Kütüphanenin tozlu raflarında arkadaşlarıyla gezinen Ginny, kimsenin olmadığı köşeye ilerlemiş ve neredeyse hiç kullanılmayan raflara yaslanıp bu anlamsız gezintiye bir son vermişti. Akılları yedikleri cevizden ibaret olan arkadaşlarını neden çağırmıştı ki? Zaten hiç birinin işe yaramayacağını önceden bildiğinden şüphelendiği ikili için kendi kendine de çözüm arayabilirdi!
"Ginny, unutmadıklarına gerçekten emin misin?"
Kızıl saçlı konuyla ilk kez ilgilenen arkadaşına olumsuz anlamda başını sallamış ve olduğu yerde volta atmaya başlamıştı. Bu zamana kadar ikisinede büyüyü yaptığından emindi ama Harry'nin davranışları yine ve yine eskiye dönmüştü. Onu olmadık yerlerde bırakıyor, günlerce yanına uğramasa umrunda olmadan devam ediyordu. Emin değildi ama Harry'nin bu halleri onu gerçekten şüphelendiriyordu. Peki ya Malfoy..! Eskisi gibi olmasa da kaçamak bakışlarını hala ve hala yakalıyordu.
"Hayır, emin değilim ama.."
"Ama ne?"
Ginny attığı son voltayla sertçe durmuş ve önünde ki rafa ses getirecek şekilde vurmuştu. Amasını bilse burada volta mı atardı?
"Bilmiyorum Isabella, bilsem sizinle mi uğraşırım?!"
Isabella kızılın yükselen ses tonu yüzünden sustuğunda bir kaç adım geri çekildi. Ginny bazen fazla sinirli olabiliyordu ve onu böyle kabullenmişlerdi. Bu sebeple sinirlendiğinde karşı çıkıp kavga etmek yerine geri çekilip sakinleşmesini bekliyorlardı.
"Sakin ol Ginny, unutmadıklarını düşünüyorsan tekrar dene?"
Bu kez şansını deneyen Mary, konuşmasının ardından Ginny'e yaklaşmış ve tam önünde durmuştu. Diğerlerine göre kızıla baş kaldıran tek kişiydi belki de..
"Kolay mı sanıyorsun Mary! Artık son sınıflar ortak salonuna rahatça giremiyorum. O gün ki kavgadan sonra şifre değişti ve hiç şüphem yok bunun sebebi de Parkinson!. Sonunda beni oradan uzaklaştırmayı başardı.. Ne yapabilirim ki? Koridorda önlerini kesip çat diye asamı ikisinin yüzüne mi doğrultayım?"
Mary duydukları üzerine olasılıkları düşünürken Ginny Weasley ellerini saçlarına geçirmiş ve derin bir nefes almıştı. Bu öyle bir çıkmazdı ki her an sonunu getirebilirdi. Aynı zamanda şuan ki düşünceleri korkusundan doğan gereksiz evhamlarıda olabilirdi. İki seçenek vardı ve izleyeceği yol, doğru olana göre belirlenecekti. Tabi mesele doğruyu bulmaktı ve tam da bu yüzden ne yapacağını şaşırmış durumdaydı..
Aradan geçen dakikalar düşünen beyinleri yorarken Ginny en sonunda ona mantıklı geleni yapmakta karar kılmıştı. Daha iyi bir plana kadar bunu kullanmak zorundaydı.
"Kimsenin bir planı olmadığına göre C seviye bir yol izleyeceğiz."
Uzun süren sessizliği Ginny bozduğun da arkadaşları merakla ona dönmüştü. Aslında anlamadığı için kızıla dönen Jessica hariçti tabi..
"C seviye ne demek?"
"Orta seviye demek istiyor Jess."
Mary, Jess'in sorusunu yanıtlarken Ginny gözlerini devirmekle yetinmiş ve devam etmişti.
"Öyle anlar yaratmalıyız ki Malfoy, Harry'e her baktığında bizi daha yakın ve samimi görmeli."
Ginny yüzünde oluşan kibirli gülümsemesiyle birlikte Mary'e dönerken Isabella ve Jess bu fikrin ne işe yarayacağını düşünüyordu.
"Kıskançlık işe yarayabilir ama kesin bir yanıt vermez Ginny."
"Biliyorum Mary ama bir planımız olana kadar bu yolu kullanacağız!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eighth Year Love
FanfictionKızılın karanlığı, kuzgunu saracak kadar cesaretliyse de sarışının aydınlığı, kızılı yenecek kadar zeki! Drarry