SiYAH LEKE / GxG

03- B&Ç Yalnızlığın Suçu

...

Selaamm :)

(: iyi okumalar :)

●○•°•○●○•°•○●

...

Akşam hava kararıp müşterilerin ayağı kesilince kapanmaya yakın Başak hanım hepimizi yeniden yanına çağırdı. Boncuk gibi dizildik önüne. Hepi topu Hakan'ın kovulmasıyla yedi kişi kaldık zaten koca yerde.

"Arkadaşlar reyonların düzeninin çok yanlış yerlerde olduğunu fark ettim. Birbiriyle bağlantılı ürünler, birbirlerinden çok uzak noktalara yerleştirilmiş. Her şey çok karışık. Bunun planlamasını yapmak üzere bana yardım etmesi için birisine ihtiyacım var. İçinizde gönüllü var mı?"

Tabii ki Devrim dahil dört kişi birden el kaldırdı. "Yalnız uyarıyorum, kapandıktan sonra yapacağız ona göre karar verin." Hoop iki kişi hemen indirdi elini çeşitli mazeretlerle. Elde kaldı ikiii... "Bu arada bunu mesaiden de saymayacağım şimdiden söyleyeyim ve burası büyük olduğu için birkaç gün uğraşabiliriz tamamen oturtana kadar. 'Bunu da düşünün' derim ben..." Hoop, elde kaldı sıfııırr. Kimse kalmak istemedi ikinci cümleden sonra. Hayret! Devrim yalakası da indirdi elini.

Başak hanım beklediği sonucu aldığını düşünüyordu. Yüzünden kısaca bir hayâl kırıklığı geldi geçti gibi oldu. Ya da bana o an öyle geldi. Bu yüzden bu duruma kayıtsız kalamadım ve "Ben kalırım." dedim bir anda. Hepsi dönüp deliymişim gibi bana baktı inanamayan gözlerle. Eee? Ne var ki bunda? Zaten fazladan çalışıp hakkımızı alamıyoruz, birkaç saat daha fazlası bana koymaz... Hem belki Başak'çığıma evlenme teklifi de ederim bu arada. En kötü poposunu görürüm bol bol, sonuçta fiziği güzel kadının. Söyledim mi? Güzel popo seviyorum ben. Halam yerine Başak'ı seçiyorum ben.

Zaten halamın nemrut suratını çekmek istemiyorum. Gidip yatana kadar onların laflarını duyacağıma burada biraz daha fazla kalıp yeni müdürümüzün öldürücü bakışlarına katlanabilirim bence.

"Emin misin Çağla? Yorucu olabilir ve ekstra para da almayacaksın."

"Evet, eminim efendim. Yapacak daha iyi bir şeyim yok!" Zaten para benim elime geçmiyor ki ne fark eder?

"Teşekkür ederim. Bunu unutmayacağım."

Devrim bir iki adım önce çıkıp kendini gösterdi. "Aslında düşündüm de paranın bir önemi yok. Eşim de ailesine bensiz gidebilir. Eğer izin verirseniz ben de kalmak istiyorum sayın müdürüm." Yalancı pislik. Hayatında paradan daha önemli bir şeyi olmayan çıkarcı Devrim'in söylediklerine de bi bakın. Sırf müdür 'bunu unutmayacağım' dediği için kendini ortaya atmadıysa ben de bir şey bilmiyorum.

"İsim neydi?"

"Devrim, sayın müdürüm."

"Teşekkürler Devrim. Madem sen de tekrar yardım etmek istiyorsun, biz Çağla ile birlikte burayla ilgilenirken o zaman sen de depoyu düzenlersin." Ahahah işte bunu beklemiyordum! Ki eminim kimse beklemiyordu. Devrim'in yutkunma sesini duyduğuma yemin edebilirim... Değil birkaç gün, birkaç haftada ancak altından kalkardı o salak deponun. Göze gireceğim derken kendi ipini çekti... Artık itiraz da edemez.

Bahar ve Dilek'le göz göze geldiğimizde ikisi de benim gibi çaktırmadan sırıtıyordu Devrim'in kendini düşürdüğü hâle. Ama bilin bakalım sevgili müdürümüze yine kim yakalandı gülerken?