Sabahın erken saatleriydi. Harry onu terkeden uykusuna inat yatakta kalsada çabaları sonuç göstermediği için hazırlanmaya başlamıştı. Kravatını düzeltip cübbesini giydiğinde aynadaki görüntüsünü inceledi. Karışmış saçlarının düzgün durması için bir kaç düzeltmeye başvurmuş, iyi olduğuna kanaat getirince de aynadaki görüntüsüne göz kırpıp arkasına dönmüştü. Bir kaç adımda odadaki diğer yatağa vardığında bir süre uyuyan arkadaşına baktı.
"Ron.."
"..."
"Ron, kalk."
"..."
Ron'un çağırışlarına vermediği tepki üzerine Harry, omzundan sarsmaya başlamıştı.
"Ron kalksana ya!"
"5 dakika daha.."
Harry saate bakmış, Ron'un görmeyeceğine bildiği halde olumsuzca kafasını sallamıştı.
"Olmaz şimdi hazırlanmazsan kahvaltıya geç kalırız."
Bakışlarını Ron'a çevirdiğinde bir tepki bekliyordu. Bir kaç dakika yaşanan derin sessizlik sonucu Harry omzunu bırakmış, bir kaç adım geriye çekilip gülmeye başlamıştı.
"Biliyor musun? Hermione'yi biriyle öpüşürken görmüşler."
Ron, 0 Rh+ kan görmüş vampir edasıyla dişlerini çıkarmış bir şekilde ayaklandığında yorganından sıyrılmaya çalışmıştı.
"Ne demek biriyle öpüşürken görmüşler?! Kim zorla öpmüş?! Hermione öyle bir şey yapmaz çünkü!! Kim o-"
"Ron aslında-"
"-kedavraya susayan kişi?!!"
Hızlı hızlı giyinmeye çalışan Ron, bir yandan da az sonra kedavralayacağı kişiyi düşünüyordu. Tabi önce nerede olduklarını öğrenmeliydi.
"Neredeler?!"
"Ron saki-"
"Ah Hermione!! Neden beni beklemeden çıktı ki?!"
Harry aslı olmayan yalanını söylemeye çalışsada Ron, ard arda sorularını sıralamış ve kapıyı çarparak dışarıya çıkmıştı. Arkasından bakmaya devam ederken derin bir iç çekip gülümsedi. Keşke başka bir yalan söyleseydim, diye düşünürken odasından çıkmış merdivenlere yönelmişti. Bir kaç adımdan sonra yükselen sesleri duymuş ve yüzüne oturan istemsiz gülümsemeyi durduramamıştı. Adımlarını hızlandırıp merdivenleri bitirdiğinde Hermione'nin görüş açısına girmiş ve çoktan hedefi olmuştu.
"Harry! Sence de onu uyandırmak için daha normal bir şey söyleyemez miydin? En azından herkes başımıza toplanmamış olurdu."
"Ne yapayım, uyanmıyordu?"
"Ve senin aklına başkasıyla öpüştüğümü söylemek mi geldi? Ah çıldıracağım!"
Ron duyduklarının şaka olduğunun rahatlamasını yaşarken asasını sıkmayı bırakmış onu kandıran biricik arkadaşına dönmüştü. Açıklama bekleyen gözlerle baktığında Harry yüzündeki gülümsemeyi daha da büyütmüştü. Kalabalık ortamın saçmalığına dayanamayıp ayrılmış Hermione elini alnına koyup seneler önce ikiliyle neden arkadaş olduğunu sorgulamaya başlamıştı.
"İkinizinde saçmalaması bittiyse lütfen ortak salondan çıkabilir miyiz? Eğer biraz daha oyalanırsak kahvaltıya gecikeceğiz çünkü."
Harry zeki arkadaşını, Ron'sa mantıklı sevgilisini onayladığında kapıya doğru ilerlemiş ve ortak salondan ayrılmışlardı. Harry ikiliye nazaran adımlarını hızlandırdığında Ron karşıdan gelen kardeşini görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eighth Year Love
FanfictionKızılın karanlığı, kuzgunu saracak kadar cesaretliyse de sarışının aydınlığı, kızılı yenecek kadar zeki! Drarry