-2-

78 14 16
                                    


--Beril--

Arabanın içinde oturmuş evi gözetliyordum. Gelen telefonla bakışlarımı evden çekip arayana baktım. Telefonu kulağıma götürüp "sonunda" diye sızlandım. İki saattir boş boş burada beklemekten çok sıkılmıştım

"Halledebilirsin değil mi? Sana fazla güveniyorlar"

Gözlerimi devirdim "tabii ki halledebilirim Emre. Sadece iki kişi"

"Kız için bir sorun çıkmayacağına eminim ama diğeri fazla kurnaz. Onu korumak için her şeyi yapacaktır. Dikkatli olmalısın."

"Endişelenme yapabilirim. Sen hazırsın değil mi?"

"Hazırım"

Telefonu kapatıp yolda kimsenin gözükmediğine emin olunca arabadan indim ve merdiveni alıp eve doğu yürümeye başladım. Umarım zorlanmadan bu işi becerebilirdim. İlk olarak güvenlik görevlisini halletmem lazımdı. Kulübe kapının hemen sağ tarafındaydı o yüzden gidebileceğim kadar geriye gidip merdiveni duvara yasladım. Çıkıp duvara oturduktan sonra merdiveni alıp diğer tarafa koydum.

Oturduğum yerden eve bakarken iç çektim " ah şerefsiz Osman daha fakir birine aşık olsan ne olurdu sanki" diye söylenirken evi inceliyordum. Bu koca evde onları bulmam çok zordu. Zengin olmaları işimi fazla zorlaştırıyordu. Yüksek duvarlar, güvenlik görevlisi ve kocaman bir ev.

Merdivenden evin bahçesine inip sessiz bir şekilde kulübeye doğru yürüdüm. Küçük camdan içeriye baktığımda güvenliğin telefonda bir şeylere baktığını gördüm. Oldukça yapılı gözüküyordu ve sanırım belinde silah vardı. En azından tek kişiydi.

Yutkunup diz çöktüm ve pencereden gözükmemek için eğilerek kapının önüne gittim. Doğrulurken silahımı elime aldım ve hızla kapıyı açıp adama doğrulttum. Eli direk silahına giderken tehditkar bir şekilde bakıp "hayır" dedim sert bir şekilde " ellerini kaldır" Aslında onu kesinlikle vurmazdım ama kendimden emin gözükmem gerekiyordu. Adam ellerini silahından uzaklaştırıp yukarı kaldırırken öfkeli gözüküyordu. Ona doğru eğilip belindeki silahı aldım ve tekrar geri çekildim.

tam ağzını açmış bir şey diyordu ki silahla kafasına hızla vurdum. Oturduğu sandalyede öne doğru düşerken onu tutup kollarından yere çektim ve köşeye yavaşça yatmasını sağladım. Birde yere çarpıp yüzü dağılsın istememiştim. İyi ve düşünceli bir insan olmak bunu gerektirirdi.

Kulübeden çıkıp havuzun etrafını dolanarak evin ön kapısına doğru yürüdüm. Arka da kapı vardı ama camdı ve onu kırarsam çok fazla gürültü çıkarırdım.

Kapının önüne gelip diz çöktüm ve Emre'nin bana öğrettiği şekilde  metal çubuğu kilide  yerleştirip açmaya çalıştım. Biraz vaktimi alsada sonunda açıldığında yavaş bir şekilde içeri girdim. Zaman geçtikçe öğrenip daha hızlı olabilecektim.

Kocaman bir salon beni karşılarken etrafa göz gezdirdim. Oldukça güzel bir evdi. Köşedeki merdiveni gördüğümde sessiz bir şekilde oraya yürüyüp çıkmaya başladım. Odaları büyük ihtimalle ikinci katta olmalıydı. Umarım kızı bayıltmak zorunda kalmazdım çünkü merdivenden indirmek kesinlikle zor olurdu.

İkinci kata geldiğimde uzun bir koridor ve altı kapı beni karşıladı. Şansımın benden yana olmasını diledim. Umarım önce kızın odasını bulurdum abisinin değil. O zaman birde onunla uğraşmam gerekirdi ve ben birilerini tehdit edip silah doğrultmayı pek zevk alıyordum.

Silahımı elimde sıkıca tutarak odalardan ilkine sessizce girdim ama boştu. Misafirler için olduğunu düşünerek geri çıktım ve aynı şekilde ikinci odaya girdim.

Bir şaka ya da anı gibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin