Eighth Year Love

~6~

Şöminenin önünde Harry'nin, sarışını zorlayarak öğrendiği slytherin olayının üzerinden 2 gün geçmişti. Draco bu süre zarfında arkadaşlarıyla bir kez bile konuşmamış, gününü derslerde ve kütüphanede geçirmişti. Gecede Blaise odaya gelmeden uyuyor ve olası bir diyaloğu önlemeye çalışıyordu. Harry ise şu 2 gün boyunca sürekli sarışından kaçmış, Mrs. Malfoy'un dersine kadar saatleri hatta dakikaları saymıştı. Hızla geçip giden bu süre onu daha fazla heyecanlandırırken sarışına görünmek fazla risk gerektiriyordu ve bu olayda saçmalamaya hiç mi hiç niyeti yoktu. Şimdiyse sınıfın kapısında derin nefesler alırken ona arkası dönük oturan sarışına bakıyordu. Mutlu olması onun için neden bu kadar değerliydi bilmiyordu ama şuan da kendiside mutluluğu iliklerinde hissediyordu.

"Dostum içeri girmeyi düşünüyor musun yoksa kucağıma alayım ister misin?"

Harry gözlerini sarışından alıp arkadaşına çevirdiğinde Ron gülümseyen dudaklarını bastırmaya çalışıyordu.

"Çok komik Ron.."

"Evet bende öyle düşünmüştüm."

Ron bastırdığı dudaklarını serbest bıraktığında Harry'de sınıfa girmişti. Birazdan olacakları en yakından izlemeliydi ve bunun içinde sıra tercihini sarışına yakın olandan yana kullanmıştı. Draco olacaklardan habersiz kitap okurken dakikalar içinde sınıf dolmuş, bu ders ne yapacakları yine dert konusu olmuştu.

"Bence bu sefer mutfağa gidebiliri-"

"Hiç bir yere gitmiyorsunuz Mr. Weasley."

McGonagall sesi üzerine herkes kapıya dönerken Harry gözlerini kapatmıştı. Voldemort'tan kedavra yiyeceği zaman bile kalbi böylesine atmamıştı. Cidden..

"Evet çocuklar, sanırım derse geldiğim için şaşırmışsız olmalısınız?"

"Neden herkes yemek yemeye karşı!.."

Ron fısıldayarak sevgilisine döndüğünde Herm'de ona doğru yaklaşıp gülümsedi.

"Aslında sen çok açsın Ron.. Buradaki herkes yemek saatinde yemek yemeğe karşı değil emin ol."

"Sessizlik.."

McGonagall sınıftaki fısırdaşmaları durduğunda sınıfın ortasına doğru ilerlemiş, tüm öğrencileri görebileceği şekilde de durmuştu.

"Şimdi sizi daha çok şaşırtacağım çünkü bir karanlık sanatlara karşı savunma profesörü buldum, daha doğrusu bana bu konuda Mr.Potter yardımcı oldu."

Sınıfın KSKS dersi için ümidi kestiği profesör bulunurken boş dersi seven tayfa, içinde de Ron, Harry'i öldürme planları yapamaya, Herm ve beraberindekiler de Harry'i nasıl ödüllendiririz diye düşünmeye başlamıştı. Harry ise bütün her şeyi es geçerek sarışına dönmüş, çapkınca göz kırpmıştı. Draco bu hareketini anlayamasa da gülümsemeden edememişti.

"Evet sizi daha fazla alıkoymak istemiyorum. Mrs.Malfoy.. Gelebilirsiniz."

Draco duyduğu isimle hızla kapıya döndüğünde ağır adımlarla içeriye giren annesine bakıyordu, özlediği annesine.. Onca şeyden sonra korkusuzca buraya mı gelmişti? Hemde en güçlü haliyle. Sarışın dolan gözlerine rağmen gülümsediğinde kelimeler boğazına düğümlenmiş gibi hissediyordu. Herkesin içinde koşup annesine sarılmamak için zor dursada annesi gibi güçlü gözükmeliydi. Anlarsınız ya.. Malfoy felsefeleri! Mrs. Malfoy, McGonagall'ın yanındaki yerini aldığında bütün sınıfı baştan aşağıya süzmüş, bakışları Draco'yu bulduğundaysa içten bir gülümseme dudaklarını esir almıştı.

"Merhaba çocuklar.."

"Size iyi dersler Mrs. Malfoy.. Benim halletmem gereken şeyler var."

Mrs. Malfoy gülümseyerek onayladığında McGonagall çoktan adımlarını kapıya yönlendirmiş, Harry'nin yanından geçerkense bakışlarını ona çevirmişti.