n'apabilirim yani?

Evet efendim... Hepinizin anlayacağı üzere yeni müdürümüz kendileri oluyorlar. Gerçi hâlâ benim müdürüm mü orası da muamma ama du bakalım anlayacağız birazdan.

Telefonundan başını kaldırıp etrafına bakınarak seslendi hanımefendi, "Herkes buraya bi bakabilir mi arkadaşlar?"

Ben ve Hakan hariç kimse anlamadı tabi kim olduğunu. Sadece Kaan geldi n'olduğunu bilmeden. Geri kalan kimse iplemedi. Dolayısıyla umursamayıp işine devam edenleri görünce sinirlendi sayın müdürümüz.

"ADIM BAŞAK YÜCETÜRK. BU ŞUBENİN YENİ MÜDÜRÜYÜM VE OTUZ SANİYE İÇİNDE BÜTÜN PERSONELİ HEMEN BURAYA BEKLİYORUM!"

İşte kendinden emin olmak böyle bir şey! Herkes anında ördek yavruları gibi dizildi müdürün karşısına. Hakan şoktan kıpırdayamamıştı yerinden, ben de bakışlarıyla beni çivilediği için zaten kalakaldım olduğum yere. Ama sıkıntı yok, görüş açısından hiç çıkarmıyor beni maşallah. Geri kalan herkes yanyana durdu karşısında.

"Az önce de söylediğim gibi, adım Başak Yücetürk. Yeni müdürünüz benim." Tek tek göz teması kurdu hepimizle. Bu kadının bakışları gerçekten ürkütüyor. "Şimdiii... Adının Abdülmüttalip Talibül Ahvalı Murtaza olduğunu iddia eden bu eski mesai arkadaşınızın gerçek adının ne olduğunu bana söyleyecek birisi var mı? Yoksa ben mi bulayım?" Oha! Unutmamış lan! Hafızaya bak... Hakan'ın bile hatırlamadığına o kadar eminim ki kendi uydurduğu şu ismi. Büyüksün müdürüm! Önünde gıptayla eğiliyorum...

Devrim denilen yalaka atladı hemen. "Hakan Yalnız sayın müdürüm. Saygılar efendim." Ellerini ovuşturan Devrim'e bakabileceğim en tiksinç bakışlarımı fırlattım. Mide bulantısı yaratan pis yaratık. Anladığınız üzere, Devrim'i de hiç sevmiyorum.

"Ve senin adın daaa, bakayım, ah evet Devrim."

"Devrim Gerici efendim... 3 yıldır burada çalışıyorum." Adı ve soyadı bu kadar birbirine tezat başka birisini tanımıyorum ben. Siz biliyorsanız lütfen söyleyin bana da. Daha enteresan olanı varsa gerçekten bilmek isterim. Komik duruyor çünkü. Bence Devrim'in babası, çocuğum olunca ona güzel bi şaka yapayım, ömrünün sonuna kadar dalga geçsinler diye böyle yapmış. Aklıselim kafayla konulacak bi isim değil çünkü soyadı gerici olan birinin adını devrim koymak.

Sevgili müdürümüz hafif bir baş sallamasıyla Devrim'i geçiştirip telefonuyla yeniden bir arama yaptı. "Erdem Bey çıkış verilecek arkadaşın adı Hakan Yalnız. Bir an önce işleme koyun, şimdi kendisini muhasebeye yönlendiriyorum. Kolay gelsin tekrar." Telefonu kapatınca Hakan'a döndü "Kıyafetlerin sende kalabilir. Merkez binanın yerini biliyor musun yoksa tarif etmemi ister misin?"

"Özür dilerim müdür hanım. Bu seferlik affedemez misiniz? Bir daha hiçbir müşteriyle kavga etmeyeceğimin garantisini size versem?" Hakan son hamlelerini yapıyor şu an iyi izleyin.

"Seni müşteriyle kavga ettin diye kovmuyorum Abdülmüttalip. Bunun için sana ihtar verebilirdim bu özrünün üzerine. O konu kolaydı, düzeltilebilir bir durumdu. Ama ben seniii, bir kadına bağırdığın, onunla dalga geçmeye çalıştığın ve eğer imkânın olsaydı dövebilme kapasitenin olduğunu gördüğüm için kovuyorum. İşte bu yaptığının bir telafisi yok. Bu bir karakter meselesidir ve düzelmez!" Hu huuu... Hele bakın helee... Pardon nereye doğru saygıyla eğiliyorduk? Bu kadından her dakika daha çok hoşlanmaya başlıyorum bak... Her hareketiyle pointleri kapıyor benden.