Apartmanda ayak sesleri ve tıkırtılar var. Belki kaçan her kimse evde kalması için bir nedeni kalmamıştır.
Olabilirki o neden onu tatmin etmiyordur. Aklıma yine onlar geldi. Hiç gitmedikleri yetmezmiş gibi.
Ben düşünmedim, ben düşlemedim. Onlar zaten hep düşümde. Sesler tırmanmaya başladı.
Taki bizim dairenin kapısına gelene kadar. Bir garip oldum. 3 haftadır buralardan ses duymak mümkün değildi.
Kapı çalındı. Bir kere çaldı ve durdu. Ardından bir kere daha ve nefesi kesilmiş bir ses :
- Benim Büşra
- Senin burada ne işin var. Ben sana arama gelme demedim mi ? Amacın ne ? polisler dışarıda ?
- Polisler umrumda değil. Seni merak ettim. Eğer bir kez olsun telefonuma baksaydın, bunlar yaşanmazdı.
- Gel içeri. Bekle biraz.
Camı açtım ve polislere seslendim.
- Kaçıyor , kıraathane yoluna doğru koşuyor. Apartmanın yan camından çıktı.
Polisler hemen söylediğim yere doğru hareketlendi. Büşra 'ya döndüm.
- Neden buraya geldin ? Büşra beni zor duruma sokuyorsun.
- Bana neden geldin diye soruyorsun. Benim senden başka kimsem var mı ?
Benim varlığım sensin. O gün sen öyle vurulunca ben bir an kendimi en derin boşlukta gibi hissettim. Benim tek dalımda kırıldı. Yıllardır tutunduğum tek dalım kırıldı dedim.- Senin tutunmak istediğin dal dikenli anlasana. Ben ailemi kaybettiğim o gün kendimi de kaybettim. Hemde bir daha bulmak umudum yok. Benim sana ne faydam olabilir Büşra.
- Ben fayda falan istemiyorum. Sadece yanında kalmak istiyorum.
- Benim yanımda kalman demek. Yaşamaman demen. Benim bundan sonra bir yaşamım yok. Eğer yanımda olursan senin bir hayatın varsa o da artık olmayacak.
- Hayat mı ? Benim için hayat sensin. Eğer hayatım olmayacaksa olmasın birlikte koparız hayattan hemde hiç dönmemek üzere.
- Bunu defalarca konuştuk. Bu kötülüğü sana yapamam git demem benciliğimden mi sanıyorsun ? Seni olmayan hayatıma dahil etmek en büyük korkum. Hadi polisler gelmeden git.
- Sana her sığındığımda tek cevabın bana git oldu galiba bundan sonrada değişmeyecek.
Kalktı ve ağlayarak gitti. Bende üzülsemde vicdanım rahattı. Onu benim bitmiş hayatıma dahil edemezdim.
Olmaz. Camdan baktım. Büşra ılgaz sokağına doğru koştu ve kayboldu. Polisler geldi.
- Tarif ettiğiniz yerde kimse yok. Herhalde yanlış gördünüz. Biz bir apartmana bakalım.
- Belkide yanıldım. Tabi siz bakın.
Polisler en son bütün dairelere baktılar ve giderken :
- sanırım yan camdan kaçan kişiydi. Hızlı olmalı ki yetişemedik. Merkeze haber verdim bakıyorlardır. İyi günler.
- sağolun komserim. İyi günler.
Neyiseki Büşra yakalanmamıştı. Polisler virüs taşıma riski nedeniyle kimseyi apartmana almıyor yada dışarı çıkartmıyorlar.
Eğer yakalsalardı başı ağrırdı Büşra ' nın. Saat epey ilerledi. Her akşam aynı senaryo şimdi kafamı koyacağım.
Evet koyacağım, sadece bu. Zihnimde dönüp dolaşacak bulantılar.
Daha çocuklara ne diyeceğimi bile bulamadım. Sadece evdeydim ama en meşgul 3 haftam kafamın içi hiç bu kadar dolmamıştı.
Yürek acısı derler ya o mu bilmem ama içimde en derinden bir acı var. Gün geçtikçe derinliği artıyor ve mavilik kendini zifiri karanlığa bırakıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ KARANTİNA
Krótkie OpowiadaniaNormal karantina sonrası birde kalpte karantina başlar. Bu seferki çabuk bitecek gibi değildir!