Seokjin telaşla arabasından indi ve Taehyung'un kapısına geldi. Onun çok narin bir çocuk olduğunu biliyordu. Zile bastı ve açmasını bekledi. Bir süre sonra açılan kapı ile, şaşkınca Taehyung'a bakmıştı. Kızarmış gözleri ve elindeki peçete ile ağladığına emindi.
Kollarını ona açan çocukla anında yerini aldı. Sıkıca sarılmıştı bebeğine. Boynuna kafasını koyduğu an daha fazla ağlayan Taehyung ile şaşırdı Seokjin. Ardından ellerini kalçasına koydu ve onu rahatsız etmeden kucağına çekti.
"Jinnie," ağlarken ismini ondan duymak bile onu sevindirmişti. Kapıya yaslandı ve Taehyung'u daha çok çekti kendine. "Söyle güzelim." Boynuna sokuldu ve kokusunda huzur buldu Taehyung. Tek lafı ile cidden buraya kadar gelmişti.
"Teşekkür ederim. Her şey için teşekkür ederim. Yanımda olduğun için minnettarım." Seokjin sırtını okşadı ve onunla beraber salona ilerledi. Koltuklardan birine oturdu ve Taehyung'u kucağından indirdi. Karşısına oturan çocuğun ellerini kendi ellerine kenetledi.
"Seni ağlatan ben miyim?" Taehyung kafasını sağa sola salladı. "Hayır değilsin." Seokjin kafasını eğen çocuğa doğru eğildi. Çenesini tuttu ve hafif kaldırdı. "Peki güzelim. O zaman seni üzen şey nedir?" Taehyung yutkundu. Ondan hoşlanıyordu ve güveniyordu. Peki bunu duyunca ondan etkilenmeyi bırakır mıydı?
"Ben," cümlesini tamamlamaya korkuyordu. Seokjin onun korkularını anlamıştı. Elini tuttu ve onu yavaşça kucağına çekti. Sırtını koltuğun başlığına dayadı ve Taehyung'un üzerine uzanmasına izin verdi.
Taehyung Seokjin'in beline sıkıca sarıldı ve kafasını göğsüne yasladı."Benden tiksinmezsin değil mi?" Seokjin Taehyung'un boynunu nazikçe okşadı. Saçlarına ufak bir öpücük bıraktı. "Tiksinmek mi? Çilek gibi mis kokan bir oğlandan mı?" Taehyung kafasını Seokjin'e doğru kaldırdı. O an gözünden bir damla yaş düştü. Seokjin parmak ucuyla tuttu o gözyaşını...
"Ben bundan beş sene önce biri ile beraberdim." Sustu ve Seokjin'in vereceği tepkiyi bekledi. Seokjin yutkundu ve elini çocuğun esmer bacağına koydu. Narince okşadı. Taehyung tekrar yutkundu ve konuşmasına devam etti. "İlişkimiz güzel gidiyordu. Cinsellik yaşamamıştık. Çünkü ben hazır değildim. İlk sevgilim oydu ve onu seviyordum. Ama vücudumu teslim etmem için yeterli değildi."
Seokjin'in bacağındaki eli durdu. Onun daha önce sevişmemiş olması, içine ayrı bir bahar havası katmıştı. Saçlarına ufak bir öpücük bıraktı. "Sonra benimle beraber olmak istediğini söyledi. Ama ben istemedim. Gerçekten hazır değildim. Daha çok gençtim ve hata yapamazdım. Yirmi yaşındayım diye bunu yapmak istemiyordum."
Seokjin ona daha sıkı sarıldı. Taehyung kollarını etrafına sardı ve kucağına daha çok yerleşti. Kıpırdandığı için eteğinin bir kısmı açıldı ve Seokjin o kısmı hemen düzeltti. Bu davranışı Taehyung'un dikkatinden kaçmamıştı. Gülümsedi ve adamın elleri tuttu. Ardından beline yerleştirdi.
"Sonra ayrılmak istediğimi söyledim. Bağırdı, çağırdı evde ne varsa etrafa atmaya başladı. Sonra beni sadece feminen olduğum ve cinsel açlığını bastırmak için sevgili olduğunu söyledi. Tek derdi benimle yatmakmış. Sonra birden üzerime yürüdü ve boynumu öpmeye başladı. Yemin ederim uzaklaşmak için çok çabaladım. En sonunda yanı başımda duran vazoyu kafasına geçirdim. Eğer yapmasaydım taciz etmekten fazlası olacaktı. Sonra kaçtım zaten."
Seokjin sinirle soludu ve söylendi. "Şerefsiz evladı!" Taehyung gözyaşlarını sildi. "Bana dokunamadı Jin. Fazlasına izin vermedim. Yemin ederim." Seokjin burukça gülümsedi. "Bebeğim benden önce biri ile ilişki yaşaman ve onunla cinsel birliktelik geçirmen beni ilgilendirmez. O benden önce olan hayatın. Buna ben karışamam. Ama sana istemediğin sekilde dokunan o orospu çocuğuna karışırım."
![](https://img.wattpad.com/cover/213604072-288-k970497.jpg)