SiYAH LEKE / GxG

70- B&Ç Sikko

...

Seelaam :)

iyi okumalar

●○•°•○●○•°•○●

...

Gecemin muhteşem geçmesine rağmen yine de sabah o kadar huzursuz uyandım ki anlatamam size...

Kahvaltı masasında da gayet keyifsizdim üstelik... Başak, uzanıp elini yüzümde gezdirerek ona bakmamı sağladı... "Hadi artık, asma suratını."

Bu kadın beni o kadar rahatlatıyor ki, ruhumun dinlenmesine sebep oluyor. En kötü durumlarda bile huzur kokuyor varlığı her zaman... Ama bu kez her zamanki gibi tamamen işe yaramadı bu. Atamıyorum içimde oluşan bu duyguyu! "Elimde değil, düşündükçe hiçbir şey yapamıyor olduğum için aklımı kaçıracak gibi oluyorum..."

"Sadece sabırlı davran. Bir hafta çok çabuk geçecek inan bana... Senden ne kadar zor bir şey istediğimin farkındayım ama bunu benim için yap lütfen!"

Ne kadar somurtabilirsem o kadar daha somuttum, "Acaba sen benim yerimde olsaydın ne yapardın çok merak ediyorum..."

"Çağlam, durumun ve hislerinin farkındayım. Yapabilecek bir şeyim olsa yapardım! Neden aynı şeyleri konuşup duruyoruz biz?"

"Çünkü hazmedemiyorum anlamıyor musun?"

"Anlıyorum bebeğim. Anladığım için 'bana bırak, ben yaklaştırmayacağım' diyorum ya zaten sırf sen biraz rahat ol diye..."

"Bana bir söz ver."

"Söz sevgilim."

Kaşlarımı çattım doğrudan. "Daha ne söyleyeceğimi bile dinlemedin."

Rahatlatıcı bir tebessüm yolladı oturduğu yerden. "Ne isteyeceğini biliyorum çünkü. Ve bunu zaten yapacağım..."

"Ne isteyecekmişim peki?"

"Mümkün olduğunca onunla konuşmayacağım, yalnız kalmayacağım, kur yapmaya kalkarsa ağzının payını vereceğim, ona asla yakın davranmayacağım... Daha saymamı ister misin?"

"Hayır. Yap işte bunları..."

"Merak etme. Hadi şu kahvaltını güzelce ye artık. Doğru düzgün hiçbir şey yemedin..."

Çatalı tekrar elime aldım ve istemeye istemeye birkaç lokma daha sokuşturdum ağzıma. Lokmalar ağzımda büyüdükçe büyüyor, yutmamı zorlaştırıyor olsa da Başak üzülmesin diye yedim biraz daha...

...

İş yerine geldiğimizde görev dağılımında bir tek Emre ve Adem'in yerlerini değiştirdi Başak. Emre sürekli kaytarıyordu ve kendi ipini çekmek üzereydi. Başak onu kasap bölümüne alarak yerinden molalar dışında ayrılmamasını sağladı böylece...

Ve kapıdan girdiğimiz andan itibaren asla gözümün önünden ayrılmadı. Bana sözlü olarak bir şey söylemedi ama muhtemelen, 'onu görmediğimde daha çok huzursuz olacağımı bildiğinden' diye düşünüyorum bu davranışının sebebini.

...

İş başı yaptıktan yaklaşık bir saat sonra falan da Jale denilen kadın girdi içeri...

Jale'yi görür görmez önce doğrudan benim yanıma geldi sevdiceğim... "Sakinliğini bir hafta boyunca koru sevgilim. Eğer başarırsan sonraki bir hafta sen ne dersen o olacak.", dedikten sonra bana yine hafif bir temasta bulunarak imalı bir şekilde devam etti, "Neyi, nerede, ne zaman ve ne kadar istersen..." Uff...! Çok güzel teklif bee... Ucu o kadar açık bir cümle ki ben bu cümlenin içine neler neler sığdırırım var yaa...