GERÇEKTEN BİTTİ Mİ ?

53 26 2
                                    

Daha bir yere gidemezsin, En azından iyileşene kadar. Durumun kötüleşiyor demek istemezdim ama öyle git gide bedenin düşüyor.

Ne olacağını kestiremiyorum. Ama tek bildiğim senin bir yere gidemeyeceğin.                                          

- biliyormusun? O gün öldüğümü zannettim ve mutluydum. Artık bu acıyı çekmek imkansız geliyor

Çok ağır çok ağır Büşra. Taşıyamıyorum. Salgının durmayışı mı? Umrumda değil tek istediğim ailemin yanına gitmek.

Tek istediğim sana umut olmaktan vazgeçmek. Evet sen 10 yaşımdan beri benim tek dostumsun. Ama senin durmadan benim bu mereti yenmemi  beklemen boşuna atlatamam.

Onu atlatsamda hayatımda bıraktıklarını atlatamam. Hayatımda bir şey bırakmadığı da ortada tek bıraktığı seni üzen ben ve aslında olmayan ben. 

   Bunları anlatırken Büşra yanı başımda aklımın artık alamadığı uğraşlar peşindeydi. Sözümü kesmeden dinliyordu. Kesmek istemeyişi meşkalesindendi.                                                      

  Bugün 10.gün ve ben bedenen olmadığı kadar iyiyim. Sızım yok. Ateşim yok. Gördüklerim net. Büşranın bakışları bahar gibi.

Bana bugün taburcu olacağımı salgını yendiğimi söyledi. Peki ben neden öyle hissetmiyorum. Çok korkuyorum.

Artık annem ve babamın olmadığı bir evde mi olacaktım? Tek arayabileceğim, bir tek gününü merak edeceğim Büşra olacaktı.

Büşra son kontrollerimi yaptı ve bana maske taktıktan sonra artık gidebileceğimizi söyledim. Derken bir ses duyuldu.

Kimbilir hangi hasta artık bekleyişinin sonucunu alacaktı. Büşra göz önümden kaybolur kaybolmaz düşünmeye başladım.

Büşra geldi ve beni aldıktan sonra odadan çıktık. Yüzünde güller açıyordu. Korkum giderek artıyordu, bir yandan da ilk kez Büşraya gülümsüyordum.

Büşra sanki emeklerinin karşılığını almış bir çalışan gibiydi. Büşra durumumu bildiği için beni direkt eve götürmedi.

Yasağa rağmen sahile gittik. Denize karşı oturduk. Birden sırtımda bir acı hissettim. Derken aynısından bir tane daha ve Büşra bağırarak ağlamaya başladı.

Beni dizine  yatırdığında arkada komşumuzun oğlu olan ahmet'i gördüm. Derken bağırmaya başladı.

    - Sen varımı yoğumu ailemi aldın benden. Onlara o şeyi sen bulaştırdın. Hepsi gitti. Ben ben kaldım.

En büyüğü de ömür boyu taşımak zorunda kaldığım koca yük.          Sesler kesildi Büşra' nın ağız hareketlerinden bağırdığını anlayabiliyordum. Gözyaşları yüzüme damlıyordu.

Sanırım artık onun büyük korkusu ve benim istediğim olacaktı. Mutluyum çünkü eve gidemeyecektim. Mutluyum çünkü evde tek kalmamın, ailemin olmayışı duygusunu tadamayacaktım.

Bu sefer bitti. Evet bitti. Ailemi yok eden bu salgın benide aldı. Evet onu yendim.

Ama komşuma bulaştırdığım bu salgının sırtıma attığı iki mermiyi yenemedim. Mutluyum. Büşranın yüzümü yıkayan gözyaşlarına rağmen mutluyum.

KALBİMDEKİ KARANTİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin