~8~

2K 166 97
                                    

Sarışın günün tuhaflığını ve ardından gelen güzelliğini düşünürken gerilen kaslarına mükemmel bir duşun iyi geleceğini düşünmüş ve yatmadan önce kendini sıcak suyun sakinleştirici etkisine bırakmıştı. Şu bir kaç gündür en ihtiyacı olan şey kesinlikle sakinlikti. Annesinin gelişi, Potter'la ilk öpücük, verdiği karşılık ve yarısı günü bir ikincisi.. Draco'nun aylardır süren basit hayatına fazlasıyla heyecan katmıştı. İliklerinde hissettiği mutluluğa uzun zamandır hasretti. Ne zamandan beri bu mutluluğu kuzgun verir olmuştu bilmiyordu ama inkar edecek halide yoktu. Sarışın ilerleyen saat üzerine düşüncelerinden ve sıcak suyun verdiği huzurdan istemeyerekte olsa sıyrılmış, hızlıca duşunu almıştı. Dakikalar içerisinde kurulanmış, pijamalarını giymiş ve aynanın karşısına geçmişti. Geçen seneye göre uzun saçları ıslak ve dağınık bir şekilde yüzüne inerken dişlerini göstererek gülmüş, ve kendine göz kırpmıştı. Ayna karşısında kendini inceleyip beğenmeyen de nebiliyim..

Draco doğuştan gelen göz alıcığına güvenerek bakım yapma gereği duymadan kapıya ilerlemiş ve hala konuşmadığı oda arkadaşının çoktan uyuduğunu düşünerek yavaşça kapıyı aralamıştı. Banyodan çıkacağı sırada yatağına doğru tutulan asayı görmüş ve açtığı kapıyı kendine bir kaç santim görme alanı bırakarak hızlıca kapatmıştı. Bu da kimdi böyle? Ve ne cürretle onun odasındaydı?! Kim olduğunu öğrenmek için ve karşısına çıkabilmek için asasına ihtiyacı vardı. Savunmasız bir şekilde çıkarsa kim olmadığını bilmediği ve yatağına doğru asa tutan kişinin ne yapabileceğini kestiremiyordu. Hızlıca asasını almak için elini cebine attığında üzerinde ki pijamaları farketti. Kahretsin ki her yere yanında taşıdığı asasını bugün masasının üzerinde bırakmıştı!

"Obliviate!!"

Draco duyduğu tiz sesle gözleri kocaman olmuştu. Odasına giren bir kızdı ve.. Ve onun yatağına tutulan asayla obliviate büyüsü mü yapıyordu?!!

"İyide ben buradaysam.."

Sarışın kendi duyacağı şekilde fısıldadığında kocaman olmuş gözleriyle yatağına dönmüştü. Yatağında yatan birinin olduğu belliydi ama yukarıya kadar örtülmüş yorgan yüzünden kim olduğunu göremiyordu. Odanın ortasında ki kişi çıkmaya yeltendiğinde Draco'da yüzünü görebilmek adına aralık kapıyı daha fazla açmıştı ama yinede görememişti. Şimdi bir saniye.. Bir kız odasına girip ona obliviate büyüsü yapmaya çalışıyordu ve yatağında kim olduğunu hatta neden orada olduğunu bilmediği biri kendisine yapılmak istenen büyünün kurbanı oluyordu öyle mi?!!

"Belaları üzerine çekmesi gereken taraf Potter sanıyordum, Merlin!!"

Söylenerek yatağına doğru ilerlediğinde epey bir gerilmişti. Onun yatağına izinsiz yatma cesareti gösteren kişiyi tanımak istiyordu doğrusu!

"Pans.!"

"..."

Sarışın Pansy'nin burada olmasının sebebini doğrudan geçerken gelen kızın Pansy'nin hangi anılarını sildiğini yani aslında kendi anılarından hangilerinin silinmek istendiğini düşünüyordu.

"Pansy.!!"

Pansy yüksek sesle sarsılarak uyandığında refleksle etrafına bakınmış, karşısında Draco'yu görmesiyle rahatlamıştı.

"Ne oluyor Draco?! Niye bağırıyorsun?"

"Bak şimdi beni iyice dinle ve sakın bölme. Normalde bunun sakin ve yavaşça anlatılması sindirmen açısından daha uygun olur ama biri hayatımızla oynuyor ve buna vaktimiz yok. Şu biri ben banyodayken odaya girmiş. Ben de tam o sırada kapıyı açmıştım. Yatağıma doğru asa tutuyordu, yani sana. Hiç bir şekilde gözükmüyordun. Ben bile senin olduğunu yanına gelince gördüm ve.. Ve benim asam yanımda değildi, Merlin! Normalde asamı banyoya bile götürürüm.."

Eighth Year LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin