Bölüm/5

42 9 10
                                    

Bölüm/5

Multimediya: Aviva- Princesses Don't Cry

Ceyda'nın uyuduğunu düşünerek anahtarla içeri girdim. Ayakkabılarımı çıkarıp, montumu astıktan sonra yukarı çıktım. Önce Ceyda'nın odasına uğradım. Tam da tahmin ettiğim gibi uyuyordu. Üstü açılmıştı. Üstünü örtüp anlına ufak bir öpücük kondurdum. Parmak uçlarımda yürüyerek odadan çıktım. Odama vardığımda hemen üstümü çıkarıp, sıcak bir duş aldım.
Ben annesizliğin ve babasızlığın ne demek olduğunu hiç bir zaman bilemedim çünkü benim ailem her zaman ne olursa olsun benim yanımdalardı. Bu yüzden Berat'ı anlamam imkansızdı.

Dışardan bakıldığında Berat hiç bir derdi olmayan birisine benziyordu. Ama ne yazık ki insanlar göründükleri gibi değillerdir. Dışarıdan gülen bir insanın içinin kan ağladığını bilmeyiz mesela.

En kısa zamanda Berat'ın gönlünü almayı kafamın bir taraflarına not ederken bir yandan da saçlarımı kurutuyordum. Kurulamamı bitirdikten sonra telefonumu alıp aşağı indim.

Ceyda uyanana kadar ona güzel bir yemek hazırlayabilirdim. Biraz düşündükten sonra fırında köfte, patates yapmaya karar verdim. Önce köfte harcını hazırladım daha sonra yuvarlayıp üstüne bastım. Köfteleri tepsiye dizdikten sonra patatesleri de kesip tepsiye dizdim. Son olarak bir kaç sos da üzerine döktükten sonra fırına attım. Süre tutmak için saate baktım. 1:27 yani yaklaşık 1:57'de falan hazır olurdu. Yemek olana kadar kendime bir kahve yapıp televizyonun karşısına geçtim.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

"Ceyda tatlım uyan hadi." Yemek hazır olduktan sonra yukarı Ceyda'yı çağırmaya çıktım. Ceyda gözlerini hafif aralayıp gülümsedi. Bu kızın enerjisine hayranım.

"Tamam kuzum sen aşağı in geliyorum ben. Saat kaç?"

"İkiyi on geçiyor hadi ben iniyorum elini yüzünü yıka yemek yaptım gel." Havadan bir öpücük gönderdikten sonra geri aşağı indim.

Ben yemeğe başlarken Ceyda geldi. Ayaklarını yere sürte sürte gelip oturdu. Önce biraz yemekleri inceledikten sonra konuşmaya başladı.

"Oha kızım ne yapmışsın sen . Bende tam rüyamda bunu gördüm."

"Afiyet bal şeker olsun minik kuşuma." Hemen çatalını eline alıp yemeğe başladı. Ağzındakini bitirdikte sonra soru sordu.

"Sen niye evdesin? Yani Berat'la daha fazla vakit geçirirsin diye düşünmüştüm." Ceyda'ya ben umutsuz vakayım bakışları attıktan sonra herşeyi anlattım.

"Oha kızım kusura bakma ama sende çocuğa resmen zorla bana kız dedirtmişsin."

"Bence gönlünü almalısın."

"Öyle mi diyosun?"

"E öyle diyorum tabi."

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Yemeğimizi yedikten sonra masayı toplayıp odama geçtim. Aklımda ki fikirle telefnumu çıkarıp Berat'a mesaj yazdım.

Yağmur: Berat (3:18)

Yağmur: Bak bugün olanlar için gerçekten üzgünüm.(3:20)

Yağmur: Eğer böyle olacağını bilseydim sormazdım.

Yağmur: İnan bana istiyerek olmadı.

Yağmur: Nereden bilebilirdim ki böyle olacağını.

Yağmur: Berat mesajlarımı görüyormusun?(4:08)

Yağmur: Görüldü atsanda yeterli.(4:10)

Yağmur çevrim dışı (4:10)

Yağmur çevrim içi (4:20)

Yağmur: Defalarca aradım açmadın.

Yağmur: kötü bir şey mi geldi başına (8:26)

Yağmur: Burak'ı arıyorum (8:28)

Berat'dan sabahtan beri bir haber alamıyordum. Defalarca aradım. Bir sürü mesaj yazdım ama yok. Bende son çare olarak Burak'ı aradım.

Burak aranıyor

"Alo efendim yenge."

"Ne yengesi ya."

"Ya ben buğaya çoğ eğleniğyom yaa."

"Burak sarhoş musun sen."

"Yoğ ya ne serhoşu. Beğn serhoş oğlmam. Yağ Mert versene telefonumu."

"N'oluyor ya."

"Alo Yağmur."

"Efendim Mert?"

"Ya biz biraz sarhoş olduk. Burak çok içmiş ben ona göre daha iyiyim. Ama bende içtim. Araba falan kullanamam. Berat'ın telefonu kapalı ulaşamadık. Berat'ın evine gidip onu alıp gelirmisin? Her zaman ki yerdeyiz."

"Ben Berat'ın evini bilmiyorum ki. Ayrıca her zaman ki yer neresi onu da bilmiyorum."

"Evin adresini sana gönderirim. Sen Berat'a her zaman ki yer de anlar o."

"Tamam görüşürüz"

"Görüşürüz"

Telefonu kapattığımda şok bir şekilde kaldım. Berat'ı öğrenmek için açtığım telefon konuşması nelerle kapandı. Hemen üsümü değiştirip siyah pantolon üstüne de yeşil kazak giyindim. Saçlarıma dağınık topuz yaptıktan sonra eyeliner çektim.

"Ceyda benim acilen çıkmam lazım gelince söz anlatıcam."

"Nereye gidiyorsun bu saatte?" Siyah botlarımı giyerken bir yandanda Ceyda'ya cevap yetiştiriyordum.

"Berat'ın evine gidiyorum."

"İyi. Ahlaksız işlerde bulunmayıp çok geç olmadan eve geliyorsun."

"Tamam anne." Deyip beyaz montumu alıp evden çıktım...

EVETTTT ORUÇ BAŞIMIZA VURURSA, BÖLÜMLERİMİZ KISA OLUR. ORUÇLU YAZMAK İNANIN BANA ÇOOOK ZOR. HAK VERİCEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM.

LÜTFEN ♥ VOTE VE YORUMLARINIZI ♥ EKSİK ETMEYİN SİZLERİ ÇOOOK SEVİYORUM

Kitapla kalın...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fırtına'lı Yağmur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin